• 2004'teki iran'ın ingiliz botlarını ele geçirmesi olayının bir tekrarı, ingilizler olayı büyütmek istemeyen bir havadalar, sanırım iran da bir süre sonra salıverir ingiliz denizcileri.
  • iran'in abd ve ingiltere'ye; "basra korfezinde yalniz degilsiniz. ben buradayim, karsida gordugunuz kara parcasi bana ait" demesidir...

    ingiliz askerleri yakin zamanda serbest birakilacaktir. munferit bir govde gosterisidir, tehdit halindeki her devlet yapar bunu zaman zaman.
  • olay akabinde askerler tahran'a götürülmüşler.

    http://www.zaman.com.tr/…tr/haber.do?haberno=518485
  • sularin isindigi ortamda, iki ulke politikacilarinin da kendi hesaplarina ve ulkelerindeki sovenist basin ve kamuoyuna karsi karizmayi cizdirmeden, isin icinden nasil cikacaklari muamma olay.

    bir kere, ilk saflar alindi. iran, "bu adamlar bizim karasularimizdaydi." derken, ingiltere aksini iddia ediyor. su vakte kadar "afedersiniz, yanilmisiz, karsi taraf hakliymis." dendigini gormedik (aslinda deniyor da is isten gectikten, zarar gerceklestikten sonra deniyor).

    boylece diplomatik olarak, bulunabilecek cozum yollarindan biri ortadan kalkti.

    ingiltere, beklendigi gibi "eger askerleri usluca geri vermezseniz, yapacagimizi biliriz." tehdidini de savurdu. elbette ki bu tehdite karsi, ozellikle kendi halkina ve dunyaya karsi bol keseden sallamayi siyasi maharet kabul eden iran devlet adamlari "ayy cok korktuk, yemedik askerlerinizi, alin." demeyeceklerdir.

    kisa vakit once benzer atismalari, hizbullah-israil savasi oncesinde gormustuk. bu sefer taraflarin caplari gozonune alindiginda, onceki mesele bunun yaninda numune kaliyor.

    henuz iran da ingiltere de, birbirini tartiyorlar. abd'nin acikca olmasa bile, orta duzeyde resmi-gayriresmi agizlarla "biz olsak, ates acardik" diye aciklama yaptigini gazetelerde okuduk. bu da olasi bir tansiyon yukselmesine karsi icazet verildigini gosteriyor.

    diplomatik anlamda geri donus yolu pek tabii ki halen acik. iran, "sizi gidi muzir ingilizler, bi daha yapmayin bakayim, buyukluk bizde kalsin sizi saliveriyoruz" diyebilirler. nitekim, bundan once yasanan benzer bir olayda tutuklanan ingilizler 15 gun sonra birakilmislardi.

    simdi ise bu iki haftalik esigin dolmasi bekleniyor gibime geliyor. ilk tehdit 5. gunde (bugun) savrulduguna gore, onumuzdeki hafta icerisinde taraflarin yapacagi aciklamalar isin rengini belirleyecek.

    alakasiz bir baska duruma dikkat cekmekte fayda var: sonu sicak catismaya donen bu tarz ihtilaflar genelde kis sonu, bahar basi donemlere denk geliyor.

    insallah bu sefer de sukunet ve sagduyu galip gelir. mesele barisci yollarla hallolur.
  • hurriyet gibi gazetelerin, "basbakan rica etti, iranlilar askerlerin bazilarini birakacak" tarzi sig gozlem ve yorumlarinin fazla dikkate alinmamasi gereken mesele.

    dogaldir ki hem konumu hem de mudahil ulkelerle iliskileri bakimindan turkiye sorunun cozumunde fazla sorumluluk almadan rol oynamak isteyecektir. boylece olasi bir terslikte uzerine alinmayacak, basarili bir sonucta da bunu kullanmak isteyecektir. tekrarla, dogaldir.

    ve tabi iranlilar da ingilizlerin cikislarina karsi defaatle cevap verecek fakat turkiye'nin tebessumlu, kaygisiz yaklasimina benzer pembelikle yaklasacaklardir.

    cihan imparatorlugu unvanini ortadogu'da kaybetmis ingiltere (bkz: cemal abdulnasir) elbette ki "kodumu oturtan" gucten uzak, "höt" demesine diyor ama facasi daha fazla bozulmasin diye, az biraz da cekingen. yine de kuyrugu daha dogrusu tabiyeti genis ve kuvvetli. dolayisiyla ne olursa olsun yuksek bir vurucu gucun parcasi.

    ana meseleme doneyim: iran da turkiye de bolgede etkin rol oynamak isteyen, liderlik, onculuk yapmayi amaclayan ve dis politikada yakaladigi firsatlari bircok ulke gibi sonuna kadar somurmeyi isteyen ulkeler. hal boyle olunca da, olasi bir arabuluculuk basarisiyla sozu gecmeye baslayan turkiye, elbette ki iran'in hosuna gitmeyecektir. fakat diplomatik ve bariscil bir cikis yolu icin, kendi bakis acilariyla, turkiye'yi kullanmak makul bir alternatif.

    turkiye ise bir yandan ingiltere ve bagli bulundugu ittifaklarla arayi sicak tutmayi amaclayan, ote yandan da bolgesel konumda avantaj saglamak (ozellikle kuzey irak hususunda) icin hem iran'la ortak hareket etmek hem de firsatini buldugunda ekarte etmek hedefinde. bu sebeple de boyle bir ise sorumluluk altina girmeden soyunmak istemesi anlamli.

    bu dakikadan sonra her olumlu adimda, bazi siyasi agizlarindan ve hurriyet falan gibi gazetelerden "biz istedik oldu" gibi aciklamalar duyabilir, okuyabiliriz. hemen ardindan da iran'in isi daha yokusa surme cabasini gorulecektir. bunlar dis politika acilimlarini, ic politik zaferlere donusturme cabalaridir. normal karsilayiniz.
  • olayin hemen akabinde bir amerikali olay hakkinda ne dusunuyosun diye sordu, mesele aslinda hep sizin bok yemeniz demek gecti icimden, sirf cocuk alinmasin diye bisey demedim. en azindan buraya yazayim da icmde kalmasin bari.
  • ingilizler'in esir askerlerin verilmesi konusunda tehditler savururken, "biz iran kara sularında değildik"; "ırak kara sularındaydık" demesindeki yaman ironi de tarihe düşülmesi gereken bir nottur, kanaati acizanem.
  • iran esirleri salivermek icin ingiltere'den kendi karasularinda olduklarinin kabul edilmesini istiyor ve ingiltere israrla buna karsi cikiyor. iran'in karsiliginda yaptigi ise, askerlerden birinin iran karasularinda olduklarini ve yanlis duymadiysam ozur diledigi bir videoyu yayinlayip, "adamin diyo" demek. ise yarayip yaramadigini gorecegiz.
hesabın var mı? giriş yap