• paluklarin en mafisi, sac uzatma / kisaltma uzmani, cinlerin en gozdesi, kartpostallarin en uzak* adresi, salarimin susu, yeni sozlukcu*...
    (bkz: mavi pullu balik)
  • dünyanın bir ucunda* asker yolu gözlemek de varmış. yerinde duramayan kımıl kımıl kıpraşan bedene bir hüzün çökmüş. hayatın -de hali yüreğe derinden bir çizik atmış. kadermiş, kısmetmiş, hayırlısıymış*.
  • (bkz: mavi balık)
  • doğum günü tüm dünyada dünya emekçi kadınlar günü olarak kutlanmaktadır. öyle de müthiş bir şahsiyettir.
  • tesadüfi bir sohbetin sonunda amerika kitasindaki koordinatlarini ele gecirince "sagina soluna bir bak bakalim benim türkiye'den bi arkadas olacak oralarda" dememle "tanimaz miyim?" diyen, dünya kücük'lerin yetmedigi ho$sohbet yazar.
  • politik olmayan duyarlılık sahibi yazardır. "izm'lerin ateşten gömleğini" giymediğinden mütevellit keskin zamanlarda akıl tutulmasına karşı korunaklıdır. kıyıda durmayı tercih eder. ne uzağındadır ne içinde... ne boşvermişlikte ne fanatik duruşta... temas halinde kenarda... bu temas halidir ki empati gücünü kuvvetlendirir. ve her empatik insan gibi demokrat ve hümanisttir. bir de beşiktaşlılığı vardır.. yine fanatik olmayan... yemişim hafızasını...
  • geçenlerde badi düğmemde oluşan sıradışı hareketliliğin iki sorumlusundan biri, işinden gücünden yeterince bunalıp uzun bir aradan sonra sözlüğe geri dönmüş, sanırım ara iyi gelmiş (ya da sorumluluğu daha ağır gelmiş) olmalı ki yeniden sessizliğe bürünmüş yazar.
    ayrıca ilk arkadaşım olduğundan şüpheleniyorum kendisinin, ama tarih o kadar eski ki, emin olmam mümkün değil. o zamandan beri de orada burada karşıma çıkıp duruyor, bakın sözlüğe bile benden önce girmiş...
  • yas hanesindeki cifte basamakli degisimle eglenmekte bu duduk. oh, sefam olsun 30 yilim, hem kendime, hem sevenime, bundan sonrasi en guzeli olm! diye elin bilmez anlamaz kuzey ameriganyan barinda yine de gobek atmayi, olmadi oppidi oppidi ziplamayi beklemekte, hem cikolatali-muzlu hem frambuazli-vanilyali pastalarinin hayalini kurmakta, ve bu gece nasi uyuyacagini bilememektedir. seneler sonra ilk kez dogumgunu heyecani yasamis, parti de parti diye tutturmus, zavalli kocasini sosyal ortamlara mecbur birakmistir. 30 yasinda mizildanmak yok, simarmak yok, ve artik yemek icin sabretmeyi, beklemeyi ogrenmen lazim falan gibi ogutlerini (uslu uslu) dinlemesine ragmen...
    hayirlisi. (buyuk insan lafi).
  • 30'uncu dogumgunu (kendisi tesrif edemese de) odtu uluslararasi cagdas dans gunlerinin 10'uncusunun kapanis partisi adi altında kalabalik bir grup dansci, organizasyon ve sahne arkasi ekibi tarafından bestekar sokak, city lounge'da saat 4'e kadar tepinilerek kutlanmis paluk.*
    vallahi nispet yapmiyorum; toplulugun nerdeyse tum dino kadrusunun toplastigi bu festivalde eksikligi hissedilmis olandir. neden kanada'lardan gelen baskalarinin valizine girememistir ki...?
  • gurbetligi bitirmis, takmis kocasini koluna, evine donmus. hemi deee tohtor olarak!
    kendisi bu kis ankara cucesi olarak nispeten daha mulayim iklimlerde kariyerine devam edecek; ben de findistan ellerinde onun tavsiyelerini dinleyip mutfakta kapagi acik calistiracagim firinla isinacagim.

    tezini gercekten okumak istedigim paluk bi de... makalesini bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap