• artık alenen avrupa birliği güzellemesi yapan, almanya'nın devlet filozofu olan habermas'ın fransa versiyonu olmaya oynadığını tahmin ettiğim eski althusserci. rahmetli mezarında dört dönüyor olmalı.

    gerçi bu althussercilerin hepsinin sonradan po-mo ya da liberal, ya da önce po-mo sonra liberal olması da ilginç. rahmetlinin bu işte bir parmağı olmasın sakın...
  • toplum ve bilim dergisinin 87. sayısında yayımlanmış "bir zulüm topografyasının anahatları: küresel şiddet çağında yurttaşlık ve sivillik" adlı makalesi vardır. makalenin aslı constellations'ın 8. sayısında çıkmıştır. çok iyi makaledir.
  • immanuel wallerstein ile birlikteliklerinden doğan "ırk, ulus, devlet" adlı bir kitap mevcuttur. başucuna konmaya müsait ölçülerdedir. modern kapitalizm ve liberal 'evrenselciliğin', uluslararası işbölümündeki hiyerarşinin şartı olarak, sınıf mücadelesinin önüne geçen bir olgu olarak değişen boyutlarıyla ırkçılığı tartışır. bizim buralarda metis imzasıyla bulunabilir.
    balibar dan bir alıntı,
    "günümüz dünyasının çelişkisi şudur: insanların doğaları gereği kendilerini 'evlerinde', biz bize hissedecekleri bir ulus devlet tahayyül etmek*, sonra bu devleti içinde oturulamaz kılmak... durmadan düşmanın 'içeride' olduğunu keşfederek, 'dış' düşmanlar karşısında birleşmiş bir cemaat oluşturmaya çalışmak... böyle bir toplum siyasal olarak tam anlamıyla yabancılaşmış bir toplumdur."

    pierre andre tagiueff de konuyla ilgili adı anılası, peşine düşülesi bir kişidir.
  • 1942 doğumlu fransız marksist düşünür. louis althusser'in öğrencisi olmuş ve hatta onunla beraber kapital'i okumak eserini yazmıştır.

    http://en.wikipedia.org/wiki/étienne_balibar
  • violence et civilité isimli kitabı mayıs 2014'te iletişim yayınları aracılığıyla raflarda olacak olan fransız düşünür. bazı paneller vermek üzere ayrıca türkiye'ye gelmekte kendisi. istanbullular kesinlikle çok şanslı öyle bir şehirde oldukları için.

    http://www.ifturquie.org/…-etienne-balibar/?lang=tr
  • 6 mayıs'ta boğaziçi üniversitesi'nde "globalization and the crisis of cosmopolitan idea" başlıklı bir konuşma yapacaktır.
  • (bkz: egaliberte)
  • http://bianet.org/…ve-sag-kalanlar-icin-bir-iki-soz
    charlie hebdo katliamına iliskin birkaç aklı başında cümle.
  • "1942 doğumlu marksist düşünür. ilk olarak louis althusser'in öğrencisi olarak dikkat çekti ve onunla birlikte çok yazarlı kapital'i okumak kitabını yayımladı, althusser'in ölümünden sonraysa fransız marksist akımın temsilcisi oldu. paris x nanterre ve kaliforniya üniversitelerinde felsefe ve siyaset kuramı dersleri verdi. balibar'ın türkçede yayımlanan eserleri: althusser için yazılar (iletişim, 1991), ırk ulus sınıf (1993), marx'ın felsefesi (birikim, 1996), spinoza ve siyaset (otonom, 2004) ve biz, avrupa halkı: ulusaşırı yurttaşlık üzerine düşünümler (ara-lık, 2008)."

    http://www.metiskitap.com/catalog/author/1006
  • paris saldırısı sonrasına dair bir değerlendirme de balibar'dan geldi.

    https://dunyadanceviri.wordpress.com/…vasin-icinde/
    ----------------------------------
    bu göçebe, tanımsız, çok şekilli ve asimetrik savaşta akdeniz’in “her iki yakasındaki” toplumlar da rehin alınmış durumda. madrid, londra, moskova, tunus, ankara ve beyrut saldırılarından sonra paris saldırılarının kurbanları ve sevdikleri ve komşuları; hepsi rehin alınmış durumda. sığınak arayan veya avrupa kıyılarında binlercesi kendi ölümüne giden mülteciler rehine. türk ordusu tarafından bombalanan kürtler rehine. devlet terörünün, fanatik cihat ve yabancı ülkelerin bombardımanın demir kıskaçları arasında sıkışmış arap ülkelerinin tüm vatandaşları rehine.

    peki, ne yapabiliriz? öncelikle her ne pahasına olursa olsun birlikte düşünmeli ve intikama yönelik her türlü korku, bileşim ve dürtüye direnmeliyiz. elbette terörist eylemleri engellemek ve bunları etkisiz hale getirmek ve mümkünse failleri ve dahil olan suç ortaklarını yargılamak ve cezalandırmak için istihbarat ve güvenlik, sivil ve askeri koruma açısından gerekli tüm önlemleri almalıyız. ancak bunu yaparken, kendini vatansever olarak niteleyenler tarafından kökleri, inançları veya yaşam biçimleri nedeniyle “iç düşman” olarak dışlanan vatandaşlara ve ikamet eden insanlara karşı nefret eylemleri konusunda “demokratik” devletlerin tam olarak uyanık olmasını talep etmeliyiz. ve dahası: aynı devletlerin -güvenlik aygıtlarını güçlendirirken- kendi meşruluklarının da temeli olan kişisel ve kolektif haklara saygı duyması gereklidir. “vatanseverlik yasası” ve guantanamo örnekleri bize bunun kolay olmadığını gösteriyor.

    ama hepsinden öte barış, başarması ne kadar zor görünse de yeniden gündeme alınmalıdır. barıştan bahsediyorum; “zaferden” değil: korkaklıktan veya ödün vermekten veya kontr-terörden değil; cesaretin ve inadın kalıcı, adil barışından. medeniyetlerimize ama aynı zamanda ulusal, dini, kolonyal, neokolonyal ve postkolonyal çatışmalarımıza sebep olan, paylaşılan bu denizin iki yakasında, ilgilenen herkes için barış. bu hedefin yerine getirilebilirliğiyle ilgili kendimi kandırmıyorum. ama bunun yaratabileceği ahlaki tepki dışında, felakete direnebilecek politik inisiyatiflerin nasıl daha net biçimde canlandırılabileceğini veya açıkça anlatılabileceğini anlayamıyorum.
    -------------------------------
hesabın var mı? giriş yap