• "bilimin temeli cehaletimizi bilmektir" gibi aforizmalar-üstü bir cümleyi içerir ki apartmanına betebe yaptır, duvarına yaz, aklına kazı.
  • ... ben imgelem tanrısı'yım, yitik, çünkü yaratmıyorum.

    ... ben sesi esriklik, ruhu yanılgı olan, yaratmadan yaratan tin'im.
  • "dünyanın başlangıcından beri bana hakaret yağdırıldı ve iftira edildi. beni savunan şairler bile -ki yaratılış olarak dostlarımdır- beni iyi savunmadılar. içlerinden biri -milton denen bir ingiliz- asla çıkmamış belirsiz bir savaşı, yandaşlarımla birlikte bana kaybettirdi. bir diğeri -goethe denen bir alman- bir köy trajedisinde bana muhabbet tellalı rolü verdi. ama ben, onların sandığı kişi değilim. kiliseler benden tiksiniyor. müminler adımı duyunca titriyor. ama onlar isteseler de istemeseler de, bu dünyada bir görevim var. ben ne tanrı'ya başkaldıran kişiyim, ne de inkar eden tin. ben imgelem tanrı'sıyım, yitik, çünkü yaratmıyorum. çocukken, oyuncaklardan oluşan düşleri benim sayemde görüyordun; kadın olduğunda, bu düşlerin dibinde uyuyan, geceleyin seni kucaklayacak ve fatihlere benim sayemde sahip oldun. ben sesi esriklik, ruhu yanılgı olan, yaratmadan yaratan tin'im.
    tanrı beni, geceleyin kendisini taklit etmem için yarattı.
    o güneş'tir, ben ay.
    benim ışığım uçucu ve sonlu olan her şeyin, bataklıklarda ve gömütlerde geceleri görülen hafif parıltının, nehir kıyılarının, bataklıkların ve gölgelerin üzerinde gezinir."
  • ...' tanrilara taptiginda,onlara fetis gibi tapar.onun dini bir buyuculuktur.hep boyleydi,boyledir ve boyle olacaktir.dinler,cehaletedonusmek icin sirlardan tasanseyden baska bisey degildir ve bu sey,cahil tarafindan asla kavranamaz,cunku din dogasi geregi cahil olamaz.' ....
    diye bir paragrafin gozume carptigi ve oldukca begendim yapıt
  • "en iyi yapıtlarım ay ışığı ve alaydır."
    "pek birbirlerine benzer şeyler değil..."
    "hayır, çünkü ben de kendime pek benzemem. bu kusur benim erdemimdir. işte ben bu yüzden şeytan'ım."
  • "ben, senin her zaman aradığın ve asla bulamayacağın kimseyim. belki tanrı'nın kendisi bile, dipsiz derinliğin uçsuz bucaksız dibinde, beni aramaktadır, onu tanımlayayım diye, ama çok-yaşlı-tanrı'nın -yehova satürnü'nün- laneti ikimizin de üzerinde dolaşıyor, bizi birleştirmesi gerekirken ayırıyor ki yaşamla yaşamdan beklediğimiz tek şey olsun."
  • "ben ebedi farklılık'ım, ebedi ertelenmiş, dipsiz derinliğin artığı'yım. ben yaratılış'ın dışında kaldım. ben, dünya'dan önce var olan dünyaların tanrısıyım - israiloğulları'ndan önce kötü hüküm sürmüş edom krallarının. bu evrendeki mevcudiyetim, çağrılı olmayan bir kimsenin mevcudiyetidir. var olmayı başaramamış, ama olmak üzere olan şeylerin anılarını taşıyorum kendimde ( o zamanlar ne bir karşıtlık ne de bir denge vardı)."

    fernando pessoa'nın 30 sayfalık bir anlatısı.
    çeviri: ışık ergüden.
  • "benim büyülü silahlarım müzik, ay ışığı ve düşlerimdir. ne var ki müzik deyince sadece çalınan müzik değil, sonsuza dek çalınmadan kalacak müzik de anlaşılmalıdır. ay ışığı derken, sadece ay'dan gelen ve ağaçların gölgelerini uzatan ışıktan söz edildiği sanılmamalıdır; güneşin dışlamadığı ve nesnelerin aldatıcı görünümlerini güpegündüz karartan başka bir ay ışığı vardır. her zaman kendisi olarak kalan tek şey düşlerdir. onlar bizim, içine doğduğumuz, her zaman doğal ve kendimiz kaldığımız o parçamızdır."
  • " beni uyandırdın, ama insan olmanın anlamı uyumaktır."
  • --- spoiler ---

    "bu yalımlardan, ışık değil,
    görünür bir karanlık fışkırır"

    "yaşamın yasası bu, bayan. beden haddinden çok ayrışmaksızın ayrıştığı için yaşar. her an ayrışmasaydı bir mineral olurdu. ruh, direnmesine rağmen, sürekli ayartıldığı için yaşar. her şey bir şeye karşı koyduğu için yaşar. ben her şeyin karşı koyduğu şeyim. ama eğer ben var olmasaydım, hiçbir şey var olmazdı, çünkü karşı konulacak bir şey olmazdı; tıpkı hafif havada iyi uçtuğu için, havasız yerde daha iyi uçabileceğini sanan, müridim kant'ın güvercini gibi."

    "...ben olumsuz mutlağım, hiçliğin cisimleşmiş haliyim. asla elde edilemeden arzulanan, var olmayacağı için düşlenen şey - bu benim hiçlik krallığım ve bana verilmeyen taht bu. bir ihtimal olan, var olması gereken şey, yasa'nın ya da yazgı'nın bahşetmediği şey - bunu insan ruhuna avuç avuç serptim ve bu ruh, var olmayanın yaşayan yaşamını hissedince allak bullak oldu..."

    "genellike, duyarlılığımızla uyum içinde düşünürüz, böylece her şey bizim için bir iyilik ve kötülük sorunu haline gelir: uzun zamandır, bu yorum nedeniyle, ben, şahsen, büyük iftiralara uğruyorum.şeyler arasındaki ilişkilerin -şeylerin ve ilişkilerin var olduğunu kabul edersek- bir tanrının ya da bir şeytanın veya her ikisinin birden açıklayamayacağı kadar karmaşık olduğu, sanırım kimsenin aklına gelmedi hiç."

    "bu evrendeki mevcudiyetim, çağrılı olmayan bir kimsenin mevcudiyetidir. var olmayı başaramamış ama olmak üzere olan şeylerin anılarını taşıyorum kendimde."

    "nankör insanlık! işte şeytan'a böyle teşekkür ediyorlar."

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap