*

  • danimarkalı gezgin şair erik stinusun bir siiri..

    gozlerine bakıyordu, bakıyordum
    ellerine. parlamaktaydı gozlerin
    bir baska turlu. ellerindeyse
    yani bir kararlılık. oyle cok sey
    veriyordun ki bana kendinden,
    bu yenilenmis benliginden,
    mutluluk duyuyordum, karnım acıktı.
    cok az yiyorsun diyecek oldum,
    dayanacak guc ister savas.
    bak ben nasıl ayakta kaldım
    hep bogusmama karsın. ama bakmadın,
    baktın mı yoksa? sormadın
    sana en cok soylemek istedigimi.
    adını bile anmadın o eski oykunun,
    bir sey soylemedin onun ustune. bense
    oyle kaptırmıstım ki kendimi yeni oykune,
    zedelenmedi bundan seni dinlemenin tadı.
    burdayız diyordu ayaklarınla baldırların
    bize ozgu o eski dilde. dediler: yalnız mısınız?
    evet, dedik, yalnızız birlikte,
    kac kisi olursak olalım yalnızız yine.
  • belki de bu en guzel ve dokunakli sekliyle, pink floydun time adli saheserinde su sekilde yer almistir;

    no one told you when to run,
    you missed the starting gun...
  • insan zaten başlı başına her zaman yalnızdır.'kaç kişi olursak olalım yalnızız yine' yorumu bunun geç farkedilmesiyle alakalıdır.insan yalnız doğar ve yalnız ölür.bu arada geçen süre içerisindeki çevrede sizle olduğunu sandığınız insanlar ve her türlü etkileşimler kişinin tamamen bir 'yalnızlıktan oluşma' daha doğrusu 'yalnızlığın kendisi olma' durumunu hissetmemesi için kullanılan bir nevi afyonlardır.fake bir etkileşimdir.hele ki aşkın insanın yalnızlığını çözümlemesi daha büyük bir aldatmacadır.zaten bunla ilgili görüşlerim başka bir entry konusudur: (bkz: aşk bireysel bir yolculuktur)lakin en doğru çıkarımı yapmak için kişi sayısı ve yalnızlık giderimi ilişkisi bağlamında ' yalnızlık paylaşılmaz' sözü en cuk oturan kısa ve öz bir tanımdır.herkesin yalnızlığı kendinedir.kendidir.kişi sayısı arttıkça ortamdaki bireylerin yalnızlığının giderimi değil ,her kişinin farkında olmadığı yalnızlığının birleşerek büyümesidir.
hesabın var mı? giriş yap