netflix dizilerindeki eşcinselliğin bıktırması

• en son edit;
  
  bu başlık amacını çok fena aştı ve ben bu başlığın bu kadar popüler olacağını, bir isyan fitili ateşleyeceğini, köşe yazarlarının bile artık bu toplara gireceğini hiç düşünmemiştim. ben bu başlığı hikaye açısından rahatsız olduğum için açmıştım ama adamlar ne kadar saçmalık yaptılarsa dizilerinde köşedeki bakkal bile netflix'te ibneler varmış la paso diye konuşuyor. bu başlık hiçbir ama hiçbir şekilde eşcinsellere bir nefret söylemi içermemekte, halkı kin ve düşmanlığa teşvik edici amacı içermemektedir. eşcinseller de, biz heteroseksüeller gibi normal insanlardır ve bizim sahip olduğumuz her hakka, normal bir insan olarak onlar da sahiptir. aşık olma, evlenebilme, mutlu olma ve bunları kimseden gizlemeden, özgürce yaşayabilme gibi biz heteroseksüellerin sahip olduğu her ayrıcalığa bu dünya'da onlar da sahiptir.
  ben bu başlığı açtığımda hikayelerindeki hiçbir amacı olmayan eşcinsel sevişmelerinden aşırı rahatsız olduğum için açmıştım. bakın netflix'in herhangi bir yapımında bir eşcinsele yer verilmesine itirazım yok. onlar da normal insanlar ve 21.yy'da onların hala yaşadığı problemler inanılmaz üzücü. keşke yaşadığı problemleri yaşamasalar, keşke özgür olabilseler ve insanlar tarafından kötü bir gözle bakılmasalar. ama dünya böyle bir yer ve inanın bana 30.yy'da dahi aynı problemleri yine yaşayacaklar. yine nefretle bakılacaklar, yine ötekileştirilecekler. bu dünya'nın bir gerçeği. hiçbir zaman heteroseksüel insanlar gibi tüm toplum tarafından iyi bir gözle bakılmayacaklar ve her zaman kabaca %50 diyelim, yani dünya'nın yarısı eşcinseller bugün olduğu gibi her zaman da nefret edecekler.
  
  bakınız endülüslüler, benim itirazım sadece ama sadece hikaye için yeri olmayan sevişmeye karşı olmaktı. bakın size ben sayısız dizi sayarım heteroseksüel sevişmelerindenden de rahatsız olduğum. evet game of theones hariç hepsi. çoğunda hikayede yeri olmayan seksi, götü, memeyi dayıyorlar önümüze. sadece game of thrones hariç. o yapımda son 2 sezon hariç tüm gördüğümüz cinsel içerikli ögeler, hikayede olmazsa olmaz şeylerdi. kaalesi'nin memelerinden ve evet sör loras'ın(soğan şövalyesi eşcinseldi bakın hani homofobiğim ya ben ama gerekli diyorum bakın) sevişmelerinden her şeyine kadar. ama bu dizi hariç tüm dizilerde heteroseksüel olsun ya da homoseksüel olsun, cinsel içerikli ama hikayede yeri olmayan her şeyi dayıyorlar önümüze. önceden dedim tek tek heteroseksüel dizilerini de yazacağım diye ama gerçekten vaktim yok. game of thrones dizisi hariç her dizide gereksiz hetero ya da homo cinsel içerikleri dolu. mesela entourage'den tut, californication'una her dizi de gereksiz heteroseksüel içerikler dolu. hani senaristim, vaktim olmuyor diyorum ve gerçekten sözüm olsun, bir gün belki yarın, belki yarından da yakın böyle tek tek gereksiz heteroseksüel sahne dolu yapımlarla ilgili de eşcinsel kardeşlerim mutlu olsun diye yapacağım. o gün, hala bugün değil ve vaktim yok bu ara. ha zaten yukarıda game of thrones hariç tüm dizilerde var dedim. ama yine de mutlu olun diye yapacağım bunu.
  
  bakınız akkoyunlular. işin giderek boku çıkmaya başladı farkında değil misiniz ? eşcinsellere yaranacağız, sjw olsun ya da meme gösterelim, yok kara propaganda yapalım diye diye dizi ve sinema sektörünün anasını siktiler. evet kaba ve eril bir tabir ama durum bu. 2011-2012'den beri ne sağlam bir dizi ne de film çıktı. bilmiyorum farkında mısınız ? bakın bu hiç iyi bir yere gitmiyor. gerçekten gitmiyor. bugün onlar için bir şeyler yapalım, yarın bunlar için bir şeyler yapalım dizilerimizde ve filmlerimizde diye diye 10-20 sene sonra ortaya çıkacak şeyleri bi tahayyül edin ya. gerçekten ama gerçekten bi oturun düşünün. kimse sanat için, sinema için bir şey yapmıyor dünya'da ve bu durum beni rahatsız ediyor. sırf para kazanmak için iş yapılıyor ve bu sanat için yapılıyor diye sizi yiyorlar. ee para kazanılmasın mı kardeşim, ne için yapıcaklar, karın tokluğuna mı yapsınlar diyebilirsiniz ama iyi bir iş sana zaten hayvani para kazandırır. game of thrones ilk 6 sezon iyi bir iş ortaya koymak için yapıldı ve koyuldu da, hayvani de paralar getirdi hepsine. ama ne zaman para kazanmak için yapmaya döndüler, hikayeyi hızlandırdılar, fanboylara oynadılar vs derken son 2 sezon ortada işte. bakın bir de hbo'dan demişler ki game of thrones her bölüm zarar ettiriyor ya da uzadıkça zarar artıyor falan iyisi mi hızlandıralım falan dediler. bakın yine sizi yiyorlar. game of thrones tek bir bölüm zarar ettirsin, bir bölüm daha yapmaz bu adamlar. bu adamlar inciğini cinciğini hesaplayan adamlar ve zararına bir şey çekecekler öyle mi ? hayır dizinin o iki şebelek senaristi başka senaryodan daha fazla para kazanmak için ve bu evreni bir an önce sonlandırıp bunun öncesi uzun gece ve sonrası diye diğer evrenlerini bir an önce hayata geçirmek için yaptılar. yani yine para kazanmak için. george martin'in kemiklerini sızlatacaklar yarın öbür gün bu evrenin boku püsürünü saçma sapan çekerek. adam milyarder oldu tamam ama emin ol her yazar ne kadar para kazansa da yazdığı tek kelime bile değiştirildiğinde bir daha huzurlu bakamaz bu hayata. inanın ki içten içe çok pişman o da ama neyse ya konu nereye geldi.
  
  devam etsinler böyle işte. daha çok para kazanalım diye diye bunların yapmadığı bok kalmayacak ve sizler de bunlara çanak tuttukça bi 10-20 sene sonra izleyecek hiçbir şey bulamayınca biz nerede yanlış yaptık diye çok kafanızı taşlara vuracaksınız.
  
  üst edit; ara ara bu başlık hortluyor, çok homofobik olduğum için tepki çekiyorum insanlardan ve insanları kötü etkileyebiliyorum. arkadaşlar eşcinseller eşcinseldir ve cinselliğini istediği gibi yaşamakta, herhangi bir yapımda buna yer verilmesinde de sakınca yoktur. bizler de onlar da normal insanlardır, zevklerimiz değişiktir ve bu kimseyi kötü yapmaz. herkes, istediği hayatı istediği gibi yaşamakta özgürdür ve biz ortadoğu'da yaşayan insanlar dahi olsak sike sike bunu kabul edeceğiz, etmek zorundayız. eşcinsellik normaldir. benim derdim hikayede yeri olmayan şeylere karşı olmamdı, hep bunu dile getirdim ve ne yapsam da yine de üstümdeki homofobik insan yaftasından kurtulamadım. mühim değil. eşcinseller istedikleri hayatı, istedikleri gibi yaşasınlar da ben homofobik olayım, hiç sıkıntı değil. yeter ki onlara da güzel bir dünya sunalım, bu bizim borcumuzdur.
  
  tekrar diyorum, ben hikayede yeri olmayan her şeye karşıyım ve yakın bir zamanda hikayede yeri olmayan ve buna rağmen çok yer alan seks(heteroseks) sahneleri dolu yapımlarla ilgili de bir başlık açacağım. ben hikayede yeri olmayan her şeye karşıyım, mesele benim ne olup olmadığım değildi.
  
  bunların kendi yapımlarındaki her dizide bir eşcinsellik durumu var. homofobik bir insan değilim, eşcinsel herkes benim kardeşimdir, hatta bunların dizilerinde bile olabilir azınlıklara dikkat çekmek için.
  
  ama arkadaş ben kafa dağıtmak için bir dizi açtığımda 2 tane erkeğin hunharca (evet genelde sahneleri de hunharca oluyor) sevişmesini izlemek zorunda mıyım ya ? ben kadın erkek sevişmelerinin bile hikaye için önemi yoksa gösterilmemesi taraftarıyken bir de erkek erkeğe cinsel aksiyon izlemek zorunda kalıyorum.
  
  beğenmiyorsan izleme diyebilirsiniz ama izleyecek bir şey yok ki. türk dizisi mi izleyeyim ben yani ? bir de bu şirketler öyle bir tröstleşti ki 2018 yılında artık, bu kafa noktadalar harici kimseye bir şey bile ürettirmiyorlar, engelliyorlar. ahh ahh. buradan hem dünyadaki hem ülkedeki sinema sektörüne de değinmek isterdim ama girmeyeceğim şimdi hiç o topa.
  
  edit; bu başlık bir anda neden popüler oldu anlamadım, açtığım gün bu kadar popüler olmamıştı anlamadım hiç.
  
  öncelikle beğenmiyorsan izleme, siktir git arka sokaklar izle ya da ileri sararak izle ya da en acımasızı mecbursun görmeye bile demişler, faşistliğe bakar mısınız ? bunlar işte eşcinseller eziliyo, dışlanıyo yhaa üfff diyen kesim he. yarın eşcinseller çoğunluk olsa dünya’da neler neler yaparlar. zaten dünya hep bugün ben sikildim ama yarın da ben sikecem diyen insanlar yüzünden bu halde.
  
  öncelikle bugün ben yine seinfeld olayım, kramer olayım, george olayım. eşcinsellik yanlış bir şey değil ama ben de bu hunharca şeyleri izlemek zorunda değilim.
  
  bakınız arkadaşlar. ben işin hikaye kısmındayım, daha ne kadar anlatmam gerekiyor bilmiyorum. ben bir senaristim ve bu ülkede işler yaptım, yarın öbür gün amerika hayalim de var, çalışmalarım da var, şans bakalım.
  
  hikayeciyim ben hikayeci. anlıyor musunuz romalılar, ben hikayeciyim. hikayede bir çakıl taşının dahi önemi varsa gösterilsin, hikayede yeri yoksa ben karşıyım. bu heteroseks de olsa, eşcinsel seks de olsa karşıyım, anlıyor musunuz romalılar ? bakın anlamayanlar için bir daha ve bir daha yazayım. ben hikayede yeri olmayan her şeye karşıyım.
  
  entrylerden birinde arkadaş örnek vermiş. ben de o örnekten yola çıkayım. don sol isimli adamla escortu ki sonradan aşık olduğu adam. buraya kadar her şey normal. hiçbir itirazım yok bak. hikayede zaten adam her şeyi yapmasına rağmen eşcinsel ilişkisini doyasıya yaşayamaamsından şikayetçi. bu da normaldir ve dol sol’un dramıdır. ikisi öpüşürler. bakın hala itirazım yok. ama ama ama ama birbirlerinin üstüne çıkıp porno tadında kerkinmelerinden banane ? bize ne ? size ne yahu ? ne gereği var ulan ne gereği var ???? adamın blowjob sahnesini bile izledik ya. ya anlamıyorsunuz benim dediğimi ama şöyle anlatayım artık. bu don sol’un çektiği blojjow yarın bir gün ölmememesini mi sağlayacak ulan he ???? aha işte hikayede yeri yok dediğim buna benzer şeyler. ya siz beni gerçekten anlamıyorsunuz ki.
  
  bu arada o kısımları izleme ve ileri sar diyenler var. siz hayatınız boyunca böyle bir yerleri ileri sarmayı seviyorsunuz galiba. bakın tekrar söylüyorum ben hikayeciyim. her diyaloğu, her olayı takip etmek isterim, bir an bile kaçırırsam bir şeyleri üzülürüm. o sahneleri de belki hikayenin gidişatı ile ilgili yukarıda yazdığım gibi önemlidir diye izlemek zorunda kalıyorum ve hiç de bir önemi olmadığını ileride görüyorum.
  
  bakın tekrar üstüne basa basa basa basa söylüyorum. ben hikayede yeri olmayan her şeye karşıyım. bu kadar net.
  
  bu arada dangalağın biri de netflix’in abd pazarına dizi sattığını söylüyor. ne abd pazarı oğlum, dünya’ya satıyorlar dünya’ya. ramazanda sigara içtiği için dayak yiyen adamların ülkesine de, başörtü takmadı diye recmedilen ülkeye de, elinde taramalıyla keyfiyetten adam öldürülen ülkelere de her yere de satıyorlar bu dizileri.
• (bkz: erkek erkeği siker mi hiç)
  
  (bkz: kadın kadını öper mi hiç)
  
  homo olsun hetero olsun, seks zaten hunharca olduğu için, yapım onu gerektiriyorsa yapacak bir şey yoktur.
• insatiable dizisinde özellikle bir noktadan sonra eşcinsel ilişkiler fazla garipleşiyor ve saçma geliyor senaryo. insanın izleyesi kalmıyor malesef.
• hikaye ile alakası yok bu sevişmelerin genelde. hiçbir şekilde yok ama porno düzeyinde bir eşcinsel sevişmesi izliyoruz. ben hikayede yeri olmayan hetero sevişmesine bile karşıyım. benim için hikaye önemli. hem hikayede yeri yok hem de porno tadında sevişme.
• sadece netflix'de mi? alternatif tiyatro sahnelerinde de bu konu bazen bıktırıyor, ne zaman bıktırıyor, konuda insanın bir duygusuna dokunan hiçbir içerik yok iken olayı eşcinsellikle renklendirmeye çalıştıklarında bıktırıyor, yoksa içinde eşcinsellik olup ancak tüm senaryoyu buna yıkmayan çok güzel senaryolar da var.. örneğin sense8'i hiç beğenmedim, yani çok "engineered" geliyor bana böyle diziler, bakıyorlar ne satar diye, sex satar, eşcinsellik satar, farklı şehirlerle farklı izleyicilere dokunmak satar, kavga dövüş satar, hepsinden biraz koyalım da izlenen bir dizi olsun.. tam aksine iyi bir örnek olarak da six feet under verilebilir, içinde cinsellik var ama asla süs olarak değil, bilakis olabildiğince doğal olarak var
• tercih etmemekte özgürsünüz. arka sokaklar yada ne bileyim istanbullu gelin izlemek sizin tasarrufunuz
• üst edit: sözlükte ne çok homo varmış ya. sokakta yürüyemeyecek yumuşaklar burada dayılık yapıyor. eşcinsellere saygı duymayı öğrenecekmişiz(!). hele hele hele -yalçın küçük söyleşiyle- ibnelere bak sen...
  
  abd merkezli uluslararası şirketlerin özellikle soğuk savaş bittikten sonra eşcinselliği normalleştirmeye çalıştığı, bunun için fonlar kurduğu ve türkiye dahil çeşitli ülkelerde belli derneklere hibe milyonlarca dolar akıttığı bilinen bir gerçek.
  
  abd politikalarını yaymak için sinema ve dizi sektörünü eskiden beri kullanıyor. netflix'in eşcinselliği meşrulaştırma çabası bunun bir halkasıdır.
• netflix izleyerek kendini akasya durağı izleyenlerden üstün görenlerin olduğunu anlamızı sağlayan başlık. hepsi birbirinin aynısı hollywood yapımlarını bir de üzerine para ödeyerek izlemekten daha aşağılık bir şey göremiyorum şahsen.
• sözlükteki bazı yazarların iq seviyesini öğrenebileceğiniz başlık. böylelikle şahsınızda bir övünç duygusu oluşabilir. yıl olmuş 2019 hala “eşcinselliği normalleştirmeye çalışıyorlar” muhabbeti dönerken kimse hiçbir yerel, ulusal televizyon kanallarını açıp hiç amerika’ya kadar uzanmadan ülkesindeki kadına, eşe, çocuğa şiddetin normalleştirilmeye çalışıldığı zibilyon diziye bir laf etmiyor. adam gelmiş netflixte eşcinsellik bıktırıyor diyor, sanki norveç’te yaşıyor gibi bir gündemi kalmamış kendine bir dert edinmiş. komik valla.
• aynı durum mtv dizilerinde de vardır. herifler fantastik dizi yaparken bile eşcinsel bir karakter koyuyorlar. eşcinsel kurtadam, elf, cadı v.s.