*

  • türkçe ismi flört üzerine olan adam philips kitabı. kitap flört üzerine psikanalitik ve yenilikçi bir bakış açısı sağlıyor.

    ''vaatlerin belirsizliğinden - mesela vaat edici olan biri ile vaatte bulunan biri arasındaki farktan - yararlanarak flört, taahhütler konusundaki zengin bir söz dağarcığını sabote etmiştir hep. güvenilir ve nispeten öngörülebilir olana ne ölçüde değer veriyorsak, flörtün - yani (bilinçli ya da bilinçsizce ortaya konan) hesaplı belirsizliğinin - en iyi ihtimalle yüzeysel, en kötü ihtimalle zalimce bir deneyim olarak yaşanması o ölçüde kaçınılmazdır. düşük dozlu bir sadomazohizm olarak flört, boşuna ümitlendirmenin ayrılmaz bir parçası olan heyecanın; belli türde bir işkenceyi, insanı diriltip canlandıran bir işkenceyi arzulama anlamında arzunun, mütevazı biçimde dışavurulmasıdır. flört arzuyu diri tutma yolundaki üstü örtülü gayretinde çok cömerttir; bunu da çoğu zaman, cinsellik ve cinselleştirme arasındaki sınırı bulandırarak, yahut tartışma konusu ederek gerçekleştirir. flörtün yarattığı belirsizlik, aynı zamanda denetim altında tutmaya çalıştığı belirsizliktir; böylece insanları nasıl tanırım ya da onların beni tanımasını nasıl sağlarım diye düşündürür insanı, başka insanlara yönelik ilgimizi, heyecanımızı canlı tutar. flörtün insanı yıldırabilen veya daha da coşturabilen (bakış açısına göre değişir) yönü, insanların birbirine duyduğu ilginin niteliği hakkında açık edebileceği şeylerdir; psikanalizin patolojik olarak sınıflandırmada çoğu zaman aceleci davrandığı bir alandır bu. psikanalistler bir şeyi patolojik olarak sınıflandırıyorsa - acı çekmeye ve zulmetmeye dayalı da olsa - bir karşı kültürü tanımlıyorlar demektir.''

    "çocukların bağlanacakları çeşitli nesneler yaratmaları ve böyle bir şeye ihtiyaç duymaları, bir çok psikanaliz kuramında yetişkinlerin cinsel ilişkilerini açıklamada yol gösterici, hatta şablon olarak kullanılmıştır. ancak bu model, bir ilişkinin değerinin ya da niteliğinin, süreye ve sadakate göre ölçülebileceği düşüncesini de beraberinde getirir. yani iyi ilişki, insanın bir çok isteğinin cevapsız kalmasına tahammül edebildiği ilişkidir; çocuklar da böyle yapmak zorundadır ya (oysa sabırla bekleme konusunda başarılı insanlar, o süre içinde yapacak daha iyi bir şey bulamıyorlardır belki de). psikanalitik hikayelerde sanki yetişkin, her seferinde kendi içindeki çocuğa teslim oluyor gibidir. ama büyümenin avantajlarından biri de, insanın olası ilişkiler repertuarını genişletebilmesi tabii: yetişkinlerin inisiyatifi genişlemiştir çünkü ne de olsa onlar çocuklardan çok farklıdır. dünyada sadece bir anne ve bir baba vardır ama kadınların ve erkeklerin sayısı sonsuza kadar uzanır. işte oedipus'un kabul edemediği veya kabul etmek istemediği de buydu. oedipus, ana-babasından başka kimseyi bulamamıştı kendine ya da belki, başka kimseyi istememişti. bir başka deyişle oedipus kendi mitosunu fazla ciddiye alıp harfiyen yorumlamış. tabii bazı bağlamlarda böyle harfiyen yapılmış yorumlara kader ya da hakikate bağlılık gibi adlar da verilir.''

    ''flörtte hikayenin - ilişkinin hikayesi - başının, aynı zamanda sonu olup olmayacağını asla bilemezsiniz; yani flört, sürpriz düşüncesini sonuna kadar kullanır. sadist bir bakış açısıyla, sanki bilinen ve arzulanan son durmadan reddediliyor, erteleniyor, inkar ediliyor gibidir. ama pragmatik bir açıdan baktığımızda, amaçlar ya da sonlar üzerinde çalışabileceğimiz bir alan yaratılmakta olduğu söylenebilir, biraz daha belirgin cinsel ilişki biçimleri ya da taahhütler istenmekte olduğu kabulü, daha az tanıdık olan ihtimallere karşı önceden hazırlamanın, bunun için zaman kazanmanın bir yoludur belki. flörtün arzuları belirleyip geliştirme ya da zamana karşı oynama olduğunu söylemek mümkündür. erteleme, hareket serbestisi kazandırır.''
  • "yani iyi ilişki, insanın bir çok isteğinin cevapsız kalmasına tahammül edebildiği ilişkidir; çocuklar da böyle yapmak zorundadır ya (oysa sabırla bekleme konusunda başarılı insanlar, o süre içinde yapacak daha iyi bir şey bulamıyorlardır belki de)." adam phillips - on flirtation

    "flörtte hikayenin - ilişkinin hikayesi - başının, aynı zamanda sonu olup olmayacağını asla bilemezsiniz; yani flört, sürpriz düşüncesini sonuna kadar kullanır." adam phillips - on flirtation

    (bkz: flört/@ibisile)
    (bkz: adam phillips/@ibisile)
    (bkz: adam phillips flört üzerine)
  • psikoterapist adam phillips’in yazdığı, flört üzerine olarak dilimize çevrilmiş kitaptır.

    ben psikoloji ve araştırma türünü ayrıntı yayınlarından okumayı seviyorum. oldukça başarılı çeviriler yapıyorlar nazarımda.

    kitabın ismi sizi yanıltmasın, baştan sona flört üzerine bir kitap değil. içeriğine bakacak olursak üç ana başlıktan ve birçok konudan oluşuyor. bakınız:

    1.geçmişin faydaları (olumsallık, freud ve unutmanın faydaları, iyinin ve kötünün ötesinde, kendini anlatmak gibi alt başlıklar var)
    2.psikanalize yeni bir bakış (depresyon, anna freud, sapkınlık, erich fromm, suçluluk vb)
    3.hariçten yazılar (karl kraus’un feryadı, philip roth’un baba mirası vb)

    --- alıntı ---

    “ideal, bir dayatma olarak değil içimizden gelen bir şey olarak yaşanmalıdır. insanların ideallerin nasıl zalimce -yanılsama ve ihtilaf dolu- olduğunu görmek şaşırtıcıdır.”

    “insanlar psikanaliste giderler çünkü kendi hatırladıkları şekliyle hayatları fazla acı vermeye başlamıştır; kendi kendilerine anlattıkları hikâyeler fazla zorlayıcı ve kısıtlayıcı olmuştur. kim oldukları konusunda öne çıkan bir hikâyeleri olduğu müddetçe, hep tekrarlanan bir hikâye vardır ellerinde. tekrarlama da freud’a göre unutmanın, insanın elini kolunu en çok bağlayan şeklidir.”

    --- alıntı ---
  • 'adam philips, bu kitabında "delilik", "ölüm", "öteki" gibi ciddi şeylerle de flört ettiğimizi hatırlatarak, bizi, bu hafife alma eğilimini sorgulamaya davet ediyor. yalnızca cinsler arası beraberliklere yönelişte kat edilecek bir yol değil, "bir insan, bir ideoloji, bir hayat tarzı" gibi bütün bağlılıklarımızdan kopuş riski ile yeni bir şeye bağlanma ihtimali arasında hayat boyu oynamak zorunda olduğumuz tehlikeli, ama haz verici bir oyun olarak flört üzerine düşünmeye çağırıyor. flörtü bir "kaza" olmaktan çok hayatın "asıl durum"larından biri olarak ele almaya, hatta hayatın bütününü yaşamla ölüm arasında bir flört deneyimi olarak yeniden anlamlandırmaya kışkırtıyor.' `:kitap açıklama
  • "insanları tanımak, onların yokluğunda yaptığımız bir şeydir." -adam phillips

    (bkz: flört üzerine)
  • semptomlar iyileştirilebilir ama psikanaliz açısından baktığımızda bellek iyileştirilemez. bir gölge yazarın, bizim adımıza arzu olarak kaleme aldığı geçmiş, geleceğe sürükler bizi; aslında bu bakış açısıyla semptomlar, belleğini iyileştirmek için kişinin kendi kendine giriştiği sonuçsuz çabalardır.

    sy. 54
  • adam phillips'in 1994 yılında yayımlanan bir kitabı. kitaptan: "iki insan ancak birbirlerinin yanında kendilerini unutarak gerçek anlamda birbirlerini tanıyabilirler."
  • flört üzerine yazan eleştirmenler, tanımı itibariyle anlaşılmaz ya da ele geçmez olamayacak bir benlik kabulünden yola çıkarlar...

    düşük dozlu bir sadomazoşizm olarak flört,boşuna ümitlendirmenin ayrılmaz bir parçası olan heyecanın; belli türde bir işkenceyi, insanı diriltip canlandıran bir işkenceyi arzulama anlamında arzunun, mütevazı biçimde dışavurulmasıdır...

    yani “iyi” ilişki, insanın birçok isteğinin cevapsız kalmasına tahammül edebildiği ilişkidir; çocuklar da böyle yapmak zorundadır ya (oysa sabırla bekleme konusunda başarılı olan insanlar, o süre içinde yapacak daha iyi bir şey bulamıyorlardır belki de)...

    insanın kendini bir şeye bir başka insana, bir ideolojiye, bir terminolojiye, bir yönteme adayabilmesi için önce, belki bilinçsizce, adanmışlık düşüncesine kendini adaması gerekir...

    flörtün, arzuları belirleyip geliştirme ya da zamana karşı oynama olduğunu söylemek mümkündür. erteleme, hareket serbestisi kazandırır...

    kendi kaybedilmiş cenneti, talihli kovuluş’un bir parodisine yöneltmiştir frcud’u. millon’da, adem ile havva cennetten kovulmadan önce bir bahçe yaratırlar; freud’da ise flört ederler. ne garip, savaş ve ölüm düşüncelerini freud’un kafasına sokan, flört olmuştur...

    ne de olsa bizi silip atan ölümdür aslında, oysa bir el çabukluğu (ya da ayak oyunuyla) biz, sanki onu silip atıyormuşuz gibi yapmışızdır. bu ahmaklar cennetinde ya da freud’un sözleriyle “bilinçdışmda, hepimiz kendi ölümsüzlüğümüze inanırız”. herkes, der borges, ilk ölümsüz olma riskine girer; freud’a göre ise herkes, ilk ölümlü olma riskine girmektedir. ölümle ilişkimizde hepimiz aynı yaşta -çok genç- oluruz...

    hiçbir kaybın olmadığı bir dünya, ahlaki değerlerin bulunmadığı bir dünyadır...

    bu bağlamda, çok tuhaf tabii ama, gerçek ilişkinin, kıta avrupa’sına özgü aşkın karşıtı olan flörtün örneğini de amerika’da görür (ilginçtir, daisy m iller'da [1879] henry james, benzer bir takıntılı düşünceyi dramatikleştirme ve ironikleştirme amacıyla yine flört kavramından yararlanmıştır; burada flört, masum ile tecrübeli, eski dünya ile yeni dünya arasındaki ilişkiyi altüst eder)...

    freud’un çağdaşı olan alman sosyolog georg simmel, “flört” başlığını taşıyan önemli denemesinde şöyle yazmıştır: “sonuçlandırıcı her türlü karar, flörtün sonunu getirir.” belki de seçim yapamayan insanlar için örnek alınacak karar, ölümdür. flörtte hiçbir riske girmez insan; sadece risk olasılığını besler...

    freud’un kuruntu ve korkuları, başka bir okuma uygulamak gerektiğini düşündürmektedir; flört, sonuçlan hep ileride tutar. geleceğe açık kapı bırakmakla geleceğe dair bir şeyleri kabullenmiş olur...

    flört, şansını denemenin oyunudur, yasaklanmış olasılıkları düşünüp kurgulama oyunudur...

    freud’un dediği gibi, çocuğun en güçlü arzularından biri yetişkinler kadar büyük olabilmekse, büyüdükçe görecektir ki öyle kolay silkip atabileceği bir karışım değil bu; gelişimi, bu karışımdan kurtulmak için geliştirdiği yöntemlere ne kadar bağlıysa, bu karışıma da o kadar bağlıdır...

    çocukluktaki oidipal flörtte geleceğin davranış kalıbı gizlidir: biri, yani yetişkin, hiçbir şey olmayacağından emindir; diğeri, çocuk ise acilen bir şeyin olmasını istemektedir ama bunun ne olduğundan emin değildir (ve bununla başa çıkacak donanımı da yoktur). eşit koşullarda birbirleriyle flört edebilen iki ergen ya da yetişkin de, işte çocukluktaki bu kafa karıştırıcı deneyimi taşırlar karşılaşmalarına. çocuğun tarafından bakınca görülen manzarada -ki ömür boyu onu etkileyecek olan bir manzaradır bu- bir kişi bilmektedir ve emindir, diğer kişi ise ister ama yapamaz (ne yapması gerektiği konusunda bocalar durur). işte kaçınılmaz biçimde istikrarsız olan bu ilişki, kişinin kendi kendisiyle yaşadığı temel ilişkilerden biri olarak içselleştirilir. yetişkinler kendi (düzmece) otoriteleriyle flört ederler. kuşkular inançlarla flört eder. kuşkuculuk her zaman kışkırtıcıdır, ama kışkırtılmakta olan kişiyi hayalinde canlandırmak (hatırlamak ya da yeniden kurgulamak) çok zor olabilir...

    erdemi bir gereklilik haline getirmekten bizi kurtarması da flörtün erdemlerindendir. flört, tercihler ile öncelikleri altüst ederek repertuara eklenecek yeni hikâyeler yaratabilir. ancak flörtü sürdürmek zordur, şaibelidir: en azından iki kişi arasında (ama tabii insan, kendisiyle sonsuza dek flört edebilir)...

    daima başka bir hikâye daha vardır, ille de üzerinde pazarlık etmiş olmamız gerekmeyen bir hikâye...

    adam phillips - flört üzerine
hesabın var mı? giriş yap