• efendim, dışarıdan gelip birkaç aydır istanbul'da yaşayan biri olarak şu yorumları yapmayı kendime görev bildim. zira istanbul'daki insan populasyonunun (aşırı göçten ötürü 'istanbullu' demek yanlış olur) topluca cinnet sınırlarında olduğunu görmek pek de zor olmadı.

    * istanbul insanı işini yönetmemektedir tersine işleri bu insanları yönetmekte hatta, esir almaktadır. (yaşamak için çalışmak değil; çalışmak için yaşamak)

    * herkes, her zaman bir yerlere yetişme telaşındadır. bu telaşın doğal sonucu olan sabırsızlık da insanların günlük hayatlarına aynen yansır. türkiye'nin en hızlı yemek yiyen insanlarını ve en çok korna çalan sürücülerini bu mekanda gördüm ben.

    * yoğun iş yaşamı, aşırı kalabalık ve insanların %90 ında bulunan sıla hasreti, asabiyet ve huzursuzluk olarak dışa vurmuştur ki istanbul'da insanların birbirlerine karşı olan tahammülsüzlüğün sebebini de bu olarak görmekteyim.

    * yukarıda sayılan sebeplerden dolayı istanbul'da belli bir süredir yaşayan insanların çoğunluğu sürekli istanbul'dan kaçış planları yapmaktadır.
  • caanım istanbul' un insanda psikoloji bırakmamasından sebeple paranoya psikolojisinden çok öteye gidemeyen...
  • zaman içinde şehirde tutunmak, varolmak, ezilmemek için kötü kalpli, ezen, vicdansız, sinirli ,asabi insan kimlgine bürünürler.
    yanlızca çok yakınları ve zar zor edindikleri dostlara gerçek yüzlerini gösterirler. zar zor çünkü kimsenin kimseye inancı ve güvenci kalmamıştır. herkes heran köprünün öbürtarafına geçip gözden kaybolabilir (bkz:meksika sınırı)
    1500 1600 civarı arkadaşınız dostunuz olsada akşam evde kendinizi yanlız hisedersiniz.
    heran sahip oldugunuz herşeyi kaybetme korkusuyla seversiniz. bu yüzden en dandik dostunuz en iyi, en dandik ilişkiniz en ciddi olur.
    tek amacınız biryerlere yetişmek oldugundan hızlı hızlı yaşanan herşey yarım kalır agızda tat bırakır. (belkide bu yüzden sevilir.)
    herşeyin en pahalısını en güzelini en en en'ini yaparlar ki etraf onları çok zengin, çok mutlu, çok eglenen, yılmayan, yenilmeyen insan üstü insan sansın. mutsuz olma hakkı yoktur. yenilmek güçsüz düşmek ayıptır. bu yüzden etraf mutlu ve zengin rolü yapan insanlarla doludur.
    ama insani özelliklerinizin hiçe sayıldıgı, sen olmazsan başkası olur mantıgındaki karşı cinslerin, patronların varlıgı ile mevcut işletim sisteminizin uyuşmayıp çökmeye başladıgı anda 3 seçeneginiz vardır:
    1.fişi çekmek
    2.format atmak
    3.yama yüklemek
    yüklenicek yama kötü adam olma yaması oldugundan ve insanogluna format atma henüz keşfedilemediginden sanırım en iyi seçenek fişi çekip daha sakin bi yerde oturum açmaktır.
    (bkz: hoşgeldiniz)
    (bkz: mütevazi insan geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılacak)
hesabın var mı? giriş yap