• ahlak, görev duygusuyla yaptıklarımızdır; etik ise sevgiyle yaptıklarımız.
  • ahlak doğuludur, etik ise batılıdır.
  • etik doğru ve yanlış davranış teorisidir. ahlak ise onun pratiğidir.
    ilkeler söz konusu olduğunda etik kavramı kullanılırken, davranış söz konusu olduğunda ahlak kavramı kullanılır.
    etik bir kişinin belli bir durumda ifade etmek istediği değerler iken ahlak ise bunu hayata geçirme tarzıdır.

    kaynak: meslek etiği
  • (bkz: ethica)
  • ahlaksız diye bir sıfat varken, şimdiye kadar birine etiksiz dendiği görülmemiştir.
  • ahlak olgusal, etik bilgisel niteliklidir. bilgi üreten bir alan olması nedeniyle, etik ahlaktan ayrı tutulur.

    ioanna kuçuradi, ahlak sözcüğünün bağlamlarından hareketle, “kişilerarası ilişkilerde davranışlara ilişkin geçerli kılınmış çeşitli değer yargıları sistemleri” olarak karşımıza çıktığını söyler. bu “değer yargısı sistemlerinin geçerliliği” topluluklara, yere ve zamana göre değişmektedir.

    ahlak, insanın toplumsal yanıyla ilgili bir olgudur.
  • aradaki ayrım günlük kullanımlar karıştığı için bayağı bulanık. etik ahlakın felsefi olarak incelenmesine denir. ahlaksa bu incelenen olgunun bizatihi kendisidir. ama ikisinin aynı anlamda kullanıldığı görülür pek çok yerde.
  • ahlak yereldir, etik evrensel
  • ahlak da etik de evrenseldir, zaman ve mekandan bağımsızdır. batılılar kilise döneminden kalma moral kavramını kullanmak yerine yunanca'dan gelen seküler ethos kavramını kullanmayı tercih ettikleri için bizde bu iki kavramın farklı olduğu ilişkin bir kabul vardır. bu kabul büyük ihtimalle, hatalı çevirilerden kaynaklanmaktadır. halbuki bugün ahlak dediğimize, adap; etik dediğimize ise ahlak dememizde hiçbir sakınca bulunmamaktadır.

    tanım: insanın ahlakı, mesleğin adabı olur.
hesabın var mı? giriş yap