• (bkz: beduh)
  • köprülü intihar

    boğaz köprüsünden atlama intiharının bir özelliği olmalı.

    akışı olan suya, hayat anaya dönüş.

    akamadığı itirafı.

    kendini bırakıvermenin en az saldırganlık ve enerjiyle hallolabilmesi.

    her iki kıtanın gözü önünde düşerek, tüm çevre ve toplumu suçlama, suçu tabana yayış.

    bir yandan medyatik itiraf. bazen atla atla diye medyatik mahallevari baskı.

    bir tür makinalı tekil intihar olarak boğaziçi köprüsü.

    gene boğaz köprüsü'nün aceleci filler mezarlığı olma keyfiyeti.

    çok uzaktan bir bağlantı: asma köprü, asılma köprü. köprünün halatları ve ayakları/direkleri asılma hissi sağlayabilir.

    gene suyun yüksekten düşmede beton etkisi yapışı. ölgü adayının betona saplanış resmi.

    ana kucağı ve geri ana rahmine girilebilirse, boğazın kuytulara kadar götürüp utancı taşıyarak bertaraf edebiliciliği.

    bazen cesedi geri vermemesi. emanete alışı.

    ölümün her tür skandalı dengelemesi.

    kırk yılda bir, boğaz köprüsünden atlayıp ölmemek, bu olasılıkla son bir piyango umudu.

    hayatı, ona sahip çıkmaya zorlayış.

    venedik'te ölüm'ün uzaktan akrabalığı.

    kaybedenler, kayıp bedenler kulübüne* afili üyelik.

    kalıp intiharlar için biçilmiş kaftan.

    ikici (dualist) çalışan müntehir zihnine mükemmel metafor:

    iyi kötü, var yok, yukarı aşağı, asya avrupa, canlı ölü köprüleri.

    ve ikiciliğin* son bir köprü ile aşılması girişimi.

    (ilk giri tarihi: 29.9.2017)

    (bkz: intihar/@ibisile)
    (bkz: hayvan mezarlığı/@ibisile)
    (bkz: the world's fastest indian/@ibisile)
  • bir zühtü bayar romanının adıdır filler mezarlığı. bir nevi hippi güzellemesi denebilir bu roman için...

    --- spoiler --- alıntıdır ---

    salah birsel'in roman hakkındaki görüş ve eleştirileri: "filler mezarlığı, zühtü bayar'ın romanı. zühtü bayar, 20 yaşlarında (1963) edebiyat alanına adımını atmıştır. güçlü bir eleştirmendir. nâzım hikmet için yazdığı kitap, (nâzım hikmet üzerine) dört basım görmüştür. zaman aynası 1980 yılındadır. romanı ise 1991 ekim'inde gün ışığına çıkar. zühtü bayar'a bakılırsa, "filler mezarlığı", sultanahmet meydanı'ndan yani o "yaşam nehri"nden başkası değildir.

    hindistan'a giderken istanbul'da istasyon çeviren hippiler, eroin düşkünleri, güvenilir arkadaşlar, kıyak insanlar ve türk kızları gibi kendilerini kasmıyan ay-yenisi ve filinte güzeller, avrupalı kızlar, her yandan fışkırıyordur. zühtü bayar, dünyayı parmağına takmış ve oynatmış bir kadının yaşam öyküsünü yansıtmak için yolaçıkmıştır. ne var ki, yazdıklarını okuyup bitirince, bir başkasını öne sürerek, kendini anlatmış olduğunu görmüştür. zühtü bayar, sözcükleri seven bir yazar. diyecekerini gelişi güzel değil, uzun boylu tartarak düzer. romanının bir yerinde, alçakgönüllülüğünü ortaya koyan şu tümceye de rastlanır. "yazdıklarım kıldan tüyden şeylerdi ama yine de hatasız bir dille yazılması ve azıcık da üslûb dümenleri çevrilerek yazılması gerekiyordu." zühtü bayar'ın bir yaşam filozofu olduğu da düşünülebilir.
    ona göre çirkin kadınlar, kaknemler iki türe ayılır. ya saldırgan ve huysuzdurlar ya da tam tersi, kıyakçı olurlar. güzeller ise kendi güzelliklerinin, afur- tafurlarının fırtınalı denizinde boğulan zavallılardır. ya da güzelliklerini , bencil erkekler uğrunda harcayan acınası âşıklardır. ne var, kimi güzeller de yüreklerinden yükselerek yüzlerine vuran güzeliklerini , sevdiklerine bütünüyle aktarmaktan geri kalmazlar.
    --- spoiler ---
  • öleceğini hisseden veya yaşını almış fillerin sürüden ayrılarak ölmeye yattıkları yer. böylece sürünün de hızını kesmemiş olurlar. ancak henüz bir kanıtı bulunmuş değil. buradan esinlenerek emeklilerin toplu olarak yaşadıkları mekanlara da verilen ad.
hesabın var mı? giriş yap