• (bkz: inglilizce)
    (bkz: haydi lililili lille yar)
  • (bkz: zagrep radyosunda lili marlen türküsü)
  • gerçekten de inglilizce bilmenin abd veya diğer ingilizce konuşulan ülkelerde bir yararı olmuyor.
    ne dediğinizi anlamıyor insanlar.
  • gecen sene ya da yaklasik olarak 14-15 ay once. bir arkadasimla beraber araba bakmak uzere east los angeles tarafina gidecegiz. pomona civarinda oturuyor eleman. soyle ifade edeyim benim evim bakirkoy'de, adam tuzla'da oturuyor.

    ciktim evden gps acik iphone'da. google map kullanarak gidecegim cocugun evine. yola ciktim %35 sarj var. 1 saat yeter diyorum. neyse yola ciktim 1 saat araba kullandim yol bitmiyor. suruyorum, suruyorum yol bitmek bilmiyor. bu sirada telefonun sarji azaldi, gitti, gidiyor derken telefon kapandi. ne nerde oldugumu biliyorum, ne nereye gidecegimi biliyorum, ne de nasil donecegimi biliyorum.

    surmeye devam ettim ilk sapaktan iceri girdim iphone5 icin araba sarji bakicam. oyle bir yere girdim ki siz diyin meksika ben diyim guetamala. boyle zencimci, kisa boylu ve hispanic bir yerlesim birimi. koy desem degil, kasaba desem degil. boyle sikim gibi bir yer.

    bir caddenin uzerinde telefon dukkanina benzer bir yer buldum hemen onune cektim daldim iceriye. kadina "hi" dedim bana "ola" dedi. tipimde oyle ortadogulu tipim falanda yok. meksikaliyi andirmiyorum gayet normalim yani. "ıphone5" dedim kadin "bizde yok" der gibi direk lafimi kesti ve dukkanin disina cikardi beni. eliyle sag sol tarifi yapiyor ama ispanyolca. neyse anlastik bi sekilde kadinla ben baska bi dukkana gittim kadinin yonlendirdigi. boyle bir is hanimi desem, yoksa boyle sadece is hani yapilacakmista insaat halindeyken vazgecilmis bi yer mi desem. oyle bir yapinin icine girdim. yani beni orda sikseler sonra tabuta koyup geri postalasalar abd'de kimsenin ruhu duymaz oyle diyim.

    neyse buldum dukkani girdim iceriye. elinde bildigin bizim tr'deki esnaflar olur ya ellerinde cay hani oturakta otururlar. oyle bir manzara abi. 4-5 meksikali adam, telefoncunun icinde ellerinde cay mi var kahve mi var artik neyse oturuyorlar. sahibine dogru yurudum merhaba diyip, "ıphone5 car charger istiyorum" diyorum adama ingilizce anlamiyor. anlamamasi imkansiz. hic ingilizce bilmesen bile iphone5 - car bu iki kelimeyi soylesem yine anlar. yok abi. 5 kisi var dukkanda ve adamlar anlamiyorlar. gotumu kesicem sinirden nerdeyse. araba! araba! sarj! sarj! diyorum. ıngilizce tabii turkce degil. adamlar ya anliyor benimle tasak geciyor diyorum ya da cidden anlamiyorlar.

    sagda solda sarjda yok elimle alip gostersem bunun iphone5 icin olani diye ama yok. dukkanin caminda 1 tane telefon sticker'i var. iceride 5 tane adam var o kadar. dukkan nerdeyse bos zaten amk.

    neyse bunlarin icinden biri cikti dukkandan 10 dk. sonra bi cocukla geri geldi. cocuk "hello" desi bana yemin ediyorum oglunu seneler sonra goren baba gibi sevindim. cocuk biliyor ingilizce sadece. dedim bu amina kodumun evlatlarini nerden getirdiyseniz geri goturunde bana iphone5 araba sarji lazim onu getirin dedim. abi cocuk dukkandan cikti baska bi yere gitti 15 dk sonra elinde sarjla geri geldi. artik o oturduklari dukkan neyse. paravan sirket gibi hahaha.

    sozun ozu cidden amerika'da hispanic denyolarin agirlikla yasadigi california dolaylarinda bazen gercek olabiliyor.
  • (bkz: sana öyle gelmiş)
  • (bkz: ispanyolca)
  • annem ekside yazdigimi gordu ve bu basliga denk geldi. amk bak millete ne guzel tespit yapiyor lan sen ne bok yapiyosun denisik diye got etti beni. ne zeka abi ya analar neler doguruyor . ah anam oglunda boyle kafa yok napalim.
  • california da zamaninda yasamis biri olarak surgan arkadasimizin dediklerinin dogru oldugunu teyit ederim

    o kadar cok turk ogrenci geliyorki abd ye ve hepside meksikali kiz arkadas ediniyor meksika yemeklerini taniyorlar meksika kulturunu cok seviyorlar hatta bazilari meksikayi geziyorlar sonra catpat ıspanyolca anlayip konusabiliyorlarda.

    ah birde ıngilizce ogrenebilseler :)

    bu cok normal bu ogrenci arkadaslarin hicbir sucu yok. turkiye'den google a girip nufus istatistigine bakinca herhangi bir sehirde hep beyaz nufusun agirlikli oldugunu goruyorsunuz. ama nufus istatistigi size sokakta yuruyen insanlarin kim oldugunu soylemiyor o istatistik yalnizca size o eyalet veya sehirde nefes alan insan sayisini gosteriyor. bir insanin nefes almasi sizinle iletisime gececek anlamina gelmiyor. ama meksikalilar araplar turkler zenciler afrikalilar anasini satayim heryerdeler. ama heryerde.

    benim yasadigim sehirde herhangi bir kutuphane lokanta ne bilim etkinlik yada halka acik bir yere gidin yemin ediyorum cep telefonundan ezan sesi kulaginiza gelebilir. nereye giderseniz gidin hep cirkin yamuk yumuk arap yada hintli goruyorsunuz.

    tek goremediginiz sey amerikan filmlerdeki o tas gibi sarisin genc amerikali kizlar. ıstatistiklerin ne gosterdigini bilmiyorum bakmadim ama sokak istatistikleri tas gibi sarisin genc amerikali kizlarin varolmadigini yalnizca bir efsane oldugunu soyluyor.

    bir de yaslilar konusu var. sokakta hep yasli goruyorsunuz. her sokak mahalle yada ne bilim heryerde bir huzurevi karsiniza cikiyor. huzurevlerinde kalanlar hep ama hep %99 yasli beyaz ve onlara bakanlarda ilginctir meksikali degil ama zenci kadinlar.

    24 yildir amerikadayim hala o filmlerdeki guzel insanlari ariyorum. ve 24 yildir hep aldatilmis kandirilmis sendromu tasiyorum bizi buraya getirdiler ama burasi amerika degil. burasi neresi bilmiyorum. ben amerikayi ariyorum 24 yildir.

    efendim karsima hic guzel akli basinda beyaz amerikali cikmiyormu? yalan soylemeye gerek yok cikiyor. eger yasliysa burada yaslilara tr deki gibi fazla saygi duyulmadigi ve cocuklarindanda bir hayir goremedigi torun sevgisi saygisi olmadigi icin siz biraz muhabbete baslasaniz bu sefer kurtulamiyorsunuz. sizi cok sevdiklerinden yada turklerin sicakkanli olmasindan degil cunku hic kimse konusmuyor onlarla. kapitalizmin ne kadar igrenc bir sistem oldugunu anliyorsunuz. neden igrenc? cunku hersey menfaat uzerine kurulmus. ozveri sifir. hatta sifirin alti.

    eger kazara karsiniza hakkaten filmlerdeki gibi kizlar cikarsa o zamanda o filmlerdeki replikleri turkce sicacik konusma yapmaya cavrilmis kadinin gercek haliyle sizinle ıngilizce konustugunu gordunce ne kadar soguk ne kadar buz suratli ve ne kadar samimiyetsiz oldugunu hissediyorsunuz. bu kotu insanlar olduklari anlamina gelmiyor. yalnizca abd kulturunde olan ve turk kulturunde olmayan "her erkek aksi kanitlanmadikca sapiktir" ilkesine uyarak mesafeli davraniyorlar.

    gecmiste abd de bir seyler olmus bir krizler travmalar yasamislar. bosanmalarda alkolizmde tecavuzlerde yuksek oranlara gelinmis bunlar 40-50 sene once olmus diye tahmin ediyorum. simdiki gunumuzun amerikalilari bu bosanmalarin krizlerin babasiz buyumelerin sefkatsiz annelerin urunu

    ben o yuzden amerikalilara kizmiyorum onlar kapitalizmin bir deney ornekleri. ama uzuldugum nokta turkiyedeki genclik ayni yoldan gidiyor ama bu ayri bir konu tabi

    neyse uzattim kusura bakmayin doluyum bu konuda biraz
  • ınglilizce tabii işe yaramaz. ingilizce yarayabilir belki, bilemedim.
  • zurnanını zaaart dediği yerde mühendisliğin tercümanlık olmadığını anlamış olan möhendis adayının adeta bir aydınlanma yaşamasını takiben söylediği söz
hesabın var mı? giriş yap