• aslında bir başlığa örnekle başlamayı kendime yakıştıramam. ama ortada öyle bir durum var ki tanıma ihtiyacı yok. benim annemse bu konuda bir lider sayılabilir. işte örnekler:
    - hava çok rüzgarlı tabelaların altından yürüme başına düşer (duyduğumda yaşım 23)
    - caddeden karşıdan karşıya geçerken dikkat et. (duyduğumda yaşım 28)
    - banyo yapıp dışarı çıkma boynun tutulur (ilk duyduğumda yaşım 18) şöyle bir versiyonu vardır: "yine banyo yapıp çıktın değil mi?"
    - çıplak ayakla sörf yapma böbreklerini üşütürsün (ilk duyduğumda yaşım 18)
    - pantolon paçasını yaptırırken 4cm pay bırak daha uzarsın (duyduğumda yaşım 34)
  • e gir o sen suya , hele bir boğul bak ben seni nasıl öldürüyorum.
  • hepsi, çocuğunun üzerine titriyor olmanın sarsınsıtı yüzünden türer.

    # biletini aldın mı?
    bileti almadan 2 hafta önce başlar, aldıktan 1 hafta sonraya kadar sürer. kısaca eve dönene kadar desek yeri. aldıktan sonraki her görüşmede "bak almadıysan al" der. "aldım anne" dersiniz. sonraki görüşme de yine; "bak biletini almadıysan al".

    gizlenmiş açılımı: çok özledim be oğlum. yollarını gözlüyorum, ne yapayım.

    # üstüne başına dikkat et
    - işe giderken güzel şeyler, temiz şeyler giy. ütüsüz gömlekle gitme bak! kim yıkıyor senin çamaşırlarını. var mı senin makinen?
    - var demiştim ya anne
    - güzel deterjan kullan, beyazları ayrı yıka

    gizlenmiş açılımı: yaban ellerde kaldın yapayalnız be oğlum. bakanın yok, gözetenin yok. ah ben olsam orda...

    # sebze ye, meyve ye
    - bak cips mips yeyip durma. kanser yapıyomuş onlar. televizyon öyle dedi
    - yok, yemiyorum
    - sebze ye bol bol
    - tamam
    - tamam deme. alırsın ordan 2 kilo kabak, mis gibi soyarsın...
    - kabağı nasıl yapayım anne ben ya
    - portakal, elma al o zaman

    # çok kalabalıklarda dolaşma
    - nerelerde geziyosun sen
    - nerelerde de mi?
    - levent neresi?
    - nası neresi?
    - metroya binme. büyük alışveriş yerlerinde de dolaşma. hem, pahalıdır oralar

    gizlenmiş açılımı: haberlerde istanbul'da bomba patlamış dediler. korktuk be yavrum.

    # hasta olma bak
    - su içtin mi?
    - ne zaman?
    - suyun zamanı olmaz. her zaman iç
    - tamam
    - bak sıcak diye atletsiz geziyosundur sen. yapma öyle.
    - atlet mi kaldı anne ya
    - hey allahım, kızdıracak bak yine beni. giy oğlum. kızlar öyle de beğenir seni. portakal ye. c vitamini. telefonu yatarken yanına koyma. radyasyon yapıyomuş bak, ona göre.

    gizlenmiş açılımı: hasta mısın, değil misin bilmiyoruz ki. hasta olsan bile söylemezsin kızmayalım diye. bi' sıcak çorba yapanın yok yanında. öff

    # bak bilmediğin kızlarla dolaşma
    - kimdi o kız
    - hangi kız
    - bilirsin hangi kız olduğunu sen. o kız işte.
    - anne yine ağzımdan laf almaya çalışıyosun ha, az çakal değilsin sen de.
    - anneye çakal denmez! bak, kızların günahını alma
    - günah mı?
    - günah tabi. en azından adını koyarız. yüzük takarız.
    - anne naaptın, iki dakkada başımızı bağladın ha
    - sus! o kızcağızı da üzme.
    - peki

    gizlenmiş açılımı: üzerler seni yavrum. elin kızı bu. hem, gönül eğlendirme öyle kızlarla. o kızların da annesi var oğlum. hiç sevmeseler seni, biz sana uygun birini buluruz burdan. hiç sıkma canını.
  • - tanıdık birini gördüğünde hatrını sormayı unutma.*
  • -kolayı falan kutu iç!
    -iyi misin anne ne kutusu?
    -kapalı işte annecim.
    -hö? peki peki tamam.
    -uyumadan önce kapıyı kontrol et!
    -nasıl?
    -iyice kapalı mı diye!
    -hey allahım tamam.
    -uyurken üstünü açma!
    -anne bilinçsiz yapıyorum,örtü tutamıyorum biliyosun!
    -sen yine de açma!
    -tamam anacım tamam ,kapatıyorum.

    (bkz: hayat ne tuhaf anneler falan)
  • bazen sadece çocuklarına değil, başka birilerine de yapılabilen, genellikle abartı uyarılardır.

    yıl 2005. annemle ben teyzemlere gitmişiz, gece sallana sallana eve dönmüşüz, evin kapısındayız.

    anne: ay hadi aç şu kapıyı terden öldüm..
    bhyd: bende anahtar yok ki..
    anne: nası yok.. bende de yok, ayyyyyyyy!! (error)

    neyse itfaiye çağırıldı, çığlık çığlığa sirenlerle geldi itfaiye (siren ne ayak anlamadım, söylemiştik gerçi yangın olmadığını), adını bilmediğim o yüksek yerlere tırmandırıcı alete bi adam bindi, evin balkonuna çıkıyor. bu arada konu komuşu herkes dışarda tabi önce yangın var sanmış millet ama durumu açıklayınca yine de meraklı türk halkı olarak bizim başarılı bir şekilde eve girmemizi beklemeye devam ettiler.

    adam çıktı balkona, tam eve girecek, annem:

    - bi dakkaaaaa!!!!!

    tabi herkes anahtarı buldu falan zannetti ama kadının derdi başka tabi:

    - ayakkabınızı çıkarır mısınız?

    dfkljhjlkhgjfdskl.

    hiiç kapıda mı kalmışız, saat bilmemkaç mı olmuş, dert hala temizlik.
  • hadi yat artık

    gecenin ortasında uyanan anne uyarısıdır. ertesi gün işinin olmaması, geç kalkmanın hiçbir sorun yaratmayacak olması farketmez. bu uyarı mutlaka yapılır.
  • en iyi ihtimalle saat 21.30'da başlayacak konsere giden kızına hitaben

    -geç kalma
  • "gerekli gereksiz herşeyi ütülemeyin" gariptir, çünkü ayrı eve çıkalı takribi 15, evleneli takribi 7 yıl olmuştur ve uyarı birdenbire bir konuşmanın ortasında gelir, kafada çeşit çeşit soru uyandırır, günü neşelendirir.
  • - yağmurda ıslanma!
    (akabinde yağmurlu havada eve dönünce)
    - ıslandın mı?
hesabın var mı? giriş yap