• (bkz: tabu)
  • bireyler arasındaki sınırları belirleyen yazısız kurallar dizgesi. bunlardan bir kısmı elbette yazılıdır, ve hatta romanlarda hikayelerde bulunur eğer arar isen, ama bu mecralar hiçbir zaman anayasal bir kararlılık alan alanlar değildir. ekşi sözlük de bunlardan birisidir. ama sözlükte de belli olduğu üzere, bu kurallar sürekli değişmekte ve de dönüşmektedir.*
  • (bkz: gelenek gorenek)
    (bkz: anane)
    (bkz: din kurallari)
    (bkz: gorgu kurallari)
    (bkz: kultur)
    (bkz: ahlak)
    (bkz: hukuk kurallari)

    biraz ondan biraz bundan al, receteyi kulturel farkliliklara farklilastir, al sana toplum kurallari.
  • toplum kurallarını önemsemediklerini söyleyenler, genelde onlarla en bağdaşık olanlardır; çünkü onları yıkmaya çalışarak, değerlerini kabul etmiş olurlar.

    gerçekte ise, toplum kurallarıyla ilgilenmeyenler, kendi kurallarını yaratmış olanlardır...
  • hepsini tek tek sikmek istediğim kurallar.
    herkesin içinde öpüşülmez'miş. amına koyayım biz ikimiz mutluyuz. size ne?
    insanların karşısında sigara içilmez'miş. hassiktir ya! karşıma çıkmasın o zaman o insanlar.
    otobüste bayana yer verilir'miş. bak sen. neden?

    bunların hepsi yapılsa hoş olan şeyler. ancak insanın içinden gelmeli. eğer yapılmazsa da kimsenin karşısındaki üzerinde en ufak bir baskı kurmaya hakkı yok. ancak insanların düşlediği dünya da yok.

    sikeyim.
  • esasen vatandaşlık bilgisi dersleri ile küçük yaşlardan itibaren öğretilmesi ve öğrenilmesi gereken ve bir ülkeyi yaşanılır bir yer haline getirecek kurallardır. yasalar ile bağlayıcı hale gelmiş yazılı kurallar olması gerekebilir.

    özetle "kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma" gibi basit bir mantık ve "başkasının özgürlüğünün başladığı yerde benim özgürlüğüm biter" gibi bir algı yeterli olur gibi gözükse de yeterli bilinç ve eğitim düzeyine ulaşmamış toplumlarda bu cümleler bireylere bir anlam ifade etmeyecektir.

    toplumsal kuralların belirlenmediği ve uygulanmadığı cehaletin ve ilkelliğin yüceltildiği toplumlarda neler olabileceğine bir örnek olarak şunu verebiliriz: ön kapıdan inme diyen şoförü öldürmek
  • dönemine göre belli başlı tabulara ve insanların yaşam için uydurduğu hayali bir düzene dayanan kurallardır.

    hammurabi kanunlarına baktığımızda insanların köle, normal, elit olarak üç sınıfa ayırarak, tanrının bu şekilde yarattığını öne sürerek, bu şekildeki bir düzenin her yerde uygulanmasını savunmuştur. modern toplumlara baktığımızda ise herkesin eşit ve özgür yaşamasını savunur.

    hangisi doğrudur? eşitlik nedir? özgürlük nedir?

    dönemine göre insanların bakış açısı değiştikçe bu kavramlarda değişiyor. yani tamamen insanlığın kurduğu hayali bir düzene bakıyor bu kavramlar. bilimsel açıdan baktığımızda örneğin; biyolojide özgürlük yoktur. tıpkı eşitlik, haklar ve sınırlı sorumlu şirketler gibi özgürlük de insanların icat ettiği ve ancak hayal güçlerinde yaşattığı bir kavramdır. biyolojik açıdan bakıldığında, insanların demokrasilerde özgür, diktatörlüklerde özgürlüklerinden mahrum yaşadıklarını söylemenin hiçbir anlamı yoktur.

    olaya ne kadar gerçekçi bakmaya çalışsak da, hayali düzenler olmadan başka yollarla yaşamak mümkün değildir. her ne kadar daha iyi bir düzen olduğuna inansanızda bunların hepsi insan ürünü olduğunu unutmayın.

    konuyla ilgili, yuval noah harari'nin yazmış olduğu sapiens adlı kitaptan bir kesit.

    --- spoiler ---
    etrafımızdaki hapishane duvarlarını yıkıp özgürlüğe koştuğumuzda aslında daha büyük bir hapishanenin geniş bahçesine doğru koşuyoruz.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap