gerçek yolculuk geri dönüştür

• perfect circle'ı tamamlamak olarak nitelendirilebilir.
  (bkz: kulağını tersten göstermek)
  (bkz: bir arpa boyu yol gitmek)
  (bkz: yolculuk)
• bilinmeyen ilginçtir, gidilesi ve maceralidir. bilinmeyende insani çeken bilinmeyenin kendisi değil merak ve mümkün olmasa bile sonsuz haz uyandırabilme olasiliginin dayanilmaz cekiciligidir, bilinmezliğidir. iyi ya da kötü bilinmez ama geçmiş zamanı yiyen kara balonlar bizi amnezik bırakamıyor. algılıyoruz , tanıyoruz, yeterince tanıdıysak biliyoruz. istedigimizi bildigimiz zaman cogunlukla bildigimizi istiyoruz. geriye dönüş ancak bildigimizin hep bilindik olarak kaldigini varsayarsak mi gerçek yolculuk. yoksa geriye dönüşü gerçek yolculuk yapan bildigimizin degişmiş olabilme ihtimalinin karşı konulmaz çekiciliği mi... gerçek yolculuk geriye dönüş mü?
• orijinali; "to be whole is to be part, true voyage is return."
• (bkz: you gotta go there to come back)
• aynı ırmakta iki kez yıkanmanın olanaksızlığı içinde zorunlu olarak çıkılan bir yolculuğun aslının aynıdır sureti. gitmek mi zor kalmak mı zor diyenlere bir tek yön ^* bileti. aslına bir rücu, yeniden küçük ve parlak bir ışık olmak belki...
  (bkz: reenkarnasyon)
• (bkz: simurg)
• hayatımızın tamamı bir zaman yolculuğu aslında. sezyum-133 atomunun düzey değiştirmesi süresince ileri doğru yaptığımız sıçramalardan oluşan bir yolculuk aslında hepsi. bozunmayı tersine çeviremediğimiz için, hep ileri doğru gitmek zorunda kaldığımız, hep ileri gitmek zorunda bırakan.
  
  aynı zamanda, ruhun üzerindeki etkilerine göz attığımızda yolculuklara, her zaman sevinç içinde bir sonraki adıma gittiğimiz, ama dönüşleri hep bir hüzünle yaşadığımızı görürüz. bazen her şey tersine döner, dönebilir en azından.
  
  her gidiş, bir geri dönüşü getirir. her gidiş, geri dönüşe doğru atılan ilk adımdır aslında. peki ya, nedir geri dönüş?
  
  apsis ve ordinat düzlemindeki değerinin/konumunun "00" kabul edilebileceği bir başlangıç noktasından harekete geçen ve "+ sonsuz"a doğru bir hareket içine geçen maddeyi ele aldığımızda, yaptığı hareketi "ileriye hareket" olarak tanımlamak mümkün olacaktır. apsis ve ordinat düzlemindeki artışının yönünün önemi yoktur. işte, bu durum, normal fiziki şartlarla, maddeye verilecek bir + ivme ile mümkün kılınacaktır. (tabi, farazi olduğu için sürtürnme kuvveti her nedense "sıfır"a eşit olacaktır)
  işte, bu şekilde eksen üzerinde gözle görülür kıldığımız ileri hareket kavramının ardına bakmak ve bulmak gerek geri dönüş yolunu. fiziki şartlarda, dünya/zaman içinde yapılacak her hareketin "ileri hareket" olarak tanımlanacağını da kavramak, iyice imkansız kılacaktır geri dönüşü. yani, "geri dönüş yoktur" denecektir. zamanın içinde, geçmişe doğru yolculuk yapmanın sırrını bulduğumuzda belki ancak mümkün kılacağızdır. işte bu nedenle, bizim "geri dönüş" olarak adlandırdığımız hareket, aslında geriye doğru ileri hareketten başka hiçbir şey değildir.
  
  "geri dönüş" dedik. geri dönüş, ilk adımımızı attığımız başlangıç noktasına doğru yapılmış ileri hareket değil, başlangıç noktasındaki fiziksel şartların korunması, zamanın ve mekanın bozunmadan, ilk yola çıkıldığı ana doğru olmasını şart koşar şu durumda. geri dönüş, bir yolculuktan geri dönüş değildir. geri döndüğümüzde bulduğumuz hiçbir şey, yola çıktığımızda bıraktıklarımız değildir. bunca zaman boyunca, ileri doğru akan nehrin sularını nasıl geriiye döndüremezsek, zaman boyunca olduğumuz, suda yüzen minik saman çöpünü nasıl henüz ıslanmamış kılamazsak, öyle dönemeyiz geriye.
  işte bu nedenle, ileri doğru gitmek, ya da gitmek ve değişmek değilldir asıl yolculuk. çünkü kaçınılmaz olandır "gitmek" bu koşullarda. "gitmek" yolculuk bile değildir belki de, zaman ve mekanın içindeki fiziki yer değiştirmeler dışında.
  
  gitmek, kalmak eylemi yapıldığında süregiden ilerleme eyleminin durağan olmayanıdır. ikisi de akacaktır.
  geri dönmek, geri gitmekten farklı olmalıdır. ayak izlerimizin üzerinden geri geri yürümek bizi geri getirmez, adımlarımızı derinleştirir sadece.
  işte bu nedenle, insan zihni "geri dönüş"ün yolunu arıyor olsa gerek. geri dönme tutkusu, aslında geri dönmekten çok "yolculuk" tutkusu. değişimin başladığı nokta, her şeyin başladığı nokta. zihnin, ruhun, varlığın başladığı o giz.
  
  işte bu nedenle, "gerçek yolculuk geri dönüş"tür. "gerçek" "yolculuk" "geri dönüştür"... tıpkı ursula kroeber le guin'in yıllar önce söylediği gibi...
  
  (bkz: return to innocence)
• ''bir kez geçer, bir insan bir karşı'ya,
  ondan sonra, artık her-şey karşı'dır.
  orada bir dur-yeri olsaydı ya..
  olmaması, bir karşı-yarışı'dır.''
  
  özdemir asaf ın değirmenşiirinden - bence - algılanandır..
  
  yolculuk, yola çıkmaktır. yola çıkmak hep yeni heyecanlar, beklentiler, umut ile doludur..akılda hep bir hedef vardır; zaman vardır, yaşanacakların hesabı vardır..yolculuğu sonsuz olarak algılamak insan denen canlı için en zor olandır..bir dost; insanın zaman olduğunu söylemişti..
  
  yolculukları sonlu olarak algılayan insandır..kafasında sınırladığı yolculuk bitince; insan ''ev''ine dönme yolculuğuna başlar..kafasında hep gidiş, yaşanışda yaşadıkları, yaşayamadıkları, umutla bekleyip yapamadıkları; hiç beklemediği halde yaşadıkları vardır..
  
  eve dönüştür, yolculuk..önce yaşananla, şimdiki hali karşılaştırma durumu..
  insanın yolu sonsuz kavraması halinde; hep umut, hep ileri, hep aslında şimdinin varlığını ile dolar..
  
  zordur; bu yol halini sonsuz kılmak..
  eğer zor olmasa idi;
  hayalkırıklıkları, beklentiler, yargı, sorgulama, değişim için çaba olmazdı..
  
  dönüşün, gerçek olan yolculuk olması insan denen canlıya özgüdür..
  gidiş, geliş, dönüş, kalış hep insansıdır..
  sonsuzluk; sonsuz yolculuk hissi ise doğanın yaşadığı, yaşattığıdır, görmesini bilene..
  
  dönmek hep acıdır, yoldan, yolculuktan dönmek..
  çünkü, yol öncesi beynin ile yarattığın eve dönersin; kafanda yeni ev hissi ile..
  kafandaki yeni evi, eski evde yaratmak zordur, zaman zaman imkansızdır..
  hep yol olsa gidilecek dersin, hiç dönmesem dersin,
  yeni yerler, yeni insanlar, yeni duygular yaşasam hep dersin;
  sınırların, belki de senin yarattığın sınırlar seni durdurur; ''öyle kolay olmaz bunlar'' der..
  
  değişmek, değiştirmek, hep yolda gitmek istersin..dönüş yoldur, yolculuktur..
  dönüşsüz bir zamanda, dönüşsüz, sonsuz hisleri sonsuz olsa..
• büyüdüğü sanılan çocukların, akıp giden dünyaya karşı baş ağrısına, can sıkıntısına itaatsizliği. doğanın sonsuz döngüsünü arayıştır, bütün dediğimiz parçadır, parçalanmaktır kuşkusuz. bir motto’dan fazlası olarak, ahval i pur melaldir, bir durum’dur, algilama gercekliktir geri dönüş için hareketlenenlere, tüm işaretler yol’u gösterir, “sen gel bizi yeni vakitlere çıkar” diyen fısıltıların yol göstericiliğinde.
• odo'nun mezarında yazan ikinci satır. tam metin
  "bütün olmak parça olmaktır
  gerçek yolculuk geri dönüştür"
  biçimindedir.
  
  içinde bulunduğunuza bakabilmek diğeri/öteki ile yüzleşmeye bağlıdır. balığın deryadan çıkması misali yıpratıcı iştir, deryayı merak edecek ve deryayla bir olmayı ondan kopmayı göze alacak kadar çok isteyen balık gerektirir. şahsi fikrime göre bu nedenle ilk satır da en az ikincisi kadar önem taşır.
  (bkz: mülksüzler)