• küreselleşmenin pençesi islamın peçesi adlı kitabın yazarı. amine vedud'un bir kitabını da türkçe'ye kazandırmıştır.
  • kendisi, soyadı gibi şişman olup, buna karşın şişman-sempatik özellikleri göstermez. her dem sırıtmayan, aklıbaşında görünen bir kadındır. en azından, uzaktan uzağa, kafasındakileri dökerken.
  • türban ve başörtüsü arasındaki farkı yorumlayan yazar.
    http://www.youtube.com/…bqohvsopkj0&feature=related
  • gerede'de doğdu (1963). boğaziçi üniversitesi idari bilimler fakültesi ekonomi bölümünden mezun oldu (1984). istanbul üniversitesi, edebiyat fakültesi sosyoloji bölümü'nde "birleşmiş milletler kadın politikası" konulu teziyle yüksek lisans eğitimini tamamladı (1997). yayınlanmış kitapları: global konferanslarda kadın politikaları (1996), başörtüsü mağdurlarından anlatılmamış öyküler (derleme, 1998), kamusal alanda başörtülüler (fatma karabıyık barbarosoğlu ile söyleşiler), 2000. ingilizce'den türkçe'ye kazandırdığı eserler: martin lings, hz. muhammed'in hayatı (1984), seyyid hüseyin nasr, islâm kozmoloji öğretilerine giriş (1985), ebu'l a'la el-mevdûdî, tefhim'ül kur'an (tercüme kurulunda yer aldı), amine vedud-muhsin, kur'an ve kadın (1997) ayrıca boğaziçi üniversitesinde okuyan ilk başörtülü öğrenci.

    fatma karabıyık barbarosoğlu' nun yakın dostudur.hatta öyle ki yazdığı kitapları önce ona sonra kardeşi sema karabıyık'a okutup fikirlerini alırmış.
  • seyyid hüseyin nasr'ın islâm kozmoloji öğretilerine giriş'ini tercüme etmiştir. insan'dan..
  • kamuya ait yunus emre enstitüsü'nün yönetim kurulu üyesidir. edebi anlamda türk diline nasıl bir katkısı oldu doğrusu bilemiyorum. bilen varsa aktarsın lütfen.
  • dijital dünya, biopolitika, gündelik hayatın dönüşümü gibi güncel sosyal problemleri takip eden, anlamaya çalışan, yorumlayan bir yazar. özellikle dijital dünyaya dair eli yüzü düzgün, bütünlüklü metinler yazan birkaç kişiden biri olduğunu söyleyebiliriz. "dijital çağda müslüman kalmak" ismiyle yayınlanan son kitabı, bu konuda birkaç senedir yazdıklarının derlemesi.
    bence bu başlık kitabı tam yansıtmıyor. ama dijital dünya meselesinin müslümanların dikkatini entellektüel anlamda çekmesi için de bu tür oyunları anlayışla karşılıyorum.
    röportajından şu kısımı, kendi bakışını bence açıklıkla anlatıyor;

    <- dijital kültür(ler) ile ilgili doğru-yanlış demek, kesin hükümlerde bulunmak, bunların “müslümanca”sını yapmak ne kadar mümkün? mümkün müdür?
    - bir şeyin “müslümanca”sını yapma girişimi, müslümanlar olarak batı/teknik karşısındaki yenilgi hissimizin bir telafisi olarak olur olmaz her yerde karşımıza çıkıyor. düşmanın silahı ile silahlanma esprisinin hemen her yerde uygulanabileceği zannı, kolaycılığın rahatlığını ve rehavetini vadediyor. araç ve insan arasındaki ilişki biz/onlar karşıtlığı üzerinden anlaşılabilecek, bu düzeyde ele alınabilecek bir konu değil hâlbuki. bıçak örneği, kullananın niyeti (ekmek mi kesecek adam mı öldürecek) üzerinden anlaşılabilecek basitlikte de değil. o yüzden içinde yaşadığımız dijital kültür için doğru/yanlış, islami/gayrı islami gibi tanımlamalar yapmak da, bunun “müslümanca”sını ortaya koyduğunu iddia etmek de anlamsız.
    -peki, siz ne diyorsunuz?
    -peki, ben ne diyorum? içinde yaşadığımız vasatı bilmezsek, ne yapıp ne ettiğimizi, niçin yaptığımızı bilemeyiz ve yaptığımız şeyin bizi neye dönüştürdüğünün farkında olamayız diyorum. >

    fatma karabıyık barbarosoğlu ile beraber nihayet dergisi'ni yayınlıyorlar.
    aynı zamanda istanbul üniversitesi sosyoloji bölümünde doktora öğrencisi. 3 sene önce yl dersleri alırken, o da doktora dersleri alıyordu, hatta ortak derslerimiz vardı. biopolitika ile ilişkili bir doktora tezi yazacaktı, merakla bekliyoruz bakalım...
  • her "islamcı" yazar gibi filistin işgali hakkında akıllıca tespitler yapabiliyor, yerinde referanslar verebiliyor; kent politikalarıyla ilgili ahkam kesebiliyor ama gelin görün ki gözünün önünde aynı mesele olmasına rağmen kürt kentleriyle ilgili tek laf etmez.
    nazife hanıma kendi dünyasından şöyle diyelim: “hakkı söylemeyen / haksızlık karşısında suskun kalan şeytandır.”
  • kalemini, üslubunu, tespitlerini beğendiğim yazar. belli bir alanda okumalar yaptıktan sonra zihnimi başka bir alana yönelterek dinlendirmek amacıyla eserlerini okuduğumu fark ettim. ilk okuyuşum öyle başladı bana iyi geldi öyle devam etti. size de tavsiye ederim
hesabın var mı? giriş yap