• (bkz: evet salaksınız)

    ne kadar ezik bir yazı ya, tam bir yobaz klişesi.

    bu adam tuğçe kazaz'ın ruh eşi olabilir beyler.
  • amacı anlaşılamamış içinden cümle cımbızlanarak eleştirilmeye maruz kalmış serzeniş. muhakkak ki mükemmel ve baştan sona haklı bir yazı değildir ama az zeka içerikteki saf serzenişi anlamaya yeterdir.
  • (bkz: demagoji)

    üşenmedim ve okudum. bu yazı demagojinin tam karşılığıdır. hatalar çoktur ancak bu açıdan başarılı bir yazıdır. bu basit karalama bile siyasal islam adına çok etkili olacaktır. hitap ettiği kitleye istediğini verme amacı ile yazılmış bir yazı.

    anlatıma bakınca aslında benim müslümanım dediklerini bir tarafa diğerlerini bir tarafa net bir şekilde koymuştur. yazıyı okuyana şunu haykırmaktadır, sen eğer müslümansan bendensin ama değilsen onlardansın. yani tam olarak siyasal islamın çirkin karakteristik özelliklerini üzerinde taşımaktadır.

    tanım: sosyolojik dönüşüm yapma kudretine sahip olduğu kadar, aynı yazı içerisinde utanmadan ben mağdurum diyebilen bir serserinin laf salatasıdır.

    odtü ile ilgili tereddütlerim vardı. yıkıcı örgütler sebebi ile vs. artık kalmadı. bu tamamen bir ankara talanı hikayesidir. gerçek elitler odtü arazisini din gidiyor yaygarası ile müteahhit imamlara devretmek istiyor.
  • odtü öğrencileri solcu değildir, liberaldir. odtü öğrencileri apolitik değildir ve türkiye'nin zehirli politik atmosferini ancak uçsuz bucaksız ormanın üzerinden, devrim'in üst sıralarında otururken görür. odtü alışılagelmiş kavgaların dışındadır. odtü liberaldir.

    bu yazı ile ilgili problem şu: 20 binlik odtü ailesi 300 kişinin davranışlarına göre değerlendiriliyor.

    açıkçası layman terimlerle odtü solcuları olarak anabileceğimiz bu insan topluluğu maalesef oldukça tutucu ve yer yer faşist olabilecek bir sosyal kulüp olarak hareket edebiliyor.

    bir defasında bunlar odtü'de bulunmasını uygun görmedikleri kişileri tespit etmek için kimlik kontrolü yapmaya kalkışmışlardı(şu odtü'ye iftira atıp cemaat yurtlarına öğrenci kapmaya çalışıldığı zamanlar, hani cemaatçi kızlara saldırmışlardı ). oysa ki odtü'deki yaygın şikayetlerden biri odtü'lü olmayan arkadaşları kampüse sokma sıkıntısıdır, kaldı ki bu "solcu" arkadaşlar başka üniversitelerden veya üniversite dışından siyasi aktivistleri odtü kampüsüne otobüsle taşıdıkları oluyor(ben bu haklarını desteklerim, karşı çıktığım başkasının hakkına engel olma talebi).

    neyse, dediğim gibi odtü'de siyasi faliyetler aşağı yukarı 300 kişi tarafından yürütülür. haberlerde odtü'de müthiş protestolar olduğunu gördüğünüzde sanabilirsiniz ki odtü öğrencileri tek yürek olmuş ve isyan ediyor. oysa ki gerçekte odtü öğrencileri çarşıda, fizik çimlerinde, stadyumda yayılmaktadır ve spor veya ders gibi aktivitelerle uğraşmaktadır.

    odtü'de bunca senem geçti ve ben sadece 2 defa geniş katılımlı odtü eylemi gördüm: kantinler protestosu ve gezi direnişi(buna herhalde odtü'nün tamamı katıldı).

    odtü öğrencisi solcu falan değildir, liberaldir. en çok sesi çıkan grup kendisini solcu olarak tanımlayan öğrenci grupları olabilir ancak odtü'nün liberal kültürü içerisinde her türlü görüşten insanlar yetişir.

    odtü kültürü "solcu" değildir. odtü kültürü saygılı olmaktır, bireyi ön plana çıkarırken toplumda yaşadığının farkında olmaktır, büyük hayalleri olmaktır(ancak bu hayaller türkiye'yi komünist bir ülke haline getirmek pek yoktur). odtü türkiye'de en çok girişimciyi çıkaran üniversitedir, en çok solcuyu çıkaran üniversite değildir.

    odtü'nün liberal kültürü sayesinde odtü'lü ülkücüler, cemaatçiler ve hatta islamcılar bile biraz liberaldir.

    en janjanlı eylemi her zaman "solcular" yaparlar, bu alanda yaratıcıdırlar, gözleri üzerlerine toplamasını bilirler. yine de toplasan 300 kişidir bunlar. gezi eylemlerinden sonra biraz daha kalabalık eylemler yapmaya başlasalar da, gezi eylemlerine katılan gençlerden çok farklı bir gruptur "odtü'lü solcular".

    hatta gezi eylemleri sırasında gezi'yi kıskandıklarını çok iyi hatırlıyorum. gezi'yi kendilerinin başlattığını iddia etme gibi şeylere de şahit oldum ama sonuç olarak gezi direnişi ile odtü'lü solcuların yıllar içinde oluşmuş olan kurumsal eylem kültürü gezi direnişi ile bir çok yönden uyumsuzdu. odtülü solcuların(ulan ne pis tanım be, daha iyisini yapamadım ne yazık ki ancak sanırım a4'te veya a1'deki eylemlerde düzenli olarak göreceğiniz öğrencileri kastediyorum) bir diğer özelliği de genel olarak aynı doğrultuda olan tüm eylemleri ele geçirebiliyor olmaları. haliyle odtü'de bu kurumsal kimliğin dışında eylem yapmak zordur, gezi eylemleri ilk defa "odtü'lü solcular" kurumsal kimliğinin ötesine geçip geniş katılımlı bir birlik zemini oluşturdu.
  • madde madde gideyim; her türlü kavramı ters yüz etmeye dayanan sikik bir dinci yazısı.

    insanları puanlarına göre aşağılıyorlarmış. sanki odtülüler durduk yerde çıkıp "düşük puanlılar geri zekalıdır" falan diyor. sen gidip türkiye'nin en iyi eğitim kurumlarından biri için "odtü yıkılsın, üniversite kurulsun" diye pankart açarsan, senin 15 netle girilen üniversitenle dalga geçilir tabii mal oğlu mal.

    vasatlığı ideoloji haline getirmiş bu kesim için üniversite sayısının artması çok matah bir şey tabii. yine kendilerinin okumuş kesime karşı olan aşağılık kompleksini ters yüz edip odtü'lülere mal etmiş.

    odtülüler için "kaymak tabaka" falan diyorlar ya. asıl kaymak tabaka çalışıp edip odtü gibi yerleri kazananlar değil, bunların sağa sola açtığı bir sürü vasıfsız özel üniversite'ye para bastırıp okuyan kesim.

    bir de politika dersi vermeye çalışmış, faşizmi falan öğretmiş. ya bu adamlara özgürlükçü, ilerici, çağdaş insanların herkese eşit yaklaşması gerektiğini kim öğretti? bu liberal özgürlükçülük fikirlerini küçük beyninize kim sokuyor? açın siyaset-felsefe tarihi okuyun, 18. yüzyıldan itibaren özgürlükçü, modern, cumhuriyetçi, aydınlanmacı fikirleri ortaya atan düşünürlerin hiçbirisi gerici değerlere prim vermez. "modern görüşlerle ortaçağ skolastiği eşit saygıyı hak eder" falan demez. aydınlanmacıların çoğu demokrasi savunucusu bile değildir. insanların tepeden reformlarla yola getirilmesi gerektiğini düşünürler.

    solun hakim olmadığı yerde dinci baskı olur, bu verili bir durum. üniversitenizde sol düşünce hakim değilse, akdeniz üniversitesi'nde olduğu gibi mezhepçi cihatçı orospu çocuğunu getirip konuşturma yaptırırlar. kampüste kız arkadaşınla oturmandan, arkadaş grubuna, şenliğinde içtiğin biraya kadar karışırlar.

    bunları dinci yavşaklar da biliyor ama 21. yüzyılda var olmak için özgürlük, demokrasi gibi değerleri kullanmak zorunda kalıyorlar. yoksa şu yazıyı yazan ve savunan tiplerin rakka'da kafa kesen, kadın ticareti yapan cihatçılardan zerre farkı yok. sadece orta yolculuğu, tarafsızlığı solculuk sanan ılık götlü apolitikleri, liberalleri kandırmak için bu dili kullanıyorlar.
  • olayı anlamak istediği yerden anlayan yazar beyanı. 6.5 yıl geçirmiş ama hayal dünyasında yaşamış sanırım genelde. her yurtta, her bölümde bahsedildiği gibi "anadolu'nun bağrından" çıkıp gelen müslümanlar vardır ve son zamanlarda yansıyan şeyler gibi "provakatif" şikayetleri veya dertleri yoktur.
    ama lafa bak: "on yıllardır uyguladığınız şiddeti onlara da uyguluyorsunuz odtü sokaklarında"
    kavga olayının özünü öğrenmek içinde bulunanlar için bile bayağı zorken, nasıl oluyor da insanlar dışarıdan kesin yargılara varıyorlar bunu anlamış değilim.
    bu olayların hepsinde ortak olarak asıl anlaşılamayan şey şudur, olaylar din karşıtlığı ile alakalı değildir. olaylar dini pis işlere bulaştıran, gerici, şov yapan ve bunu tepkilere rağmen inatla yapmaya devam eden insanlarla alakalıdır. unutulan nokta şudur ki, odtü bu konuda türkiye'nin genelinin tavrını haklı olarak göstermemektedir. çünkü bahsettiğim davranışlar son derece tehlikeli, onursuz ve kutuplaştırıcıdır. bahsedilen topluluğun facebook üzerindeki üyeleri çoğunlukla kampüs dışındandır ve paylaşımları incelendiğinde genel bir tahrik/ linç politikası ile hareket edildiği görülebilir. biliyorsunuz ki bu politika akp zamanında popi oldu. ancak işin zorlaştığı nokta şudur ki isimlerinden ve "mescit" mekanlarını sahiplendiğinden orayla gidip ibadet eden her insan sorumluluk altına girmektedir, hedefteymiş gibi görünmektedir.
    benim görüşümce olayları çözüme götürecek en stratejik grup, kimseye zararı dokunmayan, haklı olarak elbette kimseden tepki görmemeyi bekleyen, şovmenlikle işi olmayan, kısacası dinini yaşamayı bilen öğrencilerdir ve gerek mescit topluluğuyla gerekse başındaki kişiler ile aralarına sınır koymaları gerekmektedir.
    yine araya bir görüşümü sıkıştırayım, ki zaten ülkemizdeki en büyük sorun son 10 yıldır bu.
    sevgili inananlar, her "ben müslüman'ım" diyenin peşinden gitmek zorunda değilsiniz. her yaptığını onaylamak zorunda değilsiniz. allah, peygamber, mescit diyip de bir toplu güç yaratmak isteyenlerin eline bu kozu vermemelisiniz. bunları yapmadınız diye dinden çıkmazsınız. ama yaparsanız insanlıktan çıkarsınız.

    son olarak; gerici, ilerici, elitist"gibi kavramlar biraz yanlış anlaşılmış ve bu yüzden yanlış kullanılmış. mesela bir x üniversitesinin yaptığına karşılık verilen cevaplar elitistlik değildir. çünkü orada tezi ortaya atan x üniversitesidir ve demektedir ki "orası yıkılsın, yerine üniversite yapılsın"
    bu şu anlama gelir, odtü üniversite değildir. orada eğitim meğitim hikayedir. kaymak tabakanın yavşaklarının mekanıdır ve yıkılmalıdır. siz böyle bir lafı ediyorsanız, eğitim ve meğitimin kralını biliyor olmalı, hadi onu geçtim en azından bir kez gelip görmelisiniz.
    bu durumda da odtülülere haklı bir cevap hakkı doğuyor.

    edit: şunu da eklemek istiyorum, gerici sadece bu anlattığım tarzdakilerden olmayabiliyor. kendilerini özgürlükçü olarak tanımlayan bazı aşırı sol görüşlüler de bi nevi gerici benim gözümde.
  • elitizmin cirkinligini fasizmin baskisina tercih ediyorum. anadolu universitelerinde oruc tutmadigi icin dayak yiyenleri, kendini polat alemdar sanan salaklarin surekli tacizinde olan ogrencileri dusununce odtu ozgurlukler yuvasidir. ben de okudum o universitede. ıki uc salak cikmis olabilir herkesi taniyamam ama gercekten dininizi yasayan bir muslumansaniz kimse size dokunmaz. muslumanligi propaganda yapmak icin kullanirsaniz itin gotune sokarlar o ayri.
  • muazzam zirvalamalar iceren yazi. yazar merak etmesin, odtulu ortalama ogrenci siyaset teorisi alaninda yazarin
    fersah fersah ilerisindedir. locke derken yazar sanirim lost'daki john locke'a atifta bulunuyor. yoksa locke'un ingiliz somurgeciligini mesrulastiran entellektuel oldugunu odtu'lu her siyaset ogrencisi bilir. locke'dan alinacak bir siyaset teorisi dersi varsa o da siddet karsitiymis gibi gorunen liberallerin her zaman belli bir grubun siddetini mesrulastirdiklaridir. odtu'lu ogrenciler bu yapay 'siddet karsiti' soylemi yutmuyorlar. her gun karsilastiklari siyasal islamci siddetin odtu gibi son kale kalmis kurumlari ele gecirmemesi icin mucadele ediyorlar. bunu da medeni ve demokratik bicimde yapiyorlar. yazar ya siyasi islamin ulkenin dogusunu da batisini da kan golune cevirdiginden habersiz ya da universiteleri toplumdan soyutlanmis kurumlar olarak goruyor. kaldi ki universite ozelinde bile odtulu arkadaslarin tepkisi diger universitelerdeki siyasal islamci siddet ile kiyaslanamaz medeniliktedir. yazar ramazanda ortalama bir anadolu universitesinde yemek yemeyi deneyerek siyasal islamci siddeti ilk elden tecrube edebilir.
  • (bkz: yaran yanlış okumalar) eltizm
  • gayet uzun ve güzel bir cevap yazmak isterdim ama malesef henüz caylak konumundayim. yazinin tamamini okudum. tamamen zaman kaybi nedenide tam iktidar kanadinin zirvalari yok üniversiteler artmis burs olanaklari artmis vs. bu yaziyi okuyan ülkede bilim irfan tavan yapmis tüm ögrenciler sefa icinde ferzah ferzah rahat yasiyor ve kendini gelistiriyor sanir ve bunada sol fasizmi karsi sanir. odtünün bugün konu edilmesinin tek ve acik sebebi vardir rant tir. ankarada xasiyanlar bilir . ıstanbulu katledenler ankarayi katledenler sadece kendilerine yeni rant alanlari acmak istiyolar bütün olay budur.
hesabın var mı? giriş yap