• arıların, karıncaların sahip oldukları belirtilen bilinç. tek tek bireylerin davranış ve sezilerinin hepsi bir araya geldikleri zaman "zeka" olarak adlandırılabilecek aksiyonları gerçekleştirebilmeleridir. tek karıncanın yiyecek bulmasını takiben tüm yuvanın o yiyeceği yuvaya taşıması gibi
  • toplumsal zeka olarak da adlandırdığımız zaman, insanı özgürleştirme yolunda büyük bir önemi haiz olan zekadır. insanlar açısından, beraber yaşayabilme, beraber iş yapabilme, uyum sonucu üretimi ve artı değeri artırabilme, sorun çözme yeteneğini yükseltme gibi konulara işaret eder. belli bir değerler silsilesine sahip eğitim sistemine sahip ülkelerde toplumsal zeka yüksektir. zira benzer koşullarda (tevhid-i tedrisat) yetişen insanların birbirileri ile iletişim kurması daha kolaydır. tamamen kimlik çatışmasına yol açacak şekilde aynı anda birkaç farklı eğitim sisteminin var olduğu ülkelerde (türkiye) ise insanların tahammülsüzlüğü, algılamalarındaki kıtlık, beraber yaşayıp bir şey üretmedeki yetersizlikleri sizi bilmem ama beni her gün gözyaşlarına gark etmekte. şu iş hayatına girdiğim günden beri gördüğüm salağı toplam hayatım olan 24 yılda görmemiştim. başka bir konuya atlamakla beraber işsizlik konusunun kollektif zeka ile olan bağlantısına değinmeden geçmemek lazım, ciddi derecede pozisyon da yeterli derecede kalifiye eleman bulunmamasından boş duruyor. türk milletinin sonuca gitme merakı ciddi bir başlangıc yapmasına engel oluyor. nihayetinde toplumsal zekayı artırmak ciddi ve kaliteli bir eğitim reformundan geçmekte, tayyip ise bütün okulları imam hatipe çevirerek bunu toplumsal "güdülünme" olarak geliştirmeye çalışıyor.
  • banka kelebek etkisi filmine göre bireysel zeka davranışlarından çok daha öngörülebilir davranışlar sergileyen zekadır.
    bir adamın o gün hangi hisse senedini alacağını bilemeyebilirsin ama kitlelerin hangi hisse senetlerini alacağını bilebilirsin.
  • ömer üründül'ün oynadıgı solo test'in piyasalardaki satı$ adı.
  • topluluklardaki bireylerin birbirlerinden bağımsız olarak, başkalarından etkilenmeksizin aldıkları kararların ortalaması, en iyi karardır önermesi ile var olduğu düşünülen bir mekanizmadır.

    bu önermeyi kanıtlamak için bir grup insandan bir öküzün ağırlığını tahmin etmeleri istenmiş, bireylerin verdikleri cevapların ortalaması öküzün ağırlını neredeyse tam olarak bulmuştur. hatta bu ortalama en iyi tahminden bile daha iyidir.

    bu deney sonrası sosyologlar olayı daha derin incelemiş, bir sürü deney yapmış ve kendileri hakkında en doğru kararı verecek toplumu şöyle tarif etmişlerdir:

    bireyler arasındaki kimlik, kişilik ve farklılıkların en yoğun olduğu toplumların zekası, tek düze olanlardan daha yüksektir. karar mekanizmalarında bireyler birbirlerinden nekadar az etkilenirse, toplumsal karar o denli doğru olur.

    yani mükemmel toplum kimsenin farklılıklara aldırmadığı, fikirlerin alabildiğine uç noktalarda dolaştığı, bireylere provokasyon yapılmadan sadece yorumlamaları için bilgi verildiği ve herkesin kararlara doğrudan katıldığı (bi nevi doğrudan demokrasi) bir toplumdur.

    (bkz: 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi)
  • trollenmeye daha müsaittir...paylaşılmış bilginin sıkı kontrolü gerçekleştirilmediğinde ya da engellendiğinde doğal olarak koca bir topluluk istenen yere güdülebilir, yönlenmemesi gereken bir çıkmaz sokağa sokulabilir. bunu fermi problemi denilen tip konularda kullanmak en iyisi, kesin sonuca götürecek kısıtların olmadığı durumlarda kişilerin tahmini cevaplarının ortalamasını alın ve tataa. kişisel kanım kolektif zekaya o kadar da güvenmemek gerektiği yönünde, yüzlerce insan bir araya gelip otel yakabiliyor, toplu intihar eylemleri gerçekleştirebiliyor, koca bir ulus dünya savaşı başlatabiliyor vs.vb. tarih'ten öğrendiğimiz gerçekler bunlar. tamam bireysel zekayı mitleştirmeyelim de şu kolektif zeka denilen zımbırtının da o kadar güvenilir olmadığını algoritmamıza ekleyelim. taraflı medya, sansürlü internet, örnekler çoğaltılabilir, o kadar da matah birşeyden bahsetmediğimizi göreceksiniz. yine başka bir örnek cemaatlerin kolektif zekası - tırt, üniversitelerin senelerce uğraştığı oluşturduğu etik kodekslerin bir anda eyrle bir olması - hacettepe tıp fakültesinin fiyasko transplantasyon örneğini hatırlayın, doktorların hepsi orada ve bir kişi bile durun yahu ne yapıyorsunuz bilader dememiş hep gaz tam gaz - yaparız biz bu işi kanka...bok yaparsınız a.q., hasta öldü gitti.
  • son elli yılda oldukça büyük hızla yükselendir.**
    lakin bir yandan da bireysel zeka aynı hızla düşmektedir.

    bu da demek oluyor ki bin yıl sonra arı kovanı ya da karınca kolonisi haline geleceğiz.
  • işbirliği, ortak çalışma ve çok sayıda bireyin rekabeti sonucu ortaya çıkan bir grup zekasıdır. ekseri ortak kararlar almakta etkilidir.

    kadınların sosyal algılarının erkeklere oranla yüksek olması gibi bir gerçeğin sonucunda grup etkinliğiyle yapılacak bir çalışma için kadın grup üyeleri seçiminiz iyi bir tercih olacaktır. kollektif zeka kesinlikle herkesin sözünün dikkate alındığı, eşit konuşma süresi verildiği zamanlarda da artar. ayrıca grup üyelerinin sosyal algıların benzer ve yüksek olması da artırıyor söz konusu zekayı.
  • peşin not: söyleyeceklerimin tamamı birer önermedir. kolektif zeka teorisi çerçevesinde bazıları yeni, bazıları zaten kanıtlanmış önermeler olabilir. bu yazıyı okurken burda verilen bilgilerin mutlak doğru olmadığını göz önünde bulundurmanızı öneririm.

    örnek olarak yüzlerce insanın birleşip otel yakabildiği verilmiş mekanizma.

    bu yanlış bir önermedir. kolektif zekanın oluşabilmesi için bireylerin bir birlerini "yönlendirmemesi" gerekir. hali hazırdaki düşünce ve bilgi alma tarzımıza zıt geldiği için konuyu anlamakta zorluk çekiyor olabiliriz.

    yukarıda bahsedilen yanlış örneği ele alırsak topluluk bir takım kişilerce yönlendirilmiş, gaza getirilmiş ve kandırılmıştır.

    bilgi verme ve yönlendirmeyi şöyle örneklendirebiliriz. bir topluluğa konuşma yapan bir birey düşünelim:

    1- "komünizm tek doğru yönetim biçimidir" cümlesini kurdu bu birey.
    bu cümleye bilimsel bir kafa ile yaklaşmadığınız sürece, buyurgan, kesin ve tartışmaya açık olmayan bir dille belirtilen bir fikir görüyoruz. aynı cümle aşağıdaki gibi kurulsaydı durum biraz farklılaşacaktı:

    2- "komünizmin tek doğru yönetim biçimi olduğunu düşünüyorum"
    yukarıdaki cümle bu fikrin cümleyi kuran kişiye ait olduğunu belirtiyor. burada her hangi bir yönlendirme ve buyurganlık yok. dolayısı ile topluluk bu fikir üzerinde düşünebilir, fikir tartışılabilir. toplulukta yer alan bireyler bu fikir üzerine düşünüp bir karara varacaklar. peki cümle şöyle kurulsaydı:

    3- "komünizm tek doğru yönetim biçimi olabilir"
    işte bu cümle topluluğu sadece fikir üzerinde düşünmeye değil, yeni fikirler üretmeye itecek bir cümle.

    buradan şu sonucu çıkartıyoruz
    1- yönlendirme
    2- bilgi verme
    3- yapıcı yönlendirme

    şimdi cümleyi değiştirip, anlatım kolaylığı sağlaması açısından biraz daha çarpıcı bir hale getirelim:
    1- "her şeyi yaratan bir allah vardır ve tek doğru din islam'dır"
    2- "her şeyi yaratan bir allah'ın olduğunu ve tek doğru dinin islam olduğunu düşünüyorum"
    3- "he şeyi yaratan bir allah olabilir ve de tek doğru din islam olabilir"

    burada daha önce "yapıcı yönlendirme" olarak tanımladığımız 3. cümle islam dinine inanan insanlar için alternatiflere gönderme yaptığı için "sakıncalı" bulunacaktır.

    kolektif zekanın oluşabilmesi için çevresel etkenlerin her türlü yönlendirmeden uzak olması, bilimsel olmayan, fikir belirten bilgilerin yönlendirme olmadan verilmesi, bireylerin kendi kararlarını kendi başlarına almalarını gerektirir. bu anlamda bakıldığında yüzlerce insanın bir araya gelip otel yakması bir kolektif zeka örneği değildir.

    28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi de aslında tam olarak bir kolektif zeka örneği değildir. ancak burada bir kolektif zekadan bahsedilebilir. gezi direnişi esnasında toplulukların kendi başlarına aldıkları kararlar çok fazla yönlendirmenin bir arada bulunduğu bir havuz vasıtasıyla ortaya çıkmıştır.

    yani a konusunun hem lehinde hem de aleyhinde bol yonlendirmeli bir fikir havuzunda, insanlar, tam olarak güvenmedikleri bilgi kaynakları içinde kendi fikirlerini oluşturmak zorunda kaldıkları için belki bir miktar kolektif zekadan bahsedilebilir.
hesabın var mı? giriş yap