*

  • (bkz: avukat).
  • avukat çok geneldir. müdafi sözcüğü daha çok ceza yargılamasında kullanılır. ceza hukuku ile ilgili bir kavramdır. örneğin alacak davanızda sizin vekilliğinizi yapan avukat müdafi değildir ama bir suç işlemeniz durumunda gerek emniyet, gerek savcılık ve gerekse mahkemede sizi savunan avukat müdafidir.
  • (bkz: adli yardım)
  • taze avukatlar genelde avukatlık kanununun 2. maddesindeki "kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür" cümlesine dayanarak ceza muhakemesine uygun olarak alınan bir ifadede, yanlarında bulunmadıkları müştekinin şikayetçi olduğu şahsın ifadesi başta olmak üzere, soruşturma evrakını rahatlıkla inceleyebileceklerini sanmaktadırlar. ancak aynı maddenin başında şöyle bir cümlecik de vardır: "kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla"

    (bkz: #1125805) müdafilik bir avukatın ceza hukuku usülünde ifade aşamasında kazandığı bir sıfattır. bunu kazanmak için vekaletnameye ihtiyaç yoktur. baroya kayıtlı her avukat sorgu aşamasında mesleki kimliğini ifadeyi alacak kişilere gösterip ifade tutanağına ad, imza ve sicil kondurarak müdafi niteliğini kazanır. ilerleyen zamanlarda karşı tarafın ifadesini vekaletname ibraz etmeden görmesi soruşturmanın gizliliği ilkesini zedelemez.

    sorgu aşamasında bulunmayan bir avukat ise kanunen müdafi olmadığı için soruşturma evrağını vekaletnamesini ibraz etmeden* inceleyemez, buna hakkım var diyemez. kısacası her avukatın otomatikman kazanamadığı hukuksal bir ünvandır.

    ayrıca*: ""müdafi, hazırlık evrakı ile dava dosyasının tamamını incelemek ve istediği evrakın bir suretini harçsız almak hakkına sahiptir. ancak bu hakkın kullanılması hazırlık soruşturmasının amacını tehlikeye düşürebilecek ise, sulh hakiminin kararı ile hazırlık soruşturması sırasında bu hak kısıtlanabilir. bu husustaki karar cumhuriyet savcısının talebi üzerine verilebilir. bununla beraber yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve yakalanan kişinin veya şüphelinin hazır bulunmaya yetkili olduğu adli işlemlere ilişkin evrakın incelenmesinde bu hakkın kısıtlanmasına karar verilemez.""*

    ve... ""*madde 22 e) talep ederse, bir müdafi görevlendirilmesi için baroya haber verilir. müdafiin gelmesi için makul bir süre beklenir, müdafi gelmezse bu husus tutanağa kaydedilerek ifade alma işlemine başlanır.

    müdafi sadece hukuki yardımda bulunabilir, şüphelinin ifadesi alınırken şüpheliye sorulan soruya doğrudan cevap veremez, onun yerini aldığı izlenimi veren herhangi bir müdahalede bulunamaz. hukuki yardım maddi olayı karartabilecek müdahalelerin yapılması anlamına gelmez. müdafi, şüpheliye bütün kanuni haklarını hatırlatabilir ve müdafiin her türlü müdahalesi tutanağa geçirilir.""*
  • şüpheli ya da sanık avukatı.
  • müdafi olan avukat sanıkla ifade alınma aşamasından önce görüşür, başına gelebilecekleri, gelmeyecekleri, ihtimalleri, aleyhine ve lehine olan durumları anlatır. ama bunları o sırada makam odalarında ve yüksekte konumlandırılmış kürsülerinde oturan "bazıları" göremez. ayrıca sanığın ifadesinin alınması aşamasında zaten hukuki açıdan yapılacak ne vardır ki, avukatın "bir diyeceğimiz yoktur" diyişini emek vermek olarak göremiyorsunuz? örneğin savcının zaten kendi kafasında "tutuklu yargılanacak suçlar" listesi varsa, önyargıları varsa, avukat 40 takla da atsa sanığın o "savcının kafasındaki" suçların birinden ifadesi alınıyorsa o sanık tutuklanacaktır. avukat sonradan itiraz eder, kabul edilir veya edilmez (ki genelde edilmez). yani aslında savcılıktaki ifadede müdafiiye ihtiyaç olmadığını kabul edenler, zaten kendilerinin kafalarında önceden vardıkları yargılar olduğu için "avukata da ne gerek var ki?" mantığındadırlar. yani durum şundan ibaret; "zaten ben tutuklayacağım veya istediğimi yapacağım, avukat neyi değiştire(bile)cek ki bu durumda?"

    neyse, yargılama aşamasında da avukat denildiği gibi ilgisiz(!) davranırsa diyecek birşeyim yoktur, ama henüz soruşturma ve hatta ifade alma aşamasında zaten hukuken de yapılacak pek birşey yok (az önce belirttiğim sebepten dolayı). soruşturma sırasında sanığın yanında duran ve yalnızca (bazılarının deyimiyle) bir diyeceğimiz yoktur diyen avukat 150 tl gibi bir para alıyor ve bu para 4-5 ay sonra avukata ödeniyor. gecenin bir yarısında zaten karakola veya savcılığa gitmek için avukatın verdiği taksi parası ise 50 tl tutuyor ve bu da devlet tarafından avukata ödenmiyor. bazıları ise buna "cukkaya indirmek" diyor. nedir cukkaya indirilen, 100 tl mi? bazı hakimlerin, savcıların, icra müdürlerinin evleri, villaları, arabaları cukkaya indirdiği bir ülkede kutsal bir hak olan savunulma hakkından ve emek sonucu doğan 100 tl'nin mi hesabını yapıyoruz? ama işte savunulma diye bir hak yok ki bazılarına göre. sav var sadece onlar için. sonra da o sava göre çıkan kararlar.
  • (bkz: müşteki)
  • "atanmış" olanından bahsetmek gerekirse, işini layıkıyla yapanına rastlamanın bir hayli zor olduğu avukat türü.

    atanmış müdafilik kurumunun tecrübesiz avukatlar açısından önemli bir nimet olduğu kuşkusuz. ancak örneğin karakolda şüpheliyi hakkını vererek savunmak neredeyse imkansız. bu tür durumlarda polis, avukata kötü gözle bakmakta. oysa yine karakolda şüpheli lehine hiç bir işlem yapmadan sadece imza atıp giden atanmış müdafi, polisler tarafından teşekküre layık görülmektedir. bu nedenle de çoğu avukat sadece ifade altına imza atmakla yetinmekte ve bu kurum neredeyse işleyemez hale gelmektedir.
  • şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukat.

    esasen sanık ve müdafi savunma makamını oluşturmakla birlikte birbirinden bağımsızdırlar. bu nedenle müdafi, sır saklama ve lehe konuşma yükümlülüğü sınırını aşmamak koşuluyla sanıktan veya adli makamlardan talimat almadan savunma görevini bağımsız olarak yapar.
  • ceza muhakemesinde soruşturma ve kovuşturma aşamasında şüpheli veya sanığı müdafaa eden* avukat. müdafi şüpheli veya sanığın yararına delil, bilgi ve belge topladığı için onun temsilcisi değil yardımcısıdır.
    (bkz: zorunlu müdafilik)
hesabın var mı? giriş yap