ar-ge

• türkiyede ar-ge:argeyle alakası olmayan projelere arge süsü vererek teknokent/park'lardan ofis alabilmek ve vergiden muaf olmanın yasal yolu.
• bunun babasını otomobil şirketleri harcar..
  
  marka - 2015 yılı research and development bütçesi - satılan otomobil adedi
  
  toyota - 10 milyar dolar - 10 milyon otomobil
  volkswagen grup - 10 milyar euro - 9.9 milyon otomobil
  general motors - 9.5 milyar dolar - 9.8 milyon otomobil
  renault.nissan - 8 milyar euro - 8.4 milyon otomobil
  ford - 8 milyar dolar - 8 milyon otomobil
  hyundai kia grup - 7 milyar dolar - 7.7 milyon otomobil
  fiat chrysler automobile - 5 milyar euro - 5 milyon otomobil
  honda - 4 milyar dolar - 4 milyon otomobil
  peugeot citroen automotive - 3.5 milyar euro - 3.5 milyon otomobil
  bmw - 3.2 milyar euro - 1.90 milyon otomobil
  mercedes-benz - 3.65 milyar euro - 1.87 milyon otomobil
  
  son tahlilde satılan otomobil başına 2.000 euro research and development bütçesi ile en çok harcamayı yapan marka mercedes-benz olurken, satılan otomobil başına 900 dolar research and development bütçesi ile en az harcamayı hyundai-kia grubu yapmış.
  
  (bkz: w140 /@calvin klein)
• pricewaterhouse coopers, her yıl şirketlerin ar-ge harcamalarının listesini yayımlıyor.
  pwc strategy (http://www.strategyand.pwc.com/) internet sitesine girip 2005 ile 2015 yılları arasında ar-ge araştırmaları bütçe sıralamasında ilk 20 sırayı alan kurum ve kuruluşlarının listesine ve veri toplama yöntemini inceleyebiliyoruz.
  
  2015 yılında birinci sırada volkswagen var. volkswagen'in yıllık araştırma ve geliştirme harcaması tutarı 15,3 milyar dolar. bu meblağ, türkiye’nin yıllık toplam ar-ge harcamasının 2,5 katı kadar...
  
  ikinci sırada 14,1 milyar dolarlık harcama ile samsung yer alıyor.
  üçüncü sırada 11,5 milyar dolar ile ıntel, dördüncü sırada 11,4 milyar dolar ile microsoft, beşinci sırada 10,8 milyar dolar ile roche, altıncı sırada 9,8 milyar dolar ile google, yedinci sırada 9,3 milyar dolar ile amazon, sekizinci toyota (9,2 milyar $), dokuzuncu novartis (9,1 milyar $) ve onuncu johson & johnson (8,5 milyar $)...
  
  ar-ge harcamaları sıralamasında ilk 20 kuruluşun 11'i abd'den...
  
  şimdi biraz tefekkür edelim;
  biz ne yapıyoruz, elâlem ne yapıyor? biz neredeyiz, elâlem nerede? hâlimiz ne, kavlimiz ne?
  
  çok âşikâr ki; biz kendimizi bir "şey" zannediyoruz. kendimizi dev aynasında görüyoruz. boş işlerle uğraşıp, boş sözlerle oyalanıyoruz. âyinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. aklımız, seviyemiz, rütbemiz, kıymetimiz işlerimizde görünür.
• türkiye'de inanılması güç olsa da önem verilmeye başlanan, devletin vergi teşviki politikalarının da bu konuda önem arzettiği, konusunda uzman ymmler tarafından türlü yayınlarla firmaların özendirildiği konudur. hasan engin altaş'ın bu konuda gayet güzel bir yazısı bulunmaktadır. ar-ge teşvikleri
• canik tp9sf elite @shot show
  
  arge yapan şu anda üst akıla mal satmaya çalışıp ülkeye döviz sokmaya çalışıyor...
  
  ama işte üst akıl hep bunlar.
  hep büyük resim heeeeppp...
  
  edit: yorumlara dikkat... sonra niye turist gelmiyor demeyin...
• türkiye'de özellikle elektronik alanında çok çok az yapılan şey.
  
  ortalarda ben ar-ge yapıyorum, ar-ge mühendisiyim diye gezenlerin çoğu aslında donanım geliştirme yapıyor. digikey'den aldığı mikroişlemcinin üstüne kod yazıp karta basınca ar-ge olmuyor onun adı. ama afilli durduğundan olsa gerek ar-ge lafı çok sık kullanılıyor.
  
  ar-ge çok büyük tecrübe ister. zekanızı, disiplinlerinizi ve bakış açınızı o yönde eğitmeniz lazım.
• ar-ge türkiyede rant kapısı oldu. proje sunuluyor mesela bor-karbür üretimi. proje kabul ediliyor. bir sürü para akıtılıyor. ortaya çıkan 100 gram bor-karbür. tamam ürettik proje sonlandı. böyle bir sürü proje var hepsi de başaramıyor bile bu kadarını. yani ar-ge nin geliştirme kısmı eksik. ürün ortaya çıksa bile bunun ekonomik değer içerecek şekilde ucuz ve büyük boyutlarda nasıl üretim yapılacağı üzerinde durulmuyor. bizde şöyle bir duyup geçiyoruz işte bor-karbür üretildi tonu 3milyon dolar, borla giden araba yapıldı, türkiye füze yakıtı üretti, en sağlam zırhı biz yaptık. eee sonrası gelmiyor işte... anadoluda bir kaç mühendisle daha gerçekçi üretim yapan firmalar var. bizim akademik personel fabrikaya inmiyor. üretim nasıl yapılır, yaptığı üretim modeli byük boyutlarda ekonmik olarak rekabet edecek ürün oratya çıkarır mı ilgilenmiyor. alıyor parayı ortaya 100 gram ürün çıkarıyor kapatıyor dosyayı.
• bilim, sanayi ve teknoloji bakanlığı'nda bilim ve teknoloji genel müdürlüğü'nün 2017 yılına ilişkin yayınladığı rapora göre, aralık 2017 sonu itibariyle türkiye'de faaliyette olan ar-ge merkezi sayısı 770'tir. en çok ar-ge merkezi bulunan ilk on il de şöyle: istanbul, bursa, kocaeli, ankara, izmir, tekirdağ, manisa, konya, antalya, eskişehir.
  
  kaynak
• ar-ge diyince aklınıza sadece silah ve roket yapımı gelmesin. yapabiliyorsan tabi ki yap. ama ilk düşünmen gereken neyi üretemiyorsan onun araştırma geliştirmesi.
  markete gidip diş macunlarına bir bakın. ipana, colgate, signal, sensodyne, paradontax, oral-b. aklınıza gelen en fazla satan ne kadar diş macunu varsa bunları bile üretemiyoruz. sonra deterjanlara bakın. ariel, omo, alo, persil, tursil, perwoll. hatta birkaç marka aynı grubun ürünü.
  (bkz: p&g)
  (bkz: unilever)
  
  sadece bir iki tanesi yabancı menşeli olup türkiye'de fabrika kurmuş. ama bunun da ekonomiye zararı var. (bkz: kar transferi)
  
  durumumuz budur arkadaşlar. deterjan bile üretemeyen ekonomik sömürge durumundayız. o yüzden siz dişinizi her fırçaladığınızda, macaristan'da yeni bir işçi daha işe giriyor, almanya'da bir işçi sizden daha ucuza otomobil alıyor, ispanyollar sizden daha fazla asgari ücret alıyor, ingilizler yaz tatilinde 10 ülkelik bir avrupa turuna çıkıyor.
• nazi almanyasından kaçan alman bilim adamları, türkiye’ye gelerek ilk adım atmışlar ve darülfünun kapatılarak yerine istanbul üniversitesi kurulmuştur. bu alman bilim adamları da bu üniversitede görev alarak ilk ar-ge çalışmalarını başlatmıştır. dünyada bir çok ülkede ar-ge faaliyeti olan işlemlere büyük vergi indirimi yapılmaktadır. ar-ge faaliyetleri fazla olan ülkelerde gelişmişlik düzeyi yüksektir.