• sigara ve alkol şirketlerinin kârının düşmesine neden olur.
  • uyuşturucu bokunun bünyelere hediyeleri.
    kafayı devre mülk etmesi en büyük çıkışıdır.
  • pek çok çeşidi insanı inanılmaz mutlu eder. yani yıllarca çalışarak elde ettiğiniz bir başarının verdiği mutluluğu bir doz kimyasalla dakikalar içerisinde elde edebilirsiniz. bu durumda kendinizi mutlu veya tatmin etmek için çalışmayı boşa geçen zaman olarak görmeye başlarsınız.. ayrıca sizin için yapılan büyük fedakarlıklar, iyilikler de sizi uyuşturucular kadar mutlu edemez ve dolayısıyla da hiçbir iyiliğin hayatınızda önemli bir yeri olmaz.. sonunda hiç bir şeyden zevk almayan, bu yüzden denenmemiş abuk subuk şeylere heves eden yarım bir insan olur çıkarsınız. hiçbir sorumluluğun altına girme gereği duymazsınız ve başkalarına muhtaç yaşarsınız. sonunda da etrafınızdaki hiçbir şeyi kontrol edememeye başlarsınız.. salyalarınızı bile.
  • http://www.bbc.co.uk/…/health/excess/drop_test.html adresinde görebileceğiniz etkileri de mevcuttur...
  • kullanan kişinin;

    beynine yaptıkları;
    http://www.youtube.com/watch?v=pvro_a6pqb8 (+18)

    beynine, vücuduna, arkadaşlarına, ailesine, çevresindeki herkese, geleceğine yaptıkları;
    http://www.youtube.com/watch?v=nmwxwhazuro
    *
  • eski bir bağımlı olarak kullanmamış veya hala kullanmakta olanlar için bir iki kelam etmek isterim.
    lise yıllarımda tanıştım bu illetlerle.
    disco da çalıştığımdan dolayı başlamak zor olmadı, içmeyen çalışan hatırlamıyorum.
    ailemin de öğrenmesiyle en nefret ettiğim süreç olan psikolojik tedavi süreci başladı.
    psikoloji, topluma uygun çözümlerin olduğu bir dal.
    topluma uygun reçete ve terapiler alırsınız.
    psikolog size ezberlediği kitaplardaki sözleri okur, yerseniz.
    inanin hiçbir faydasını görmedim, gizli gizli yine vuruyordum.
    üniversite tercihleri açıklandığı zaman 19. sıradaki tercihim "konya selçuk üniversitesi" gördüğümde en sevdiğin filmi gözünü kırpmadan izlersin ya yarım saat boyunca öyle izledim ekranı, tabiki de üzülerek.
    bu illeti bırakmak için bulunduğum çevreden uzaklaşmak belki de en büyük fırsattı bana.
    konya'ya geldim.
    orada içen yok muydu?
    vardı ama onları tanımak yerine daha iyi insanları tanıyarak, onların destekleri ile bıraktım bu illetleri.
    kullanan tüm tanıdıklarımdan da bir şekilde arayı soğutup uzak durdum.
    şimdi asıl konuya gelelim uzun olacak ama ileri ki hayatınız da pişman olmamak için okuyun lütfen!

    sözlük sizin bir aileniz var.
    önce şu soruyu kendinize bir sorun "benim çocuğum olsa onun içmesine izin verir miyim?" cevabınız -evet-se devamını okumayın zaten...

    cıgarayı içen insan başlarda keyif alır.
    herşey komik gelir o insana.
    film mi izliyor, illa ki o filmde bir karakter o insan olur.
    atıyorum pes mi oynuyor. sahadaki bir futbolcu o olur. aptal aptal hareket yapıp kendi aptallıklarına sanki mükemmel bir espri yapmışçasına güler.
    ama zaman geçtikçe diğer uyuşturucu türlerinde olduğu gibi esrarın da farklı etkileri insana çıkar.
    herşeyden kuşkulanmaya başlar esrar içen insan, bağımlı olduğunu asla kabul etmez ama esrarsız birgün geçirmeye de tahammül edemez.
    belli bir zaman geçtikten sonra hayatının bismillahı olur esrar.
    yemek yiyecek, çekiyim daha iyi yemek yerim.
    sevgilisiyle konuşacak, bir kapak alayım ağzım daha iyi laf iyi yapar.
    trafiğe çıkacak, bir fırt asılayım daha rahat araba kullanırım.
    belli bi vakit geçtikten sonra da en iyi esrarı kullansa da kafası artık başka birşeyler aramaya başlar.
    bunun devamı da ekseri olarak kimyasal uyuşturucular olur.

    hap(ecstasy-şeker) atarsın.
    ilk kullandığın zamanlarda maddenin türevine göre speed denilen etkiyi (kafasını) müthiş keyif alarak yaşarsın.
    özellikle underground bir mekanda yaşıyorsanız kafasını, hayatınızın en mutlu dakikaları olarak yaşarsınız ama etkisi ne kadar hızlıysa etkisinin kafanızdan çıkışı da bi o kadar ani olur.
    kafasını yaşarken, "iyiki doğmuşum, iyiki varım, insanlar ne güzel" dersiniz ama o kafa geçtikten sonra "lanet olsun doğduğum güne, insanlardan nefret ediyorum" dersiniz.
    yani 33 katlı bi binanın tepesine müthiş bi hızla çıkıp oradan aşağı da tepe taklak düşmüş gibi olursunuz.
    bu kodugumun maddesinin en büyük zararı da insanın vücuduna olmaktadır.
    bunu kullanan insan kullandığı süre zarfında ağzına lokma atamaz, dili damağı kurur sürekli birşeyler içme isteği ister. zamanla da bir deri bir kemik bırakır insanı ya da speed anında yanında karşı cinsten kim varsa hiç farketmez ona farklı gözlerle baktırır insana.

    kokain çekersin,
    bi rahatlama gelir.
    içimi de kolaydır, dünyaya bakmadığın değişik pencerelerden bakarsın,
    özgüven patlaması yaşarsın, seksten zevk alırsın, ulaşması diğerlerine göre daha zor hem de daha pahalı olduğu için kendini bi de özel hissedersin.
    ama belli zaman geçtikten sonra sahip olduğun herşeyden olursun.
    hatta bu illet yüzünden tanıdığım birisinin 3 yıldır karısıyla kardeş kardeş yaşadıklarını biliyorum.

    eroin dersek;
    intihardan korkan insan işidir.
    belki de ölümüne farklı bir isim aradığından başlar.
    insan kafası hapa iyice alıştıktan sonra, yani önceleri 1 tane hap atıp saatlerce kafa yaşayan bir insan, artık vücudunu hapa öyle bir alıştırmıştır ki, aynı anda 3 tane atmazsa müptezel tabiriyle patlayamaz yani hapın etkisini vücutta gösteremez.
    o noktadan sonra bağımlının önünde 2 yol vardır.
    parası varsa kokain yoksa eroin.
    eroin kullanan hemen hemen hiç bir bağımlı bir anda eroine başlamamıştır. tabi arkadaş ortamı vs saymazsak.
    illa ki bir uyuşturucu tarihi vardır hayatında.
    ama ben bedeni ruhtan bu denli ayıran hiçbirşey görmedim bu dünyada.
    eroini çektikten sonra 10 yaşındaki çocuğuna "bunu al sakla, ben artık bundan kurtulmak istiyorum sen de bana destek olacaksın" diyecek kadar acizleşip, vücut eroini istediği zaman çocuğunu duvardan duvara vuranı da biliyorum...

    uyuşturucunun hangi türünü kullanırsanız kullanın farketmez ! herşeyden önce insanın doğasına zarar veriyor, değer yargılarınızı değiştiriyor, kişiliğinize zarar veriyor.
    kişilikten banane deseniz bile aklınıza zarar veriyor.
    her gramında, her fırtında, her tanesinde beyninizden parçalar alıp sizi aptal bir insan yapıyor.
    arada mutlu biri olmak için uyuşturucu kullanırken, uyuşturucu kullanmadığınız zamanlarda sadece mutsuz oluyorsunuz. ruh dünyanızı hapise sokuyor.
    ruhunuz müebbet yemiş mahkumlar gibi bir hücreden dışarı çıkamıyor.

    son olarak da kısa bi yaşanmış hikaye anlatmak istiyorum.
    tarihin birinde çok büyük paralar kazanmak isteyen bir genç, o zaman yaşadığı coğrafyanın en büyük mafya babalarından birinin yanına gidip "dayı beni yanına al, ben para kazanmak istiyorum" der.
    dayı dönüp gence bak der, bizim işlerden güzel paralar kazanırsın.
    bir gecede cebine 10.000 tl girer ama der bu para senden çıkar.
    şimdi içinden diyeceksin ki; çıkarsa çıksın. senden çıkmazsa anandan babandan çıkar. belki yine içinden ne olursa olsun diyeceksin.
    oğlum der hiç kimseden çıkmazsa sevdiğin kızdan çıkar, o da kötü yola düşer bedelini böyle ödersin.
    kıssadan hisse, bu zıkkım insanın kendisinden ziyade sevdiklerine, en sevdiklerine zarar verir.
    bu cürmün bedelini de onlar öder.
    insanı insan yapan sevdiği insanlar olduğuna göre, bu zıkkımlardan uzak durmalı.
  • bir kadının uyuşturucuyu bıraktıktan sonraki halini görünce daha da iyi anlayacağınız zararlardır.

    quora linki.
hesabın var mı? giriş yap