• yıl '99 aylardan ağustos. babamı kaybedeli 3 hafta oluyor. deprem sebebiyle hem ailece hem ülkece perişan halde olduğumuz dönem. ben de erol köse ve erhan güleryüz'ün yanında tonmaister asistanı olarak çalışmaya başlamışım.

    bir sabah stüdyoda otururken, sabah 9 civarı, içeri erhan abi girdi. ben artık hangi haldeysem, zaten gözlerim dolu yaşıyordum o zamanlar, karşıma oturdu. bayağı bir sohbet ettik, teselli etti beni ama ben daha çok ağlamaya başladım. usulca bu şarkıyı söyledi bana, alakası yoktu belki benim halimle ama öyle iyi gelmişti ki ağlamayı bırakıp gülümsemiştim.

    az önce rastladım bu şarkıya, yine o zamanlara gittim. hey gidi...

    (bkz: bu da böyle bir anımdı)
  • bir ayna sarkisi....
    bitisi su sozlerledir:
    artik cikmiyorum istiklale
    sabah fatma hanim uyandiriyor
    helva ekmek cay
    bana onlar bakiyor
    odanin hali perisan
    ben perisan
    kimse yok isime karisan
    arasira balkona cikiyorum
    feslegenler kurudugunda ocakti
    ben bahari bekliyorum
    ne oldugunu bilmedigim bir umudum var hala
    gozum siselere takiliyor becerebilseydim ne ala
    bugunlerde boyleyim ben
    yas denen siirdeyim
    bir kosede gulusun var
    sirtimda kanli bicagin
    hicbir zaman duymayacagin
    duysan da anlamayacagin bir ciglikta
    sana geliyorum
  • ata demirer, alem fm'de program yaptığı dönemde bu parçayı çalar, erhan güleryüz'ün şiire girdiği bölümde de fatih terim'in sesiyle şöyle bir giriş yapar.

    artık çıkmıyorum floryaya
    sabah fatma hanım uyandırıyor
    diyorum ki fatma hanım
    niye uyandırıyorsunuz

    en komik bölüm ise

    arada bir balkona çıkıyorum
    tamas*'ı görüyorum
    sinirlenip içeri giriyorum

    kısmıdır.
  • yine sonunda erhan güleryüz'ün şiir okuduğu bir ayna şarkısıdır.güzel şarkıdır bence ama ayna'dan değil de şöyle iyi gitar çalan sesi güzel bir arkadaştan dinlenince daha bir güzel olur...

    sonundaki şiirde ''sabah fatma hanım uyandırıyor; helva,ekmek,çay...'' dizesini duydukça ''bir kere de köfte yap orospu..'' demek gelir içimden.nedense...

    severim bu şarkıyı.
  • bizim gibi hafif batılı kadayıf çocukların sevdiğini -o sondaki şiire rağmen- 30'undan sonra itiraf edebileceği ayna şarkısı. kırktan sonra şiiri miiri de takmam bağıra bağıra söylerim.
  • ayna grubunun ergenliğimize damga vuran parçası.

    şimdilerde çok çekici gelmeyen bu parça 2002'nin ocak aylarında falan hayatımıza dahil olmuştu, o dönem henüz ergenliğini atlatamamış kız ve erkeklerden oluşan 11 tm/b 'ydik. sırtımızda dünyanın yükü, acıdan önünü göremeyen, 16 yaşında hayatı çözmüş muhteşem insanlardık. ayna bu parçayı çıkarmıştı, gerek telefon,gerek bilgisayar, gerekse mp3 playerler hayatımıza bu kadar dahil olmadığından yeterince dinleyememiştik parçayı. herkes farklı ezgilerle anlatmalıymış meğer diyordu. ki ben şarkıyı defalarca yanlış güfte ve besteyle ezberlediğimi bilirim. en net dinleyenimiz 102.5 birlik fm cıngılını şarkının bir parçasını zannediyordu. anlatmalıymış meğ .. 102.5 birlik fm errr diyordu. ulaşamamanın verdiği heyecan, hezeyana dönüşmüştü..
    ki o zamanlar ayna bizim için inanılmaz bir rock grubuydu. çünkü elektro gitarları vardı ve biz gençtik. anadolu'nun bağrından kopmuş bu gözlüklü insanları gençliğin sembolü sayıyorduk. bazen ellerimiz bozkurttan bozma metal işaretine dönüyordu. ama en nihayetinde, beyaz,mavi,sarı,kahverengi gömlekleri gri pantolonları olan ergenlerdik. bir gün 11 tm/ b'nin kirli sıra altlarından birine walkman geldi. ve ayna kaseti. 1 gün boyunca herkes o walkmenden çılgınca dinlemişti bu parçayı. ve herkes doğru melodiyi bulmuştu. herkes sanki çok uzaklara dalmışcasına dinliyordu. hüzünden boğulmuştu sınıf. sanki senelerdir aşk acısıyla kavrulmuş bir topluluktuk. goethe bizi görse genç werther'in acılarını unutur bizi yazardı. süreyya operası anlatmalıymış meğer'i çalar biz bale yapardık.

    o günlerden bir rüzgar eser ,
    ümitlerin seni terkeder
    senden o bakısları gizler
    kapkaranlık bir keder
    hayatta paylaşmaya değer ;
    bildiğin bir sır varsa eger
    haykırıp dağlara taşlara anlatmalıymış meğer

    ne sırrımız vardı ne de kalıplaştırabildiğimiz ümitler.. dolayısıyla ümitlerimizin bizi terk etme ihtimali yoktu ama kapkara olduğunu düşündüğümüz keder peşimizi bırakmıyordu. günler geçti, şarkının üzerimizdeki etkisi azaldı, bahar geldi sonra. bostancı durağı çıktı. iklim değişti akdeniz oldu gülümsedik. küçük parkta tost yeyip ayran içtik. tavla bile oynadık. hayat güzeldi.

    derken biz büyüdük ayna grubunun ''kel'' i öldü.

    ölmeseydi iyiydi. ya da büyümeseydik.

    http://youtu.be/cptuvimo_aa
  • insanın canı hani bazen eski bir filmi izlemek ister , bulursun buluşturursun bir yerden ve izlersin. insanın canı hani bazen eski bir şarkıyı dinlemek ister , bulursun buluşturursun bir yerden , tam dinlemeye başlayacaksındır el bir türlü gitmez play tuşuna. belki el gitmemiştir play tuşuna fakat hatıralar canlanmıştır , şarkı hatıralarda çoktan çalmaya başlamıştır. işte o şarkı anlatmalıymış meğer'dir
  • aynanın en ayna şarkısıdır.

    yıllar geçse de azalmaz ilk dinleyişte verdiği etki. aksine o günlerden bir rüzgar estirir durur. severiz.
  • ta içe işleyen müziğinden midir,
    erhan güleryüz'ün sesinin naifliğiyle sanki sen yaşıyormuşsun gibi

    "bir köşede gülüşün var
    sırtımda kanlı bıçağın"

    derken, hala unutulmayan sevilen ama sırtından bıçaklayan sevgilisi için hissettirdiği üzüntüden midir
    bilmem;

    günlerdir gece gündüz demeden dilime dolanan ayna şarkısı.. sözlerini tam bilmeden sürekli mırıldanıyorum... hele bsayar başındaysam akşama kadar çalıyor..

    her ne kadar hakkında atılıp tutulsa, küçümsense de ayna, bu toplumun kıymetini sonradan anlayacağı değerlerden.

    iyi ki varsınız..
  • son dizesi

    "sana birikiyorum.." olan parça..
hesabın var mı? giriş yap