• latin dillerinde koylu anlamina gelir. italyan ve ispanyol asillilar kanka yerine kullanirlar ingilizcede.
  • 1946 yapimi roberto rossellini filmidir. 1943-44 arasi istilayi anlatan alti bolumden olusan bir italyan filmidir. turkce kaynaklarda hemseri diye bilinmektedir.
  • bhutan, hindistan, nepal ve pakistan'ın para birimidir. rupinin yüzde birine denk gelir.
  • senaristlerinden biri federico fellini'dir.
  • bu film andre bazin'in "sinema nedir?" isimli kitabında hakkında epeyce geniş bir yer ayırmasıyla dikkatimi çekti. filmi izleyince bazin'in ona gösterdiği rağbetin nedenini anlaşılıyor, hakikaten pek çok farklı yönden sinema tarihi içinde kendine ayrıksı bir yer bulabilecek bir film bu.

    filmin ilk başarısı zamanlamasıyla ilgili. ikinci dünya savaşının çözülme dönemini anlatan bu film, savaşın bitiminden hemen sonraki yıl,1946'da yayınlanıyor. muhtemelen film çekilirken ikinci dünya savaşı halen resmi olarak sonlanmamıştı. bu durum,hele de 1940'ların film çekme imkanları düşünüldüğünde oldukça heyecan verici.aynı zamanda filme bir belgesel niteliği de katıyor. filmin çekildiği yerlerdeki enkazlar muhtemelen gerçekten savaşta tahrip olan binaların artıkları. filmde oynayan figüranlar,çok yakın zamana kadar ülkelerinin işgal altında olması durumunu gerçekten yaşamış, bu durumun dehşetini içlerinde gerçekten hissetmiş insanlar.

    bir diğer nokta yukarıda bahsettiğim filmin belgesel niteliği kazanması konusunu destekleyen bir durum. o dönemde italya'da bulunan farklı ulusların askerleri rollerindeki oyuncular gerçekten o dillerde konuşuyorlar/seslendirilmişler. gerçi filmde anlatılan hikayelerin bir kısmında karakterlerin farklı dilde konuşmaları mizansen için gerekli bir unsur olsa da yönetmen ve senaristler hikayelerdeki bir takım nüansları atlayarak bu uğraş verici durumu kolaylaştırabilirlerdi. günümüzde bile farklı coğrafyalarda, farklı milletlerden kişiler arasında geçen çoğu filmde oyuncuların farklı dilleri konuşabilmeleri, çok uluslu hikayeleri anlatan filmlerin aynı zamanda çok dilli olmaları film için önemli bir artı olarak kabul edilip bu konuda uğraş göstermek halen ekstra bir çaba olarak görülürken bu işi 1940'larda, üstelik hikaye örgüsüne de yedirerek neredeyse kusursuz bir şekilde yapmak filmin değerini bir misli daha arttırıyor.

    filmin zamanlaması ve işçiliğindeki özen gibi dönemsel bir takım avantajları dışında onu bu dönemsel öneminin dışına taşıyacak, belgesel özelliğini bir yerde kırıp bunun ötesine götürecek kadar kuvvetli bir senaryosu ise filmin bir diğer büyük başarısı. bu filmi sadece bir arşiv malzemesi olarak incelenmekten kurtarıp onu kanlı canlı, hayran kalabileceğiniz bir sanat eseri haline getiren kısmı da burası elbet. aristo'nun "metafor, sanat uğraşısında ustalık kazanılması gereken en büyük iştir.” vecizesine bakılırsa özellikle filmde anlatılan hikayelerden ilki bu anlamda kusursuz bir sanatsal özellik taşıyor. italya'nın savaştaki konumu,ne müttefiki olan almanlara, ne de düşmanlarına yaranamama ve arada kalması durumu bu hikayede askerlere yol gösteren kadın köylü karakteriyle mükemmel bir biçimde örtüşüyor.var olan, ya da var olduğu iddia edilen siyasal çıkmaz bu küçük hikayede kusursuz olarak sembolleştirilip o dönemdeki italyan halkının, en azından italyan aydınlarında hakim olduğu iddia edilen duygu çok güzel aktarılıyor. bunun tarihsel doğruluğu ve geçerliliği konusunda birtakım şüphelerim olsa da (bunlara az sonra değineceğim ) söz edilen duygunun aktarımında kullanılan mizansene ve yaratılan metafora hayran kalmamak elde değil. diğer hikayeler de savaşın dramatik yönünü vurgulama açısından güzel ve doyurucu hikayeler olsalar da özellikle filmin ilk hikayesi sinemanın özgün bir sanat olduğu görüşünü besleyen, hatta tek başına ispatlayan, özel bir hikaye.

    yukarıda kısmen bahsettiğim konuya gelmek istiyorum.teknik olarak kusursuz işleyen bu senaryonun tarihsel gerçekleri ne kadar yansıttığıyla ilgili soru işaretleri var aklımda. film boyunca hikayelerin alt metninde nazilerle işbirliği yapmanın sadece hükümetin isteği olduğu, halkın buna razı olmadığı ve almanlara karşı gizli bir direnişe geçtikleri anlatılıyor. bu tarihsel olarak gerçekten böyle mi oldu, yoksa film ekibi italyan halkını aklamak ve masum göstermek için hikayelere bu leitmotivi seçip de bir manipülasyon yapmaya mı çalıştılar, bilmiyorum. ikinci ihtimal bana daha kuvvetli geliyor açıkçası. filmin belgesel özellikleri her ne kadar baskın olursa olsun böyle bir manipülasyon ihtimali göz ardı edilmeyip ayık olmakta fayda var. bu konuda bilgisi olan arkadaşlar beni de bilgilendirirlerse sevinirim.

    tabi filmi neo realismo'nun öncülerinden rosselini'nin yönetmesi, senaristler arasında fellini'nin de bulunması gibi gibi güzel bonuslar var ama filmi size izlettirecek asıl noktayı paylaşayım: filmi izlerken sıkılmıyorsunuz arkadaşlar. tam tersine sürükleyici, zevkli, üstelik öğretici bir film deneyimi yaşıyorsunuz."abi siyah-beyaz filmler bayıyo yeaaa"cılara, "olm eski filmler sarmıyo, orhun yazıtlarını okuyormuşum gibi hissediyorum" diyenlere duyurulur. sinemanın ne olduğuna, hikaye anlatıcılığının motivasyonunun nereden kaynaklandığına dair içgörünüze mutlaka bir şeyler katacaktır bu film. izleyiniz, izlettiriniz.
  • medellin tarafında yaşayan ve bu civardan olanlara verilen isim. aksanlarının melodikliği ve kadınlarının güzelliği ile bilinirler. gerçekten de hem aksanları çok tatlı hem de kadınları çok güzeldir.
  • ikinci dünya savaşı bittikten hemen sonra italyan yönetmen roberto rossellini tarafından çekilen ve italya'nın nazi işgalinden kurtulmaya çalışmasını anlatan garip bir film. mesela film güya bir savaş filmi ama içinde doğru dürüst savaş sahnesi yok.

    filmde birbirinden bağımsız 5-6 farklı hikaye var ve bazıları mutlu sonla bazıları muğlak sonla bazıları da mutsuz sonla bitiyor. filmde diyaloglar ingilizce, almanca ve italyanca. filmdeki ilginç bir başka ayrıntı da filmde kullanılan videoların çoğunun gerçek görüntü olması. adamlar roma'da ve çeşitli italyan şehirlerinde devriye gezen amerikan tanklarını ciplerini filan filme görsel olarak eklemişler ve bütçeyi düşük tutmuşlar.
hesabın var mı? giriş yap