• sanat üzerine denemelerinin yer aldığı nefis kitabı "şimdi saat kaç"ta (ada yayınları, 1986) ahmet hamdi tanpınar'la ilgili şöyle bir anısı yer alır ferit edgü'nün (s. 63-64) :

    *

    1950'lerde, bir akşam, ayazpaşa'da bir dost evinde, ahmet hamdi tanpınar'la ilk kez karşılaştığımda, gençliğin verdiği ateşle hemen saldırıya geçmiştim. o sıralar, bir çoğumuz gibi, ben de "huzur"u, "saatleri ayarlama enstitüsü"nü okumamıştım. şair tanpınar'ı tanıyordum. onun, yahya kemal ve valery hayranlığı (abartmıyorum) tüylerimi diken diken ediyordu. lautrèamont ve rimbaud, diyordum ben. şiiri başkaldırının ve yıkımın kaynağında aramak gerekir.

    (...)

    ahmet hamdi, bu taşkın genç yazarı, beni, o akşam şöyle yanıtladı: "bunca içkiden sonra, kendinize bir kuduz aşısı yaptırın burdan çıkınca. ve sayıklamalarınızı yazıya dökün. sabah okuduğunuzda yepyeni bir lautrèamont'la karşılaşacaksınız. rimbaud'ya gelince, onu bir başka gün konuşuruz..." tanpınar'ın bu sözlerini lautrèamont'a değil de, bana yapılmış bir hakaret saydım. (sanırım, bugün de gene öyle yorumlardım.) masadan kalktım, kapıyı vurup çıktım.

    ardımdan yetişmişti tanpınar. asansörde birlikteydik. "sizi incitmek istemedim" diyordu. "siz gençsiniz, böyle konuşmakta (taşkınlığınızda, demek istiyordu) haklısınız. ben yalnızca sizi, inandığınız tanrı'lardan kuşkuya düşürmek için o sözleri söyledim."

    evi hemen oralarda bir yerdeydi. ayrılmadan, "kafka'yı okudunuz mu?" diye sordu. "hayır" dedim. "okumanızı tavsiye ederim. çok yararlanacaksınız."

    (...)

    1960'da paris'e geldiğinde hemen her gün beraberdik. müziğe olan yakın ilgisini o günlerde öğrendim. bir de joyce'a olan (bugün bile aklımın almadığı) olağanüstü tutkusunu. joyce'un "ulysses"inin fransızca çevirisini, ortak dostumuz ressam mübin orhon'dan ödünç almıştı.

    bir gün, select kahvesinde otururken, elimdeki kafka'nın günlüğünü gördü. kendisine ödünç verip veremeyeceğimi sordu. "mübin'den aldığınız 'ulysses' benimdi. onu geri verirseniz, kafka'yı veririm" dedim. "fakat ben, her gece ulysses'ten birkaç sayfa okumadan uyuyamam." dedi. böylece benim "ulysses"im tanpınar'da kaldı.

    *

    ek : fıransız ozanın, doğrusu "lautréamont" olan adı metinde "lautrèamont" diyedir geçtiğinden öyle alıntılandı. bana kalsa türkçe bir yazıysa söz konusu olan, "lautreamont" yazılmalıdır en çok.
  • ulysses'i bitirmeden uyuyamam dememesi isabet olmuştur. zira...
hesabın var mı? giriş yap