• aslında anlamı sadece okumaktır. fakat kur'an okumak anlamında kullanılagelmiştir
  • kurani yüksek sesle, anlaşılır ve güzel okumak.
  • çağdaş arabca'da "okuyuş" anlamında kullanılır.
    arabca'ya komşu dillerden geçmiş olan bu sözcüğün eski, asıl anlamı: "izleyiş"tir.
  • bu ne ya ulan ;
    eskiden şurda kuran okunacak denirdi. şimdi arap özentiliğinden adı kuran tilaveti oldu. birde kullananlar kullanmayı bilseler gam yemiyecem. tivalet okunacak, tilavete gidiyorum gibi salakca da kullanmayın bari.
    birde gıybet var onu da onla alakalı yere yazayım :)
  • takip etmek anlamına gelir. kur'an'da şems 2.ayette de, ayın telâ-hâ sından bahsedilir, takip etmesinden/tabi olmasından/ışığını almasından.

    kur'an'ı tilavet etmek, esasında kur'an'a uygun yaşamak yani o'nun ışığını almak demektir...o'nu takip etmek, o'nun gösterdiği yolu takip etmekle yani doğru yaşamakla olur.
  • trafik ışığındaki ses kendi ritmiyle okuyor, tilavet ediyor:

    - lütfen bekleyiniz..
    - lütfen bekleyiniz..
    (...)
    - şimdi ibnelik edebilirsiniz*..
    - şimdi ibnelik edebilirsiniz*..

    (bkz: okumak)
    (bkz: hatim)
  • kur'ân'ı usulüne uygun olarak okumak demektir. en güzel örneklerinden birini raad muhammed al kurdi' den dinleyebilirsiniz.

    link
  • müfredat kur’an terimleri sözlüğü şöyle der; “tilavet sözcüğünün kökü olan “t-l-v” birden çok şeyin, aralarına kendi cinslerinden olmayan bir şey karışmayacak şekilde peş peşe sıralanması” anlamındadır. bir şeyi okumak değildir, tilavet, birbiriyle bağlantılı ayetleri birlikte okumaktır”`:kaynak: süleymaniye vakfı meali`

    ki bunu bilerek ayetleri okumak, mealleri daha anlaşılır kılmaktadır. “tilavet” kelimesine doğru meal verilince ayetler daha da netleşmektedir;

    (yunus10/15): “ ayetlerimiz, birbirini açıklayacak şekilde bağlantılarıyla okununca, bizimle karşılaşmayı ummayanlar derler ki: “bize başka bir kur’ân (âyetler kümesi) getir ya da bunun içeriğini değiştir. de ki: “onu kendiliğimden değiştirmeye yetkim yoktur. ben sadece bana vahyedilene uyarım. eğer rabbime karşı gelirsem büyük bir günün azabından korkarım.”

    --- spoiler ---

    kur’ân” kelimesi “toplamak, bir araya getirmek” anlamına gelen “k-r-e” kökünden mastardır, ilgili ayet dip nota ve detaylı bilgiye burada ulaşabililirsiniz yunus suresi 15. ayet
    --- spoiler ---

    (meryem 19/73): “ onlara ayetlerimiz, birbirini açıklayacak şekilde bağlantılarıyla okununca kâfirlik edenler, müminlere şöyle derlerdi: “(bizden ve sizden) bu iki kesimden hangisinin konumu daha iyi ve sosyal çevresi daha güzeldir!”

    gerektiği gibi tilavet ise kitabı doğru anlamak için birbiri ile bağlantılı ayetleri birlikte okumaktır. hem kur’an hem de önceki kitaplar için “tilavet” kelimesinin kullanılması, yalnızca kur’an’ın değil, önceki kitapların da bu metoda göre okunması gerektiğini gösterir. bu metoda göre okuma yapan ehlikitap, gelecek son kitaba inanma yükümlülüğünü kendi elindeki kitapta bulur ve bu nedenle kur’an’a iman eder;

    (bakara 2/121): “kendilerine verdiğimiz kitabı bağlantılarıyla birlikte gerektiği gibi okuyanlar var ya! onlar bu kitaba da inanıp güvenirler. onu görmezlikte direnenler ise kaybedeceklerdir.”

    konuya başlarken yazdığım gibi “okumak” değil “bir konu hakkında ayetleri araya başka bir şey katmadan okumak” dır. çünkü konu ile ilgili ayetlerin hepsinin bir araya toplanması tüm cevapları allah’ın vermesi, kimsenin yorum katamaması ve bunun böyle olmasının allah’ın emri olduğundan dolayıdır.
hesabın var mı? giriş yap