tahir palalı
-
fotoğraf çeker. candır.
-
o adlı yeni çıkan albümündeki eserler;
01. hakk mimarım ( feat. erkan oğur )
02. rahm eyle
03. pervaz
04. hubların şahı ( feat. çiğdem aslan )
05. ne kaçarsın benden
06. görsen beni
07. öz belası
08. ervah-ı ezelde
09. boşa gider
10. çıktım yücesine ( feat. erkan oğur )
11. ya dost -
çocuk yaşta ayrıldiğı maraş yöresinin aşık ve dedelerinin tınılarından yola çıkıp, muhabbet geleneği içerisinde yetişmesinin de etkisiyle, yenilikci ama özüne sadık kalan otantik bir tarz sunuyor.
londra'da geçirdiği süre içerisinde dünyanın dört bir yanından gelen müzisyenlerle çalışma
fırsatı buldu. ozan figani'nin kalan müzik etiketiyle yayınlanan 'arzuhal' adlı albümüne muzik yönetmenliği yaptı.
prodüktörlüğünü erkan oğur'un üstlendigi 'o' isimli ilk solo albüm calismasında, her ne kadar batılı enstrumanlara yer vermesede, geleneksel yapının yanı sıra batı tınılarını da benimseyerek çalışmasına dahil etti.
polonya'lı müzisyen raphael roginski ve londrada yasayan ciğdem aslan'la 'nefesh' projesi'ne öncülük edip anadolu deyişleri ve türkülerini polonya'nın dört bir yanında konserler vererek farklı kitlelere taşıdı.
dünya müziğinin en önemli etkinliklerinden womad ve songlines gibi festivallerde yer almasının yanı sıra, royal albert hall gibi prestijli konser salonlarında da dede sazıyla sahne alıp yöresel tınıları 'dünya müziği' dinleyicisyle tanıştırdı.
yaşamını londra'da sürdüren tahir palalı, dede sazı ve temburuyla besteler yapıp, coğunluğu alevi-bektaşi geleneğinde batıni değerler taşıyan eserler icra ediyor.
öz belası adlı bestesi mükemmel ötesidir.
ulaşmak isteyenler için https* -
ne kadar uzağa giderse gitsin, genetiği doğru çalışıyor bu arkadaşın.
-
dupduru.
http://youtu.be/yypd0ex1468 -
-
-
uzun zamandır böyle güzel bir sese hasret kalmışım vallahi. yıllar önce kaybettiğim bir parçamı bulmuş kadar sevindim. abartmıyorum, ilk kez ahmet aslan'ı ya da aynur doğan'ı dinlediğimde ne hissettiysem tahir palalı'yı dinlediğimde de öyle hissettim. duru sesi ve kendisi hep var olsun.
-
"o" yegâne ve yekta albümü yaklaşık bir haftadır böyle geceli gündüzlü, tersli yüzlü dinliyorum. böylesine manalı parçaların böylesi güzel bir yorumla taçlandırılıp kaydedilmesi, fevkalade bir iş olmuş. öncelikle bunu söylemeliyim. ve kesinlikle devamı gelmeli. kesinlikle.
tahir palalı'nın londra mukimi yağız bir delikanlı olduğunu bilmezden evvel, sadece sesinden yola çıkarak aklımca yorumlar yapıyor, bayağı bayağı kasketli amca profili çiziyordum. vallahi billahi bak. yol tepmekten derisi çatlamış kundura, kullanılmaktan eprimiş gri bi ceket, bir beden büyüğünden kumaş pantolon, sümerbank kasket, boyadan ciladan arınalı yıllar olmuş çizikler içerisindeki bir bağlama... tahayyülüm bu şekilde...
ziyadesiyle düzgün türkçe konuşabilmesine karşın türkülerde anadolu lehçesi kullanıyor sevgili palalı ve bu da mevzuya hoş bir tat katıyor. yine çok fazla konuştum. dinleyelim en iyisi.
https://www.youtube.com/watch?v=4eww3axe6fs -
"kınamayın dostlar"
kınamayın dostlar ahu zarımı
sinemi dağlıyan derdim çok benim
hayli demdir görmez oldum yarimi
bedduam yok intizarım çok benim
coşar gamlı gönül sel gibi coşar
eser poyraz gibi dağları aşar
nere gitsem gönlüm hey dost seninle yaşar
sanma başka kispikarım var benim
gamlı gönlüm kundakladım beledim
hayal beşiğine koydum salladım
artık ölem dedim dilek diledim
korkarım yakından seven yok beni
perişanım derdim aşikar olmaz
azar yaralarım yar merhem çalmaz
hayal tatlı olur ama tatminkar olmaz
ne yazık ki başka çarem yok benim
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap