• gözler kapatıldığında, sıkıntılı bir bünyeyi anında uçsuz bucaksız bir huzur deryasına götüren en az le peuple migrateur filmi kadar güzel olan bir soundtrack.

    burdan görüntüler eşliğinde dinlemekte mümkündür efendim;

    http://youtube.com/watch?v=8bgsi3nn8k4
  • beni benden alan şarkıdır.o nasıl bir ses ise arkadan gelen ritm olmasa dahi sizi o diyardan bu diyara sürükleyen bir tınıya sahip ablamızın muhteşem yorumudur.dinlenilesidir.ve kuşlar belgeseli gibi nerdeyse içinde kuş sesi dışında bir ses duymadığımız belgeselde,kuş sesine bu kadar güzel eşlik edecek şarkı henüz duymadım,bilmiyorum.
  • hayatımda duyduğum en güzel melodilerden belki de..

    hani burada değil de hep uzaklarda olan, olduğuna inandığımız büyülü şeyler vardır ya, hep onu aramak ama asla bulamamak gibi. hiç gidemediğin diyarlar gibi.. umut gibi..
    kaybolmak gibi..

    http://www.youtube.com/watch?v=8bgsi3nn8k4
  • bruno coulais isimli bir sanatçıya ait muazzam parça. sanırım bulgarcadır.

    (bkz: az kişinin bildiği süper şarkılar)

    sanırım sözleri şöyledir;

    libili sa dvama mladi,
    te dvama mladi,
    doshlo vreme da se vzemat
    mladite te liubili,
    svatba storili
    liubili sa dvama mladi,
    te dvama mladi,
    viarna kletva dali,
    te dvama mladi,
    doshlo vreme da se vzemat lelele...
    svatba storili
  • çok eskiden dinlediğim ve son üç gündür ritmini ve hatta klibini hatırladığım halde bir türlü bulamadığım parça.. bende inanılmaz bir huzur etkisi yapıyor böyle tüm hücrelerimde hissediyorum huzuru ve zihnim boşalıyor karanlık odalar aydınlanıyor bir an sadece salt sevgiyi düşünüyorum ve iliklerime kadar bunu hissediyorum.
    şimdi o kadar zaman sonra nereden aklına geldi diyeceksiniz, efendim hayatıma birisi girdi ben dümdüz dururken hem de hiçbir şey yapmazken ve pekala kafamın içinde bu parça çalmaya başladı aşırı leziz bir şey tarif edemiyorum ama ya müzik biterse korkusu var içimde hep, bu eşsiz parçanın dilini bilmiyorum sanırım bulgarca, ne dediğini asla anlamıyorum ama inanılmaz huzurlu. hayatıma giren kişi de öyle tanımıyorum hemde hiç ama böyle aramalarını bekliyor, en küçük davranışında üzülüveriyorum saatlerce masada oturup iki kelimelik dilekçeyi yazamıyorum. hatta şey istiyorum böyle hep yanında olayım en basit insani ihtiyaçlar bile olmasın yemek yemeyelim mesela yada su içmeyelim o hep anlatsın ben hep dinleyeyim. bu arada parçanın dilini anlamadığım gibi henüz bence onun dilini de anlamıyorum. fakat şeyden eminim huzur tam olarak o. sahi böyle bir şey mümkün mü? yani damağınızda enfes bir tat var bu tat gitmesin istiyorsunuz ama ne yediğinizi bilmiyorsunuz?

    (son birkaç saattir uyuyor, uyanacağı saati beklerken saate bakmaktan helak oldum, zaman geçmiyor ve ben bugünde çalışamadım.neyse uyanmasına son 15 dakika kaldı. içimdeki kelebeklerden ölücemmm heralde)
hesabın var mı? giriş yap