so bad it's good
-
-
izlediğiniz/ okuduğunuz film, dizi, kitap o kadar kötüdür ki eğlenceli gelmeye başlar. bu durumda o eser so bad it's good sayılır.
genelde bu tip filmleri grup halinde izleyip dalga geçersiniz. bunların kült haline gelmiş olanları da vardır.
super mario bros (film)
csi miami (hell yeaah) -
bad movie, b movie, çöp film vs. güruhunun bulunduğu site http://sbigare.us/ olarak değişmiştir. aynı zamanda shitbusters isimli release grubunun resmi adresidir.
(bkz: o kadar kötü ki çok iyi) -
(bkz: the room)
-
bu deyimin vücuda gelmiş hali "dünyayı kurtaran adam"'dır.
o kadar saçma ve zevzekçedir ki bu film; nihayetinde dünya çapında bir şöhrete ulaşmıştır. -
-
(bkz: cinemageddon.net)
düşük bütçeyle çekilen hilkat yoksunu filmlerin, asıl amacı olan "korku, macera, gizem, gerilim, fantezi" gibi konuları işlemekten çıkıp her şeyiyle (oyunculuklar, kostüm, diyaloglar, aksiyon sahneleri...) salt komediye dönüştüğünde sarf edilen cümle, evet. haa her kötü film keyif verir mi, hayır. ama günümüzde kasıtlı olarak böyle çekilen filmler de mevcut mudur? evet. bu filmlerin ortak yönlerinden biri imdb'de 100 kişinin bile oylamadığı, oylayanların da 5/10 bile vermediği filmler olmalarıdır. hatta çok ilginçtir, 50 kişilik ekibe sahip filmler bazen 20 tane bile oy almaz. öyle enteresandır bu tip filmler.
(bkz: b movie) -
(bkz: samurai cop)
-
(bkz: gerçek kesit)
-
arnold'un hemen hemen tüm filmleri
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap