saturnus

• (bkz: saturnine)
• (bkz: saturn)
• vokalisti madonna fanı olan^* kaliteli doom grubu.
• danimarka kopenhag çıkışlı, 6 kişilik (klavyeli, çift gitarlı :b) şahane doom grubudur.
  
  klasik doom gruplarının aksine biraz daha deneysel, yer yer melodik ve tempolu ve bu yüzden çok ayrı tuttuğum bir gruptur, zaten içim bayar, öle hep ağır tempo giden dümdüz doom gruplarını çok bilmem de sevmem de, ne o öle ergen bunalımı gibi devamlı zaten? hıh!
  
  yine zamanında girmişim entry'sini sonra ilgilenmemişim, nedir bendeki bu "i was listening saturnus before it was cool" tribi bilemiyorum, hipstır falan olurum aman diyim diyerek entry'mi güncellemeye girişiyorum.
  
  ilk intiba olarak ilk albümün hit şarkısı christ goodbye önereyim, ama ep'deki live versyonu:
  https://www.youtube.com/watch?v=iyyl9ld4dek
  
  daha sonra martyre'den softly on the path you fade gelsin
  https://www.youtube.com/watch?v=ro1hccvxwiy
  
  veronika'dan all alone'u da anmazsam olmaz (dikkat, bilekleri jiletletebilir! :b)
  https://www.youtube.com/watch?v=sd1u2qbxppq
  
  son albümden de giriş şarkısı litany of rain gelsin, solosu hele akıllara zarar
  https://www.youtube.com/watch?v=c9nmf3ehmoc
  
  kronolojik sıra ile albümleri de şöyle:
  
  1997 - paradise belongs to you
  çıkış albümü, biraz kaydı ve prodüksyon kalitesi kötü gelir bana, çok dinlemesi zevk vermiyor o yüzden, ama boş yok bir albüm, o derece, her şarkı iyi.
  
  1999 - for the loveless lonely nights (ep)
  önceki albüme eklenmeyen şarkılar ve iki şarkının live versyonları var biri zaten hit şarkı christ goodbye, ikinci live şarkı "rise of nakkiel", ilk albümdeki "the fall of nakkiel (nakkiel has fallen)" ile bağlantılı, hem söz hem müzik olarak, nefis... saturnus'ün de galiba en çok dinlediğim albümü, döndüre döndüre bunu dinlerim ben şahsen, o kadar zaman oldu eskimedi, sıkmadı.
  
  2000 - martyre
  grubun adeta zirve noktası, doom dışı da genel olarak en sevdiğim albümlerden. bitek brutaller biraz kötü nedense bu albümde, yer yer tiamat gibi oluyor o zaman iyi de, death metal gibi bazen, uymuyor müziğe pek, azcık o rahatsız edebilir.
  
  2006 - veronika decides to die
  6 yıl aradan sonra paulo coelho romanı ile aynı adlı geri dönüş albümü, böle bir entellikler felanlar, daha yumuşak, daha duygusal, aynı oranda damar, baya iyidir bence, ama sevmeyeni de çok.
  
  2012 - saturn in ascension
  bir 6 yıl daha sonra gelen "biz daha ölmedik, sürünüyoruz, siz de bizimle sürünün" temalı albüm :b
  bu da veronika gibi baya entel ve deneysel etkiler altında, yine aynen bunun da sevmeyeni çok, ama ben bunu da aynı oranda beğendim, en "kaliteli" albümleri olabilir hatta geneline bakarsak.
  
  2022 - the lighthouse session (ep)
  efendim 10 yıl ortadan kaybolan bu tembel tenekeler konserlere devam etse de bir albüm çıkaracak işi yapmadılar, sonra da geçen sene bu 4 şarkılık ep'yi çıkardılar. açıkçası altındaki hikayesini ve magazin kısmını bilmiyorum, ama atoma'nın mesajı ile bu entry'mi hatırladım, buradan da kendisine teşekkür edeyim, vesileyle bu entry'yi de güncellemiş olayım.
  
  ayrıca istanbul'daki şanslı arkadaşlar da dün itibariyle kendilerinin hacıları oldular, kendilerini kutluyorum.
  (itiraf ediyorum, ben muhtemelen craft'a giderdim, ama ona da gidemedim, o açıdan karma peşin çalıştı bu sefer hehe)
  
  istanbul konseri kayıtlarından seçmece videolar da girişken arkadaşımız wirelesson hizmeti ile şuracıkta:
  (bkz: 4 mart 2023 saturnus istanbul konseri/#150023734)
  
  en son da faydalı linkler ile bitirelim:
  http://saturnus.dk/
  https://www.facebook.com/pages/saturnus/8935853109
  http://www.metal-archives.com/bands/saturnus/3540
• cok basarisiz bir vokal yuzunden degeri dusen, aslinda iyi bir vokalle bile onun bunun ripoffu olmaktan kurtulamayacak orta karar doom metal grubu. thus my heart weepeth for thee sadece bir theatre of tragedy sarkisi ismi olabilir, bu turde muzik yapip yeni birseyler sunmayan gruplar da kaybolacaklardir, saturnusun kayboldugu gibi mesela.
• (bkz: saturnalia)
• martyre hiç fena olmayan bir albumleri..drown my sorrow derim..^*
• (bkz: a poem written in the moonlight)
• 1992 yılında kurulmuş, 6 kişiden oluşan danimarkalı doom metal grubu. çok fazla tanınmamalarına rağmen son derece kaliteli işlere imza atmışlardır. doom metal dinleyen her insanın tanışması gereken gruplardan.
  
  vocals - thomas jensen
  bass guitar - brian hansen
  keyboards - anders nielsen
  guitar - kim larsen (blazing eternity)
  guitar - morten skrubbeltrang
  drums - jesper saltoft
• artık gerçek anlamda var olmayan grup.
  
  şöyle ki; bir the loveless hayranı olarak ufak bir araştırma yaptım ve şunları öğrendim...
  
  şimdi saturnus'de tüm besteleri/sözleri yazan (kendi deyimiyle %99'unu yazmış) kim larsen abimiz son albüm kaydını yaptıktan sonra gruptan ayrılıyor. sanırım vokalist thomas'la bir anlaşmazlık yaşanıyor. kim abi kendini tek kişilik "of the wand and the moon" projesine adıyor ve birkaç albüm/ep falan çıkarıyor. kim, saturnus'den ayrıldıktan sonra davulcu jesper ve basist brian da saturnus'u bırakıyorlar. bu üçü the loveless'ı kurarak yollarına devam ediyorlar, vokale ise basist olan brian geçiyor.
  
  saturnus'un 1999'da kaydı yapılan albümünü (martyre) ise kim ne kadar karşı çıksa da thomas terbiyesizlik yaparak 2000'de yayınlıyor ve bu arada grup bir sürü yeni eleman alıyor ve yoluna devam ediyor (güya). sözde saturnus hala var ama 2000'den beri bir albüm çıkarmış değil.
  
  bu arada the loveless 2000 yılında kayda giriyor ve aynı yıl bir demo çıkarıyor, ayrıca 2002'de de star rover adlı albümü yayınlıyor. şu anda the loveless'da konser ve albüm çalışmaları askıya alınmış durumda, çünkü kim şu aralar of the wand & the moon ile uğraşmakta, yakında yeni albüm gelecek. the loveless için ise 5-6 parça yazılmış 2005'te yeni albüm çıkartmayı planlıyorlarmış.
  
  saturnus, of the wand & the moon ve the loveless'ı severek dinleyen ben bu üçü arasındaki tek benzerliğin üçünün de danimarkalı olması sanıyordum, ama öyle değilmiş.