• şu korsanda filan sayısız baskısı satılan uyduruk kitaplardan biri.
    bunu okuyan insan sayısı milyonu geçti, türkiye aynı türkiye
  • iletişim çatışmalarından öte çalışan-yönetici ilişkilerinde, kötü insanların eline geçince felaket olabilecek bir kavramdır empati.

    empatiyi bugüne kadar hep karşıdaki insanın yerine kendini koyma çabası ve dolayısı ile anlayışlı olma konusunda bir basamak olarak öğrenmiştik bizler. yani bize öyle öğretilmişti. fakat bu durum iş dünyasında bu "pollyanna" durumundan çıkıp, iyi yönetici olmanın (yani iğrenç bir yuppie olmanın) gerekliliklerinden biri olmuştur.

    nasıl mı? anlatayım.

    siz zannedersinizki yönetici kişiler herşeyi görür, anlar, falan feşmekan. halbuki o kadar zeki veya ileri görüşlü olmanıza gerek yok. çalışanın yerine kendini koy (yani teknik anlamda empati yap, bize öğretilen cinsinden değil) sonra zaten o senden bişey istemeye kalktığı anda leb demeden leblebiyi sana söylesin. sen de "adam süper yahu" de.

    diğer taraftan ele alalım. bu yöneticimiz "patron olsam ben kendimden ne beklerdim?" diye yine kendisine sorar. dolayısı ile patronun hoşuna gidecek en iyi hamleleri yapar. sanki bu tarafı ilk bakışta bizim de yapabileceğimiz, yani bir üst paragrafta olayı tam tersine çevirebileceğimiz bir yapı gibi duruyor ama biraz zor. ipler onun elinde sonuçta.

    neyse biraz karmaşık gelmiş olabilir. örnekler ve teknik açıdan biraz daha detaylı yazmak gerekiyor aslında bu konuyu. ama sonuçta insan olmak ile yuppie olmak arasında bir karar vermeniz gerektiğinde bu "empati" denen mereti nasıl kullanacağınız konusunda da bilinçli olmanız gerekiyor. hem insan olucam hem de yüksek bir yönetici olucam diyorsanız, hemen o pembe alemden çıkıp ayaklarınızı yere basın derim ben.

    yükseldikçe yalnız kalacaksınız. dolayısı ile empatiyi nasıl kullandığınıza bağlı olarak yataydaki ve dikeydeki optimizasyonunuzu iyi yapmanız gerekir.

    yazan: plaza insani
  • üstün dökmen in, empatik toplum olma yolunda önemli ipuçları verdiği; sanat ve edebiyattan yola çıkarak toplum düzenimizdeki bir çok yanlışı gösterdiği kitaptır.
  • üniversitede pdr okuyan bir öğrenciyim hocamız alın okuyun önemli bir kitap dedi. bende kadın prof iyi de hocaya benziyor diyip bu tavsiyeye uydum. 20 lira basıp aldım kitabı eve geldim başladım. okudukça kitaba bu böyle değil şöyle bir şeyler de var bunu görmemiş temalı notlar giderek arttı. en son insanları anne-baba tipi, yetişkin tipi ve çocuk tipi diye sınıflandırması son damla oldu. nacizane tavsiyem boşuna para vermeyin şu kitap aynı konuda çok çok daha işinize yarayacaktır:günlük yaşamda benliğin sunumu - erving goffman
  • insanlar arası iletişim hakkında bilgi veren kitap.

    iletişim çeşitlerini 4 başlık altında toplar. çocuk, ana-baba, yetişkin ve empati olarak belirttiği bu iletişim çeşitlerini güzelce açıklar. davranış şekillerine göre iletişim yöntemini tespit etmede bilgiler verir. toplumlarda hangi yöntemin ağır bastığını güzelce anlatır.

    insan ilişkilerinde farkında olmadan karşımıza verdiğimiz mesajları ya da karşı taraftan gelen mesajları, iletilmek istenen bilginin iletim sırasında nasıl bozulduğunu vs. konularda iyice bilinçlenmeyi sağlıyor.

    herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
  • ağır bir kitap yarısında olmama rağmen hazmedemiyorum.
  • örneklemeler ile başlayan kitap, eğer üstün hocanın küçük şeyleri sunarkenki ses tonunu ve mimiklerini hayal ederek okursanız akıcı oluyor
hesabın var mı? giriş yap