gelincik

• sansargillerden bir memeli türü. uzunluğu 15, kuyruğu 5 cm. rengi kırmızı-esmerdir. kışın aklaşır. kan emer ve yumurta yer. avrupa ve kuzey asya'da yaşar. dedem sevimli, hareketli küçük çocuklara "yer gelinciği" derdi. devamen babam da benim kızıma yer gelinciği dedi. gayet uygundur. kan emme, yumurta yemeyi de yaramazlıkla bağdaştıralım artık. biz daha çok köy içinde değil tarlalarda rastgele görürdük.
  
  aile kavramları varmış, çok ilginç ve hoş bilgi. kinciye de link atmak gerekli galiba. bazen birkaç tane gelinciği peşpeşe gördüğümüz olurdu, demek onlar aileymiş. gören unutmaz, karın altları birçok hayvanda olduğu gibi daha beyaz-bej tonlarında olabilir. cüsseleriyle karşılaştırılınca inanılmaz hızlı hareket edebilirler.
  
  bizim köyde eskiden sansar, ars/as da varmış. tilki zaten vardı. gelinciği en son 2 yıl önce görmüşler. hala vardır deniyor. ars/as altın olan yeri, gömüyü bulur, altın üstüne yatar diyorlar.
  
  kızkardeşim anlatıyor. kedisi gelincik yakalayabilmiş ama yiyeceğinde gelincik boğazına saldırmış, bütün boynunu yırtmış. ensesinden taşırken sorun yokmuş. kızkardeşim üstüne tava vurarak öldürmese yiyemeyecekmiş. gelincik öldürüldükten sonra kedi geri kalanını kuyruk ve başı hariç yemiş. evde talimli birkaç kedisi olduğundan, veya öldüren esas kendisi olmadığından o gelincik saldırısı/intikamı görmemiş. kadın tam kendi köyümüzde değil, fethiye'ye yakın esenköy'de kokarca da öldürmüş.
  
  ["yaşamalıyız. her yer kızıl gelinciklerle kaplanana dek." geçenlerde sepehri'nin^* bu dizesini iran'daki bir çölün ortasında, meçhul bir sonsuzluktan diğerine yolculuk eden bir kamyonun arkasına işlenmiş olarak gördüm.] hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
  
  (bkz: tangala), kokarca, sansar, ars/as
  (bkz: yer cücesi/@ibisile)