• garip bir film. dram desen değil, ekşın desen hiç değil, romantizmle alakası yok. 2010 yılının aleksei popogrebsky "ne lan bu?" filmi.
  • "ne lan bu?" filminden öte duragan gerilim filmi diyebiliriz. ilk yarım saat sıkılacağımın mesajını verdiyse de empati kurmak sureti ile "lan ? acaba?! " sorularını kafama kakmış bir yapıt diyebilirim. çok büyük beklentiye gerek yok , nihayetinde festival filmi tadında ve durağanlığında diyebiliriz.

    --- eskiden buralar dutluktu ---

    o degil de sikseler ben de kabahatimin peşine o ayıya "senin ailen öldü, götveren ne diye benle uğraşıyorsun?!!" demezdim. diyemezdim. yemezdi bas baya

    --- eskiden buralar dutluktu ---
  • yeni izleyebildiğim, şehirden, betondan ve insan kalabalığından sıkılan bünyeler için tatil gibi bir filmdir.

    --- archym fairy ---

    ayrıca, kutup güneşinde kurutulmuş alabalık nerde bulunur sorusunu sordurtmuş ve tuzlu/kırmızı bir tat bırakmıştır ağzımda.

    --- archym fairy ---
  • bazı işler vardır, böyle ağır adamların gidip yapması gerekir, a... oğlu estebanların yapamacağı işler vardır, sağlam pisikoloji ister. işte bu filmde bu tip işlerin bu adamlar tarafından yapılması gerektiği anlatılıyor.
  • ister dünyanın en kalabalık şehrinde yaşayın, ister o kalabalık şehirdeki kimsenin haberi bile olmadığı ıssız karlar ülkesinde, her yerde bir hikaye vardır. iki kişi arasında, o kadar ıssızlığın içinde, büsbütün yalnızlıkta bile.
  • aleksey popogrebskiy'in yönettiği 2010 yapımı film. aynı yıl chicago film festivali'nde 'en iyi film' seçildi.
  • filmin ingilizce ismi "how i ended this summer" olarak geçiyor, ancak sıradan bir amerikan gençlik komedisine cuk oturacak bu isimden ziyade, "how i cheated (somebody) last summer" anlamına geliyormuş orijinal isim.

    yönetmen, 20.yy başında kuzey kutbuna ulaşmaya çalışan rus kaşifin günlük notlarından ilham almış ve çok uzun yıllar kafasında kurmuş bu filmi. şöyle bir bilgi var hakkında:

    --- alıntı ---

    director alexei popogrebski found the inspiration for his psychological polar thriller in the dairies of n. v. pinegin which were written in 1912 when pinegin accompanied russian polar explorer georgio j. sedov on his tragic attempt to reach the north pole. popogrebski read these diaries as a fourteen-year-old. “i have been fascinated, ever since, by this ability to come to terms with notions of time and space so drastically different from our common scale of hours and minutes, or blocks and metro stops. this film, essentially, is a story of two personal (and incompatible) time-and-space scales.”

    https://www.berlinale.de/…104775.php#tab=filmstills

    --- alıntı ---

    popogrebskiy, müthiş estetik zevke sahip bir adam öncelikle. göl manzaraları, uçsuz bucaksız kutup bölgesi, yamaçlar, kayalıklar, kısacası doğaya ait her şey çok canlı. uzun planda çektiği engin manzaralar insanı alıp götürüyor. gel gelelim konu oldukça durağan. pasha ve gulybin adında iki meteorolog çevresinde geçiyor hikaye. arktik okyanusu kıyısında, insanın ıssızlıktan delirebileceği bir bölgedeki ölçüm ve araştırma merkezine gelen ve gulybin'i ilgilendiren kişisel bir telsiz mesajını pasha'nın iletmeye cesaret edememesiyle psikolojik bir gerilime dönüşüyor film.
  • son bir saatinin sarhoşken izlenmesini tavsiye ettiğim film.
  • insanoğlu tepeden tırnağa metruk, epeyce ahmak ve fena halde küstahtır dedi bu film bana..

    telsiz muhabereleri, eskiyle yeni dünyaların aynı potada eriyemeden ayrı ayrı tükenişleri ve o müthiş ıssızlığın tablo gibi görüntüleriyle keyiflenirken, zihnimi acıtacak yoğunluktaki kutup gürültüsü yüzünden -neredeyse- yarıda bırakıp kapatacak kadar rahatsızlık da verdi..
  • film movement koleksiyonudur.
hesabın var mı? giriş yap