• asil adi ignacy jan paderewski olan polonyalı piyanist, besteci, basbakan ve disisleri bakani. 1942 de abd de olmustu. ozgur polonyaya gomulme istegi ancak 1992 de gerceklesti.
  • kızıl, uzun kıvırcık saçları olan karizmatik piyanist.
  • eserin gelişimini çok iyi analiz etme ve anladığını çok iyi sergileme yeteneğine sahip bir piyanist. liszt macar rapsodisi no 2 kaydı kesinlikle en hızlılardan, en göz kamaştırıcılardan değildir ama en iyilerden biridir; bana eseri en iyi anlatabilmişidir diyebilirim. elde kalan kayıtlarının oldukça eski ve gürültülü olması üzüntü verici bir kaybımızdır.
  • nasıl bir yetenek olduğunu op.17 * ile anlayabileceğiniz piyanist besteci.
  • 'if i don't practice for one day, i know it; if i don't practice for two days, the critics know it; if i don't practice for three days, the audience knows it' dedigi rivayet olunuyor. ama jascha heifetz de demis olabilirmis. ya da belki ayni laf baska muzisyenlere de mal ediliyordur.
  • elfriede jelinek'in bir kitabinda chopin'in gölgesinde kaldigi yazilan polonyali piyanist, besteci ve politikaci.
    bir cok kayidi hisirtili ya da bana öyle denk geldi.
  • bağımsız polonyanın kurulmasında pilsudski ve başbakan jedrzej moraceczewskinin hükümeti halktan çok destek almayınca ve akabinde paris ulusal kongresinde de kabul görmeyince pilsudskinin yerine başkan olan polonyalı.
  • hayat hikâyesini öğrendiğimde, türkiye cumhuriyeti'nin ilk başbakanı olarak tanburi cemil bey, hüseyin sadeddin arel ya da cemal reşit rey'i hayal ettiğim müzisyen devlet adamı.
  • “piyanonun tuşlarına hükmetmek devlete hükmetmekten zormuş meğer! başbakanken ırmak geçmeyen yere köprü vaadedersiniz ve herkes inanır. halkı kandırarak devlete hükmedebilirsiniz, ama 7 oktavlı bir piyanoda fa sesine basıp do diye yutturamazsınız. notalar sizi gerçeğe, yalnızca gerçeğe, matematiksel ölçüye, tartıya, armoniye, melodiye doğru sesi vermek için doğru tuşa basmaya mecbur eder. müzik sizi yalandan, sahtelikten kurtarır.”

    diyen bir zamanlar polonya'nın en ünlü piyanisti ve bestecisi olup chopin'i en iyi yorumlayanlardan biri olan paderewski, diplomatlık yapıp siyasete girmiş ve polonya'nın başbakanı olduktan sonra bu sözleri halka söylemiştir.
  • polonyalı piyanist ve devlet adamı. hakkında şöyle muhteşem bir olay ve örgü anlatılır:

    bir gün başbakan olarak fransa gezisi sırasında paris üniversitesi müzik bölümünde okuyan bir genç yanına gelip;
    "siz o ünlü piyanist jan paderewski değil misiniz? diye sorar. paderewski;
    "evet o benim" diye yanıtlar.
    "fakat şimdi?"
    "şimdi polonya'nın başbakanıyım işte" deyince genç;
    "yaa öyle mi, ne büyük bir düşüş"
    diyerek, kinayeli bir cevap verir.

    paderewski gencin bu sözünü hayatı boyunca kendine dert eder. bir gün halka konuşurken şunları söyler:

    "piyanonun tuşlarına hükmetmek devlete hükmetmekten zormuş meğer.. başbakan iken ırmak geçmeyen yere köprü vaadederseniz herkes inanır. halkı kandırarak devlete hükmedebilirsiniz, ama 7 oktavlı bir piyanoda, fa sesine basıp do diye yutturamazsınız. notalar sizi gerçeğe, yalnızca gerçeğe, matematiksel ölçüye, tartıya, armoniye, melodiye doğru sesi vermek için doğru tuşa basmaya mecbur eder. müzik sizi yalandan, sahtelikten kurtarır."
hesabın var mı? giriş yap