• dostoyevski günah mı çıkartıyor dedirten kitap.dostoyevskinin küçük bir kızın ırzına geçtiği söylenegelen ancak doğruluğundan kesin emin olmadığım bir olaydır.bu kitapta dostoyevskinin adeta otobiyografik bir karakter olarak anlattığı vanya'nın annesinin ölümü üzerine ev sahibesi bubnova tarafından yaşlı beylere pazarlanan küçük nelli'yi bu hayattan kurtarması rastlantı mıdır acaba?
  • dostoyevski bu romanında kendi gençliğinden çıkardığı pek çok ayrıntıyı zekice ve anlayışlı bir dil ile baş kahramanı vanya'nın hayatına döker. tıpkı dostoyevski'nin başına geldiği gibi, günün ünlü eleştirmeni belinski, ivan petroviç'in ilk romanını coşkuyla över. bu romanın içeriği dostoyevski'nin ilk romanı zavallılar'a benzer. bu övgüler üzerine aklı başından giden genç yazarın kitapta içtenlikle anlatılan mutluluğu da dostoyevski'nin gençliğindeki mutluluğuna benzer diye düşünür okur. bu noktada nerede yazarın kendi hayat hikayesinin bitip nerede hayal gücünün başladığını çıkaramamak okuru kitaba karşı daha da kışkırtacaktır.
  • nasıl heidi, dünya çocukları için iyiliğin, şefkatin, güzel görme ve düşünmenin sembolü olarak filme cekilmis, cizgi filmi yapılmıssa, okullarda tavsiye kitap olarak okutulmus, çocukların kütphanelerinde basucu kitabı olmussa, bu kitap da düsünmeden tasınmadan evlenenlerin, birbirini tanımadan yuva kurmaya calısanların daha da kötüsü bunların üstüne bir çocuk dünyaya getirerek bastan onun sorumlulugunu kabul eden insanların okuması gereken bir kitap.
    nelli'nin günahı neydi ki, iki tane "aşk" yüzünden evlenip hayatın gerçekleriyle karsılastıktan sonra birbirlerini tanımadıklarını anlayan iki insanın cocuğu olarak kendi yasıtları sıcak sütlerini içip sıcak yataklarına girerken, anneleri ışığı kapatırken nelli, annesine biraz daha fazla ekmek almak için o kışın soğunda dısarıda dilensin, bes para etmez insanlardan, vicdansızlardan bir kurus daha fazla alabilmek için dil döksün. kader mi! sanmıyorum. eğer bunda bir neden varsa o da (burada bu konularda bilgisi olmayan cahil-cuhela takımını geciyorum)eğitimli olduklarını zannederek kendilerini dünyanın bu yalancı zevklerinden tamamen nimetlenmeye calısan insan kılıklı cinsel dürtülerinden baska bir egolarını tatmin edemeyen varlıklardır. hani derler insan ister meleklerden üstün olur ister hayvanlardan aşağı. ne şükür ki tanrı bu şansı insana vermis. daha sonra yine nankörlük edip, "bir sans verseydin, ben böyle davranmazdım" diye..
    dostoyevski bu kitabında yine hayata ve gerceklere öyle bir cerceveden bakmıs ki romandaki isimleri değiştirin, ertrafınızda romanın kahramanlarına uyan bir sürü insan, onlar gibi olmak için sırada bekleyen adaylar göreceksiniz..
  • bu romanin giris bolumunde ortalikta surum surum gezinen duskun bir adam (kemanciydi galiba) var. bir de o adami oturduklari kafeden izleyenler.
    iste tipik bir dostoyevski karakteri nasil olur, o karakteri anlatma bicimi, hayatini felsefi analizine adadigi "acimak" ve "vicdan" kavramlariyla nasil hemhal olur, bu karakterde cisimlesmistir kanimca. kitabi cogunlukla unutmus olmama ragmen hala bu karakteri butun canliligiyla hatirlamam da bu durumun karinesi.

    bilmiyorum, dostoyevski deyince suskunluk geliyor uzerime. hicbirsey anlatamiyorum sadece anliyorum.

    edit: gecen gun otobuste bayan a. nin elindeki dostoyevski kitabina bakarken gordum, bir suru cizim var kitabin icinde dostoyevskiyle ilgili veeee bu duskun kemanci ile yanindaki zebun kopegin de bir cizimi var onlarin kafenin onunde dururken yapilmis.
  • (bkz: dostoyevski) 'nin ''kahraman, büyük bir ünden yoksulluğa düşer'' konulu bir romani.
  • --- spoiler ---

    kitabın türkçe çevirisi 500 sayfa civarındadır. her türlü yoksulluk, kenar mahalle insanları, acı, keder vs.. ile dolu bir kitaptır.kızın annesi ölür üzülürsünüz. kızın dedesi ölür üzülürsünüz. sanarsınızki küçük kız kitabın sonunda zengin bir ailenin yanına evlatlık olarak verilecek ve mutlu bir hayat sürecek. ama yook. bu okuduğunuz bir dostoyevski kitabı.öyle sıradan şeyler beklemeyin. kitabın son sayfalarına doğru küçük kız da ölür ve seri tamamlanmış olur. bu kitabı orta üçte okumuştum. bitince haftalarca kendime gelemedim. kafam rahatlasın diye sık sık polyanna okumaya bile başladım. nitekim çocuklardan uzak tutulması gereken bir kitaptır.

    --- spoiler ---
  • hayatı john kramer felsefesinden yola çıkarak sevenlerin, bir kez olsun okuyup, yaşama bakış pencerelerini çoğaltması gerektiğine inandığım kitaptır.
    insanoğlunu belki de hayata bağlayan en önemli unsur olan ailenin; kin, nefret, öfke uğruna kaç canı birden heba edebileceğini de gösteren kitaptır aynı zamanda.
    içinde adamın can kökünü saçaklarıyla birlikte ruhundan söküp atacak derinlikte öyle sahneler vardır ki; bunlardan birini, dolmuştaki müthiş kalabalığın ağır kokusu ve gürültüsü arasında okuyor olsanız bile, gözyaşı dökmekten kendinizi alamayabilirsiniz.

    --- spoiler ---
    minik nelly, fincanı yere atıp kırdıktan sonra evden kaçmış ve günboyu ortalıkta görünmemiştir. ona bakmayı kendine görev eden dostumuz, nelly'yi arayıp bulduğunda, küçük kızın dilendiğini görür ve bir süre takip etmeye karar verir. nelly, o dayanılmaz sibirya soğuğu altında yeteri miktarda para topladığına inandığı an koşmaya başlar, doğruca bir bakkala girer. tüm gün dilenerek kazandığı parayla bir fincan alır ve dışarı çıkmak üzereyken dostumuzu görür..
    --- spoiler ---
  • 'eger dostoyevski yesilcam filmlerinin zamanina yetisseydi, türkiye'den cok ekmek yerdi' dedirten, ilginc, sürükleyici dostoyevski romani.
  • dostoyevskinin yazdığı en duygulu romandır. roman yazmaya çalışan genç adaylar için romanın kahramını vanya ( genç dostoyevski ) bir ilham teşkil edebilir. roman ın konusunu planlarken, dikkat edilebilecek en önemli unsur, kanaatimce romanın kahramanıdır. dostoyevski de bunu çok iyi başararak vanya'ya mükemmel bir ruh katıyor ve romanı vanya üzerinden yürütüyor. kitabı bitirmek istemiyor insan, anlamsızca uzatıyor da uzatıyor, çünkü içinde ki kahraman seni hergün yolda çeviriyor, aklının bir köşesinde sürekli durmuş, seninle konuşuyor, sana kendisini hatırlatıyor, olaylarını, senin yaşıyacağın olaylar içerisinde izleyeceğin yolları anımsatıyor. insanın nelly gibi küçük, ama bir o kadar da zeki ve gözleri ile herşeyi anlatabilecek bir çocuk arkadaşı olması geliyor aklına, ne kadar ilginç ve zor olsa da.. hikaye ise, tartışmaya gerek var mı ?
  • dostoyevski'nin melodramatik eseri.. zengin oglan, fakir kiz.. zalim baba.. amma ve lakin, dostoyevski'nin genellikle yalniz yasayan o bas karakterinin hikayesi olsun, natasa ile alyosa'nin iliskisi olsun, nelly'nin yurek soken gecmisi olsun insanin icinde bir oyuk acmayi ziyadesiyle basariyor..

    --- spoiler ---
    bir de bence bu kitap asil olarak gerceklesemeyecek asklarla ilgili.. vanya'nin natasa'ya olan aski gibi, natasa ile alyosa'nin arasindakinin de bir gelecegi olmayacagi bastan belli.. tabii uzerinde durulmasi gereken en buyuk ask da nelly'nin vanya'ya olan aski..
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap