• ulus semtinde yer alan; 19.125 oturaklı fekat 23.000 kapasiteli (bkz: istiap haddi) stadyumdur.

    17 aralık 1936 tarihinde hizmete açılmıştır. stadyum alanı bünyesinde tsyd lokali, yüzme havuzu, tenis eskrim kulübü gibi pek çok sportif aktiviteyi de barındırır; yanıbaşında eski hipodrom, paraşüt kulesi vardır. stada ulaşım -ankara'da her yere olduğu gibi- fevkalade kolaydır. metronun ulus istasyonu vardır, tabelasında "ulus" yazan her türlü otobüs/dolmuş stadın hemen önünde durur. heykelden stada doğru inen cadde üzerinde ankara palas, eski meclis bulunur. kızılay tarafında gençlik parkı vardır. on dakikalık bir yürüyüşle roma hamamına, onbeş dakikalık yürüyüşle ankara kalesi ve etnografya müzesine ulaşılır.

    stadyum ve çevresinin 1940'lardaki halini görmek için http://www.asa.com.tr/…otograflarlaeskiankara03.htm adresini kullanabilirsiniz.

    ekşi sözlük ankara muhabiri sersem yarasa gecekondudan bildirdi, gülgün?
  • içeriye fotoğraf makinesi sokmanın yasak olduğu staddır.

    şu ana dek ülkenin bir çok yerinde bir çok stada giden, her seferinde fotoğraf makinamı da yanıma alan biri olarak, şimdiye kadar hiç bir yerde görmediğim bir uygulamaya bu stadda şahit oluyorum. halen daha geçerli sebebin ne olduğunu bilmesem de, en son 3 hafta önce gittiğim maça kadar bir şekilde fotoğraf makinesini içeriye sokuyordum (bunu yarım yamalak okuyan da içeriye sanki bazuka falan sokmaya çalıştığımı zannedecek). hoş, fotoğraf makinesini içeri soktuğum anlarda da tribünlerde polisle ufak bir kovalamaca da oynuyordum aslında.

    bahsettiğim gibi, 3 hafta önce bu stada en son gittiğimde, klasik aramalar sırasında yine her zamanki gibi "içeri fotoğraf makinesi alamıyoruz" uyarısıyla karşılaştım. sanki ilk defa bunu duyan biri olarak önce şaşkın bir ifade takındım. sonra ise "abi istanbul'dan geliyorum valla bak, o kadar yol teptim, yapma etme gözünü seveyim" tarzı bir alttan alma seansına giriştim (bu arada tüm bu hareketler ve ifadeler, bu olayın yaşanacağını bilerek önceden planlanmıştı). ancak bu sefer genç polis arkadaşımızı bir türlü ikna edemedim. kendisi pilleri almak istedi. piller şarjlı pil olduğundan veremeyeceğimi, ama söz(!) içeride fotoğraf çekmeyeceğimi belirttim. bunu da yemedi tabi. 4 adet pilin bir tanesini alıp, üzerine ufak etiketle ismimi yazdı, maç bitmeden 10 dakika önce gel al dedi. kabak bu sefer benim başıma patlamıştı. zira tribünlerde patlayan bir çok flaş vardı.

    o maça kadar hiç makineyi de pilleri de kaptırmayan biri olarak alternatif çözüm yollarını düşünmemiştim aslında. ama artık bu durum için ufak çözüm yolları bulup ona göre hareket edeceğim. aklımda olan bir kaç basit plan şu mesela:

    1. tam tribünlere girerken fotoğraf makinesinin içine 4 adet bitmiş pil koyacağım. klasik zula yerim olan ayakkabı içine kendi pillerimi atacağım.
    2. ...

    neyse, aklıma başka bir şey gelmedi şimdilik. 1 no'lu yöntem çuvallarsa o zaman düşünürüm artık.
  • sırada beklerken bir atın -evet bildiğin at- gelip bana çarptığı stattır. varın gerisini siz düşünün gerçi sonradan kafamı kaldırınca gördümki atın üstünde bir polis oturuyor, garipsemiştim tabi.
  • acilen yenilenmesi gereken stadyumdur. aynı noktada yapılması daha doğru olacaktır çünkü ulaşım altyapısı çok sağlamdır ve stad kompleksi son derece zengindir. akp gibi inşaat fetişisti bir partinin bu altın madenini fark etmemesi gerçekten çok ilginç.
  • eski stadyumun inşaatı sırasında ali saim ülgen tarafından çekilmiş fotoğrafları renklendirdim. merak edenler için:

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
  • son 10 yıldır olduğu gibi sezon sonunda yıkılacak olan stat.

    ankara'da büyüyen çocuklar için çevresiyle beraber çok güzel anıları olan yerdir. köhne bir stattır, tartan pisti olduğundan özellikle kale arkalarından maç izlemek zordur, giriş çıkışlar, tuvaletler ciddi sıkıntılıdır ama sporseverlerin de her anlamda çok sevdiği yerdir.

    altındaki amatör kulüp odaları, yan sahalarda sabah 7'den akşama kadar aralıksız oynanan amatör maçlar, hemen yanında 5-10 sene öncesine kadar ptt/türk telekom ptt, kolej'e ev sahipliği yapan atatürk spor salonu tıklım tıklım dolardı. beleş gireceğiz diye az tırmanmadık o salonun duvarlarını. 3 maç üst üste oynanırdı bir de. bir tanesinde önce ülker, sonra fener, sonra da efes oynamıştı. bayram gibiydi valla. aynı gün içerisinde canlı canlı naumoski, mc rae, harun erdenay, orhun ene, ibrahim kutluay, serdar apaydın, henry turner'ı izlemiştik *

    gençlerbirliği'nin altyapı fabrikası olduğu dönemler de dış sahaların tozunu toprağını yutan gençlerin top oynamaya çalışıp, balçıkla güreştiği zamanlardı. iki dış sahanın tribünleri de tıklım tıklım dolar, çekirdekçi, simitçi, köfteci, gobitçi, hıyarcılar müşteri çekmek için bağırır, gençler, ankaragücü, alt liglerdeki profesyonel takımların yöneticileri sürekli birileriniz izler, beğenir, kapardı. transfer bedeli de elli top, iki takım forma vs.

    şimdi yıkılıp aynı yere yenisinin yapılacağı kesin diyorlar. bir kere adı mutlaka değişir. neticede milli mücadelenin başladığı tarih olan 19 mayıs ismi çok sakıncalı. yüksek ihtimalle 15 temmuz stadı falan yapılır. amatör kulüp odalarının tandoğan'a taşınacağı, dış sahaların yerine de katlı otopark yapılacağı konuşuluyor ki bence çok kötü. orada top oynayan veletler "bir gün 20 metre ötede on binlerin önünde oynayacağım" hayaliyle top oynar. az ilerideki atatürk spor salonu zaten atıl durumda kaldı, yerine ankara arena yapılınca. dolayısıyla orayı da yıkıp en azından otoparkı oraya taşımak daha mantıklı.

    şampiyonu olmayan bir başkent, milli maç oynanmayan bir başkent, stadı olmayan bir başkent var ortada. en azından wembley benzeri bir milli takım stadı yapılırsa hem milli maçların yeri belli olur hem de bilet fiyatları ucuz tutularak seyirci çekilir. ankaragücü'nün seyirci sıkıntısı yok ama gençler'in de güzel bir statla dolu tribünlere oynaması hayal değil aslında. neticede ersun yanal zamanı stat önündeki gişelere "biletler tükenmiştir" yazısı asıldı zamanında. olmayacak şey değil yani.
  • çalışmaları hızlanan stadyum.

    tahminime göre 2025 yılı sezon açılışına ancak yetişir.

    bir ülkenin başkentinde kapasiteli stadyum olmaması rezilliği de böylece son bulur umarım.
  • sadece bir tribünü değil tamamı gecekondu olan stad. eskiden eşe dosta çok fazla bilet dağıtıldığı için bütün büyük maçlar öncesinde stad dolar ve polis sırada bekleyen insanları fena dağıtırdı. bu şartlar altında büyüyen ankaragücü taraftarı her türlü saldırıya hazır hale geldi ve çevikleşti.
  • geçen sene, ankara takımlarının aldığı kötü sonuçları suni çime bağlamalarının sonucun da, zemini suni çimden, doğal çime geçirilen stad.
  • zemini yenilenerek, fifa onaylı suni çimle kaplanmıştır. ancak yine de ankara'nın daha konforlu, giriş çıkışları daha güvenli*, kısacası daha modern bir stada ihtiyaç duyduğu apaçık ortadadır.

    http://www.tff.org/…ult.aspx?pageid=250&ftxtid=4745
hesabın var mı? giriş yap