• yaz biterken
    gun solarken
    hüzün çökerken kalplere
    acıyla hatırlayacaksın
    sürüp gider dediklerini
    geçer gider sandıklarını
    hatırlayacaksın
    ugruna harcadıklarını
    sensiz bıraktıklarını
    yanlış hesabını acıyla
    öz uyarıyor
    oyleyse sıyrıl agırlıklarından
    gucunu dagıtma
    kilitlen hedefine
    devirmeden bırakma
    oz bekliyor senden
  • amaçlar, miknatisa benzer. kendilerini gerceklestirecek her seyi cekerler.
  • hedeflenen ve varılacak sonucun aynı olması istenciyle, zihinde yaratılan imge.
  • amaç şey değil mi ya, kontrolün sende olduğu sanrısına duyduğun ihtiyaçtan uydurduğun.
    birbirine zincirler ve dişlilerle bağlanmiş zilyon tane olasılığın birinden diğerine, rastlantıdan rastlantıya "sürüklendiğini" kabul etmeyi kendine yediremediğinden, "iraden"i kullanarak ona doğru ilerlemeyi "seçtiğin"i düşündüğün.
    seçim yapa-bildiğini düşündüğün. seçimi iradeni kullanarak yaptığını düşündüğün; rastlantısal iradeni; yüzde bilmemkaçı genlerinin dizilişi öyle denk geldiği, geri kalanı da başına gelen olayların toplamı öyle dizilmiş genlerinin ürettiği beynini öyle şekillendirdiği için öyle olan iradeni.
    "çok süper bir hedefe" yol almanla savrulman arasında bir fark olmamasi kendini yeterince onemli hissetmene engel olurdu diye, o kadar onemli ki kendini onunla tanimladigin iradeni.

    entryi bitiremedim ama, öyle bi' şey.
  • primus inter pares
  • onu bulamazsan, yok olmanı sağlayan.
  • sabahları yataktan kalkma, var olmaya devam etme sebebi.

    insan güne neden başlar? bugün neden yok olmayı değil de var olmayı seçer? illa bir hayat amacı olmak zorunda değil herkesin; "bugünkü amacım" ya da "önümüzdeki bir saatteki amacım" gibi de yaklaşılabilir amaçlara. yani yüz yıllık bir yaşamı tek bir amaç peşinde koşarak da, bir milyon farklı anda bir milyon farklı amaç peşinde koşarak da geçirebilirsiniz. hatta kimi zaman amaçsız kalabilmeyi amacınız haline de getirebilirsiniz. ki bunu başarmak bayağı zordur.

    herkesin bir amacı vardır, ve hiç biri ötekinden değerli değildir. çocuğunu büyütmeyi amaç edinen bir anne ile hayat bilgisi dersinden pekiyi almayı amaç edinen bir çocuğu önem ya da değer sırasına koyamazsınız. dünya'yı kurtarmaya çalışan cooper* ile çarpım tablosunu öğrenmeye çalışan bir çocuğun amaçları kıyaslanamaz. amaçları var olmalarının kaynağı olduğundan bu kıyası yapmak, birinin var oluşunu ötekine tercih etmek demektir. o anda amacı sadece birasını yudumlamak olan bir einstein için "aman onunki de amaç mı?" demek, "biz burada nelerle uğraşıyoruz" demek, bence biraz garip olurdu.

    zorunlu olarak amaçlıdır yani insan. bebekken, düşünebilme yetisi henüz gelişmemiş ilkel bir canlıyken, amaç hayatta kalmaktır. sonra bu amaçlar değişir, çeşitlenir. ama ne zaman içinize bakıp, "ben neden intihar etmiyorum ki şu anda?", "neden hala yaşıyorum?" diye kendinize sorduğunuzda mutlaka bir amaca denk geleceksinizdir.
  • arasıra araçlarla karıştırılandır. araçlar, amaca ulaştırmaya yardım eden öğelerken, bir bakarsınız amacınız oluvermişler, sizi ele geçirmişler.

    albırt amcamız mutlu yaşamın sırrını şöyle açıklamış :

    "mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız, hayatınızı bir amaca bağlayın. kişilere veya eşyalara değil."

    burda bahsedilen amaç özünden çıkıp, çoğu zaman eşyaya, insana dönüşüyor.

    bundandır işte tüm mutsuzluğumuz...
  • hayatımı bağlayabilecğeim bir tanesine sahip olmadığımiçin çok zorlandığım unsur.

    en çok koyan ise, bunu içten içe kavramaya ve boşlukta süzüldüğümü görmeye başladığım anlardan birinde, eşim, herşeyim, beni "senin bir amacın yok gibi geliyor bana, hedefin ne?" diye sorgulamaya başladı..
    ve cevap veremedim.
    onun kendine koyduğu hedeflerin yanında, istikrarlı bir şekilde nefes alabilmek haricinde sağlam bir amacım olmadığı bir kez daha yüzüme çarptı.

    insanın suda boğulmamak için çabalaması gibi, yaşamak haricinde bir amaç olmadan hareket ettiğimi fark ettim.

    yıllar geçtikçe hobilerim öldü, istediklerim "gereksiz" etiketi altında ezildi. arkadaş çevrem uzak kaldı.
    hiçbiri benim kontrolüm dışında olmadı.
    sadece bu yöne doğru süzüldüm.

    kendime yarattığım fanus, rahatlık verecekken, üstüme kapanmaya başladı.

    kurtuluş nerde bilmiyorum.

    balkona ektiğim 5-6 tane domates tohumu beni kurtarır mı?
hesabın var mı? giriş yap