fışkırmak *
-
(bkz: boşalmak)
-
1 . gaz veya sıvıların bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkması: "suya en başköşeyi ayırmalarının nedeni de iyi suyun, hemen hemen memleketimizin dört bucağından fışkırmasıdır."- s. birsel.
2 . bitkilerin toplu hâlde, gür olarak yetişmesi: "kaldırım taşları arasından fışkırmış otların bütün sokağı bürüyeceği muhakkak!"- y. z. ortaç.
3 . mecaz --> bir şeyin bir yerde bol bol görülmesi: "ölümsüzlerden fışkıran ışık, karanlıkları bir anda dağıttı."- c. meriç. -
kadınların nadir olarak orgazm sırasında vajinalarından renksiz kokusuz bir sıvı fışkırtmaları durumu için kullanılan kelime. boşalan sıvının içinde sidik var mıdır yok mudur bilmiyorum açıkçası laboratuvara göndermedim ama kuruyunca beyaz çarşafta herhangi bir leke bırakmadığı ve kokusuz olduğu için (her ne kadar çok su içilse de sidik az da olsa kokar) sidik olmadığını düşünüyorum bu sıvının.
(bkz: female ejaculation)
(bkz: squirting) -
(bkz: fışkırım)
-
sürttürmek ve kadını soymadan elbisesi üstünden sürtünerek boşalmak anlamında fethiye'nin malakoçlamak/malakoşlamak terimi var. koguşlanmak divanı lügatit türk'te su fışkırmak anlamına geliyormuş.
(ilk giri tarihi: 8.4.2015)
(bkz: fışıramak)
(bkz: fış)
(bkz: feveran etmek)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap