• pür camus.
  • bi taraf olan bertaraf olur diye bişey yok diyen güzel film. gerçeği bul ve durabildiğin kadar sağlam dur sloganı taşır.

    zaten herzaman : "fransızlara göre arabız; araplara göreyse fransız"
  • albert camus'nün "misafir" adlı öyküsünden uyarlanmıştır.

    " ıl y a dans chaque coeur un coin de solitude où personne ne peut atteindre. "
    albert camus
  • albert camus'nün "sürgün ve krallık" adlı kitabındaki "konuk" öyküsünden uyarlanan, başrolünde viggo mortensen in oynadığı dram filmi.
  • (bkz: far from men)

    "bir zamanlar anadolu'da" tadı aldığım film.

    mohamed'in hem itibarını hem de ailesini korumak için kurduğu denklem, mohamed'i suçlu değil insan olarak gördüğü için bu denklemin sonucunu değiştirmeye çalışan daru'nun çabası, karmaşık politikaların sade insanları taraf olmaya zorlaması benim filmi izlemeye değer bulmam için yeterli geldi. güzel filmdi. yani güzel filmmiş. geç izlemem, hiç izlemememden iyidir!
  • izlerken duygularını okşayan etkili bir şiir okuyormuş hissi yaşatan, bittikten sonra uzun uzun üzerine konuşma, hikayeyi paylaşma coşkusu yaratan, viggo'nun da tüm filmlerini sil baştan izleme arzusu uyandıran gerçek bir sanat eseri.

    albert camus'a ait bir hikayeden uyarlanan film 1954'te başlayan cezayir-fransa savaşı esnasında geçiyor. filmde cezayirli direnişçiler teröristmiş gibi gösterilmiş olsa da fransızların da savaş suçu işlemesini sertçe eleştirmesinden dolayı ortalarda bir yerde durduğunu söyleyebiliriz. gerçi hikayenin sahibi camus'nün cezayir'de fransızların egemenliğini savunduğunu, bu yüzden de cezayir'in özgürlüğü için eylemlere katılan sartre'ın ''cellatsınız'' şeklindeki eleştirilerine muhatap olduğunu biliyoruz. dolayısıyla savaşın nedenini ve tarafların konumlanışını, haklılığını haksızlığını hiç gündemine almayan filme politik bir gözle taraf olarak bakmak yerine savaşın atmosferini kendine dekor olarak kullanarak insanı ve hayatta kalmayı merkeze alan minimal bir öykü bağlamında bakmak daha doğru olacaktır.

    filmin görselliği, sükuneti, dinginliği, insanlıktan uzakta ismine uygun atmosferi insanı etkiliyor. kıraç topraklarda, kayalık yamaçlarda yaşanan sert ve yabanıl yaşam, insan hayatını hiçe sayan bir gelenek... ve tüm bağlardan, bagajlardan sıyrılarak yaşamı önceleyen bir yaklaşım sergileyen ana karakterin saygın duruşu, meseleye evrensel yaklaşımı, emanetini ölümüne koruma inadı, idealist bir eğitimci olarak çocukları olarak gördüğü öğrencilerini cehaletin pençesinden kurtarma arzusu...

    cezayir'de doğmuş anası babası cezayir'e gömülmüş bir fransız fakat cezayirlilerce fransız olarak görülen, fransızlarca da arap olarak görülen bir fransız. cezayir bağımısızlık direnişine karşı olmayan ama aktif bir taraf olmak yerine eğitimci olarak cezayir'e hizmet etmeyi tercih eden biri. diğer yanda da kan davası sonucu kardeşlerinin zarar görmemesi için kendi hayatını feda etmeye karar veren, geleneklere boyun bükmüş gariban bir köylü müslüman.

    fransız kökenli daru ile cezayirli muhammed'in içe işleyen dostluğu ve verdikleri yaşam mücadelesi etkili bir sinema dili ile aktarılmış ve ortaya iz bırakan, yüreğinize dokunan, sorgulatan bir roman okumuş gibi çok farklı duyguları bir arada yaşatan özel bir film çıkmış.
  • çok zor giden, izlenebilirliği düşük film. hayır yavaş tempolu, az diyaloglu bağımsız filmlerle bir sorunum yok. aksine deneysel, farklı bir sinemaya ulaşmaktan zevk alan birisiyim. filmin amacının da basit bir tarihi dram yaratmak değil soru sorduran, düşündüren bir hikayeden bahsetmek olduğunun farkındayım. yönetmenin atmosfere odaklanmak için kasten uzun ve ıssız çöl yürüyüşlerine yer vermesi kendi açısından tutarlı. ama bir süre sonra tüm bu ağır yolculuk hikayesi yorucu ve konsantrasyon bozucu bir hal alıyor. o boş çölde, çatışmanın ve ikilemlerin ortasında bir yere varmanın kolay olmadığını göstermek istiyor ama seyirciyi düşünmeden yapıyor bunu. avrupa arthouse sinemasıyız biz diye bağıran bir ciddiyeti var.oyunculuklar minimal derecede, senaryo minimal derecede, her şey minimal düzeyde tutulmuş. viggo mortensen dahi filmin önüne geçmeyecek kadar oynamış. haliyle politik alt-metin de toplumsal alt-metin de filmin atmosferi ve ciddiyeti altında eziliyor. çölde günlerce yürümüş hissini seyirciye geçiren, güzel çekimlere sahip ama bunu başarmakla oyalanırken harici konularda sınıfta kalan, 100 dakikayı haketmeyen bir film gibi geldi loin des hommes bana... 4/10
  • insanın içini yakar ya bazı filmler. işte öyle bir hikaye.

    soru sormadan bu hayata? nasıl iyi olunur ki!

    camus saygılar...
  • daru ve mohamed...
    hayat nedir? savaş nedir? insan ne demektir?
  • 2014 yapımı david oelhoffen filmi. camus'un "misafir" adlı hikayesinden uyarlanmıştır. sakin bir western tadı vermekte film.
    --- spoiler ---

    savaşın ortasında kalmış bir vadide bulunan okulda öğretmen olan daru ana karakterimiz. cezayir-fransa savaşı başlarken taraf olmak istemeyen daru, savaşa kendince cevap vermektedir. okulda öğretmenlik yaparak. ancak iç savaşın ilerlemesiyle bu da mümkün olmayacak ve daru okulu terketmek durumunda kalacaktır. daru'ya teslim edilen esir mohamed ise filmin başından beridir öleceğine emin olduğumuz bir karakter ve kendi isteğiyle ölüme giden biri. daru onu vazgeçirmek için hayatın zevklerini göstermeye çalışmakta. daha önce onun hiçbir kadınla beraber olmadığını öğrenen daru onu geneleve götürür. ki bence bu işe de yarar mohamed daru'nun ısrarlarına dayanamaz ve teslim olmaktan vazgeçer.
    film sadece bir tarafın bakış açısıyla anlatılmamış. asilerinde haklı olduğu tarafları gösterip. fransızların teslim olan asileri öldürmesiyle onların haksız olduğu tarafları göstermekte. ama bize öğretmen olarak gösterilen daru da gerçekte asker- öğretmendir ve cezayir de cezayirli çocuklara fransızca okuma yazma öğretmektedir. bu taraftan baktığımızda aslında daru'nun da sömürgeleştirmeye hizmet ettiğini görmekteyiz. zaten fransızlar daru'yu arap olarak görmekte. araplar ise fransız. "bize ‘los caracoles’ derlerdi. ‘salyangoz’ demek. evimizi sırtımızda taşıdığımızdan. fransızlara sorsan araptık. ve şimdi de araplara sorsan fransızız.”
    --- spoiler ---
    filmde insanın insanla mücadelesi ayrı insanın doğayla mücadelesi ayrı anlatılmış. zaten zor bir coğrafyada yaşayan insanlar bu zorluk yetmiyormuş gibi birde birbirlerine zorluk çıkarmakta üstlerine yok herhalde.
hesabın var mı? giriş yap