• baise-moi isimli kitabıyla edebiyat dunyasına bomba gibi dusmus fransız yazar. daha sonra bu kitabını filme cekmis, film pornografik oldugu gerekcesi ile fransa'da bir süre yasaklanmıstır. virginie bu surecte yerden yere suruklenmistir. yeni kitabı teen spirit adını tasımaktadır
  • son kitabi apocalypse bébé ile goncourt odulune aday gosterilmistir . odulu michel houellebecq ten kapamasada , her kitabiyla yazarliginin uzerine eklemekte , hizla gelismektedir.
  • 1969 doğumlu olup 2010'un prix renaudot sahibidir.
  • "paris hilton sınırı aştığında sahneye dört ayak üstünde düşer ve dünya çapında tanınması için seks kaydının yayılmasından yararlanır. bu noktada önemli bir şeyi kavrarız: bu onun cinsiyetinden değil. toplumsal sınıfından kaynaklanmaktadır. “nulle part ailleurs" programında jamel debbouze’un karşısında ilginç bir sahne cereyan eder.. genç bir komedyen erkek, bu düşen kadına yerini bildirir: “seni tanıyorum, gördüm, internette seni gördüm.” adam kendi cinsi adına konuşmakta, onu zor bir duruma düşürmek için gerçek üstünlüğüne güvenmektedir. fakat paris hilton küçük bir porno yıldızı değildir, amını gördüğümüz bir kadın olmanın öncesinde, hilton otellerinin mirasçısıdır. toplumsal tabakanın daha aşağı konumundan bir erkeğin onu bir an bile tehlikeye atması düşünülemez. istifini bozmadan, hiç sarsılmadan güçbela ona bakar. burada bize özel bir kişilik sergilemez. herkesin önünde sikişebileceğini hepimize bildirir. o tarihsel olarak skandallar yaşama hakkına sahip olan, halka uygulanan kurallara itaat etmeyecek bir kasta mensuptur. bir erkek bakışına sunulmuş bir kadın olmadan önce toplumsal bir egemendir, ondan daha az zengin olanların yargılarını görünmez kılabilecek bir güce sahiptir."
  • fahişeliğin kitabını yazmış bir kadındır. tanımda herhangi bir ironi hele hele hakaret amacı kesinlikle yok. gerçekten de kitabını yazmış bunun.

    --- spoiler ---

    “…bugünlerde erkeklerin feminist özgürleşmenin onları bir nevi hadım ettiğinden ağlanıp sızlandıklarını duyuyoruz. kadınların ezilmesinden güç buldukları eski zamanları özlüyorlar. onlara verilen bu politik avantajın her zaman bir bedeli olduğunu unutuyorlar: kadınların bedeninin erkeklere ait olmasının tek karşılığı, erkeklerin bedeninin de barış zamanı üretime, savaş zamanı devlete ait olmasıydı. kadın bedenine el konulması erkek bedenine el konulması ile bir arada vuku bulmakta. birkaç yönetici dışında bu meselenin bir kazananı yok…”

    ''bu saygın kadınların orospular için kaygılanırken söylemedikleri şeyi düşünmek zor değildir. esasen rekabetten korkarlar. bu rekabet saygın kadınlar için haincedir, zira aşırı elverişli ve doğrudan işler. eğer fahişeler, estetisyen ya da psikiyatrlar gibi alışverişlerini düzgün koşullarda yapabilseler, eğer yaptıkları iş şu an var olan tüm yasal baskılardan arındırılsa, evli kadının konumu birden bire daha az çekici olur. keza eğer fuhuş sözleşmesi sıradanlaşırsa, evlilik sözleşmesinin ne olduğu daha net görünür: evlilik, kadının, erkeğin rahatını sağlamaya yönelik bir takım angarya işleri, özellikle de cinsel görevleri rakipsiz bir fiyata yapmaya kendisini adadığı bir pazardır.”

    king kong theorie

    --- spoiler ---

    edit: kitabı okumadan entrynin ne anlama geldiğini anlamanız mümkün değil, o yüzden saçma sapan mesaj atmayın rica ediyorum. alırsın, okursun, beğenmezsen eleştirini yazarsın biter gider. ayrıca muhteşem bir kitaptır bence. gençliğinde fahişelik ve tecavüz gibi olaylar yaşamış bir kadının yazdığı feminist bir manifestodur bu kitap.
  • kendisinin paris centre pompidou’da yaptığı konuşma burada.

    "onlar aşağı yukarı benim yaşımdalar. yakında öleceklerini biliyorlar ve bir şekilde kendilerinden sonra hiçbir şeyin var olmaya devam etmeyeceğini düşünmek onları mutlu ediyor. bu esnada, en güçlüler çocuklarına iktidar dizginlerini miras bırakıyor ve onların tek kuvveti yıkım gücü. kurşun patlaması gerçek. bombanın etkisi gerçek. silahların tesiri gerçek. bunu kullanan embesil kim olursa olsun tarihi yazacak olan odur. ancak orduların silahlarına ve komutalarına, kendilerini korumak için polislere sahip olsalar bile, savaşlarını sürdürmek ve baskılamalarını başlatmak için her zaman özgür bedenlere ihtiyaçları olacaktır. hiçbir şey, yarın bu askerlerin ve polislerin fikirlerini değiştirmeyeceklerini söylemiyor. hiçbir şey, yarın bu askerlerin ve polislerin programlarını değiştirmeye, erkekleri, kadınları ve çocukları vurmayı bırakmaya karar vermeyeceklerini söylemiyor. hiçbir şey erkeklerin “tecavüz beni azdırmıyor. katledilmiş anne ve babaların önünde kadınlara ve çocuklara tecavüz etmek beni azdırmıyor. artık zirvedeki üç gerizekalının doyum bilmemesi bahanesiyle bu boktan hikayeye ait olmak istemiyorum.” demeyeceğini söylemiyor. hiçbir şey tarihin dallanıp budaklanmasını engellemedi ve bize gün boyu bunun tam tersinin söylenmesi bunu farklı kılmıyor. hiçbir şey tarihin dağılmasını engelleyemedi. hiçbir şey insan türünün kolektif anlatısını değiştirmesine karşı değil, tam tersine insan türünün insanlık tarihinde ilk kez bunu yapmaktan başka çaresi yok. "
hesabın var mı? giriş yap