• nihayet hazırmış, nur topu gibi bir kitabı olmuş. http://www.serdarkaya.com/endoktrinasyon/
  • yarınki taraf'ta tuğba tekerek'in kendisiyle yaptığı söyleşi okunabilecek yazar.*

    aynı zamanda ekşi sözlük yazarı.*

    ve söyleşinin girizgâhından öğrendiğimize göre yakında taraf'ta da yazmaya başlayacak.

    bir de benim için şöyle sürpriz bir yanı var bu arkadaşın: kendisinin geçen yıllarda fark edip didik didik ettiğim bir sitenin yazarı olduğunu hatırlamadan, ekşi sözlük yazarı olduğunu hiç bilmeden, sırf ilgi alanıma giren bir konuda olduğu için geçen ay kitabını almıştım. kitap masanın kenarında okunma sırasını beklerken burada yazarıyla yazışmışım haberim yokmuş.

    yok yahu sanal alem zannedildiği kadar büyük değil.
  • aydın mı yoksa ılımlı islamcı mı olduğunu kestiremediğim araştırmacı* yazar.
    ironi yoksa eğer link1 link2

    yazılarından test için kullandığım turnusol kağıtlarından sadece din turnusol kağıdında net sonuç alamadım.
    nedeni din/tanrı eleştirisini sağlam temellere oturtmak için islamiyetle fazla ilgilenmesi de olabilir.

    edit: ilk paragraftaki ironi kelimesi saçma olmuştur. yerine satiri kelimesi daha uygun düşmektedir.
    uyarı için derinsulara teşekkür ederim*.
  • bugün taraf'ta ilk yazısı yayınlanmış. gazeteyi elime alır almaz heyecanla açtım ama bir de ne göreyim, kuş kadarcık bir yazı. taraf üniversitesi'ne 1 numaralı öğrenci olarak kaydımın yapılmasını ve yazıların daha da uzatılmasını talep ediyorum.
  • dinsel inancı olup olmaması bir yana, ilgi ve bilgi alanındaki konularda bir şeyi "allahın işleri işte" (ve benzeri) diye açıklamaya mecbur kalmayacak kadar donanımlı bir akademik kişidir. öyle olmasa zaten amerika'ya master, sonrasında kanada'ya doktora için gideceğine başka (ve daha az zahmetli) bir yol çizebilirdi kendisine, çizmemiş. yoğunluktan sözlüğe bile göz ucuyla bakabiliyormuş. acıdım yeminlen.

    birkaç hafta önce türkiye'deydi, tanıştım kendisiyle. bugünkü taraf'ta yayınlanan yazısını da herkese tavsiye ederim. başlık "muhafazakarlığa giriş" ama sadece bildik, gündelik anlamıyla muhafazakarlığın değil devrimciliğin, kemalizmin ve diğerlerinin de kafamızdaki yollarının nasıl döşendiğini, pardon, yollarını nasıl döşediğimizi anlatmış, ennnn bilimsel şekilde.

    http://derinsular.com/muhafazakarliga-giris/
  • taraf için bugün üçüncüsünü yazdığı soykırım yazı dizisi kendi sitesinden indirilip okunabilecek yazar.

    http://www.derinsular.com/pdf/soykirim.pdf

    aslında hâlâ yolu düşmeyenlerin sitesine artık yolu düşmesi gereken yazar ayrıca. bence yazdığı konularla aynı zamanda taraf'ın tek misyonunun 80 yıldır yalanan kıçlara artık tekme vurmaktan ibaret olmadığının da bir göstergesi olan yazar. taraf'ın ve bengibilerin meselesi sadece askerî vesayet değil canım. onun mütemmim cüzleri olan ideolojik, tarihsel tonla mesele var. "bu işin sonu gazi mustafa kemal'e kadar gidecek" diyen geri zekâlılar kendilerine bolca kanıt da bulabilirler bu sitede. evet "bu iş" gazi paşanıza kadar gidecek tabii, gitmeyecek miydi? (soykırımı kastetmiyorum ama 1915'in inkârı ve kürt meselesi mesela). bütün iyi şeyleri ulu önderiniz yapmış, bütün kaka şeyleri ahmet, mehmet ve bir de ismet. bu nasıl bilimsellik lan!

    http://www.derinsular.com/
  • taraf'ta yayımlanan bugünkü yazısında ekşi sözlükte açtığı bazı başlıkları referans göstermiştir.

    ===alıntı===

    not: konu ile ilgili kavramları öğrenmek isteyenler, ekşi sözlük'te açtığım şu başlıklara göz atabilirler: (1) cognitive structuring, (2) bilişsel yük, (3) need for closure, (4) uncertainty reduction (5) beklenti ihlali.

    ===alıntı===

    http://www.taraf.com.tr/…fazakarligin-temelleri.htm
  • tutarsız. dün taraf gazetesinde yazdığı yazının son kısmında şöyle demiş:

    "türkiye cumhuriyeti, (kronolojik sırayla ve özetle) bir bölgedeki vatandaşlarının tepesine bombalar yağdıran ve çoluk çocuk demeden hepsinin topluca imha edilmesi emrini verebilen, yoktan varedilen vergi borçlarından ötürü malına mülküne el koyduğu gayrimüslimleri tutuklayıp sürgünlere gönderebilen, şehir merkezlerinde pogromlar düzenlemekten geri durmayan, üst üste üç kez seçilmiş bir başbakanı idam edebilen, ülkenin topraklarını faili meçhul binlerce insana (taşsız) mezar eden, başörtülü insanlara iç düşman muamelesinde bulunan ve 2000'li yıllarda bile gayrimüslim yazarlara suikast planları yapan otoriter ve acımasız bir devlet iken,.."

    buraya kadar olan kısımda, serdar kaya her ne kadar solculara, emekçilere, alevilere yapılanlara değinmese de türk devletinin otoriter ve acımasızlığını gayet güzel ortaya koymuş. ancak işte tutarsızlık, yazının devamında başlıyor:

    "bugün belki de tarihinde ilk kez gerçek bir cumhuriyet olma yolunda. bu değişim, siyasetin halka ait olduğu ve dolayısıyla da kavramların slogan olmaktan uzaklaşarak hayatın içinde reel karşılıklar bulmaya başladığı yeni bir süreci ima ediyor."

    serdar kaya'ya göre, dünün otoriter ve acımasız türkiyesi, bugün tarihinde ilk kez gerçek bir cumhuriyet olma yolunda imiş. kendi içinde tutarlı olan bir insan nasıl olur da böyle birşey iddia edebilir, aklım fikrim almıyor.

    bugünün türkiye'sinde devlet:

    - bir bölgedeki vatandaşlarının tepesine bombalar yağdırmıyor mu?
    - gayrimüslim bir vatandaşını (hrant dink'i) öldürmedi mi?
    - bırak şehir merkezlerini, ilçelerde bile kürtlere yönelik pogromlar düzenlenmiyor mu? (bkz bursa, manisa, bayramiç olayları...)
    - seçilmiş belediye başkanlarını, siyasetçileri hapse atmıyor mu? (yoksa idam edilmedikleri için şükretmeli miyiz?)
    - daha dün, van çatak'da bulunan toplu mezarın açılması talebini jandarmasıyla engellemedi mi?
    - tecavüzcüsüyle evlendirerek başörtülü/başörtüsüz kadınlara hayatı zehir etmiyor mu?

    tutarlı ve vicdanlı insanlar için bugünün türkiyesi yeni bir süreci falan ima etmiyor ve edemez. günümüzün türk devleti, tarihtekinden çok daha fazla otoriter ve acımasız. bunu görememek ancak ideolojik körlükle mümkündür.
  • kendisini çok takdir ediyorum. ilk tanışmam kitabını okuyaraktı, şimdi de taraf'ta düzenli takip ediyorum.

    atatürk'ün ilk heykelinin kendisi sağken dikildiğini sanırım ondan öğrenmiş ve çok garipsemiştim. şimdi abdullah gül üniversitesi ve recep tayyip erdoğan üniversitesi hakkında ne düşünüyor, merak ediyorum. taraftaki yazıları daha çok düzenli bir programı izleyen bir ders gibi, ama burada yazabilir, okuyabiliriz.

    (bkz: #21577042)
hesabın var mı? giriş yap