• giderayak fatih terim'e "sen de fiorentina'ya gidip takımı yarı yolda bırakmadın mı?" kabilinden bir laf çakmıştır. arda, o adam senin yaşından fazla kupa kazandı bu formayla. akıllı ol.
  • arda turan'ın veda konuşması;

    galatasaray'dan 12 milyon euro karşılığında atletico madrid'e transfer olan arda turan ispanya'ya gitmeden önce bir basın toplantısı düzenledi.

    arda turan yaptığı açıklamada;

    öncelikle 12 yaşımdan beri galatasaray kulübü'nde idim. orası benim yuvam gibiydi. 24 yaşımdayım hayatımın yarısını florya'da geçirdim. o yüzden bugüne kadar florya'da çalıştığım tüm personele çok teşekkür ediyorum. çünkü hepsi bana bir ağabey bir kardeş gibi oldular. onları çok sevdiğimi herkesin bilmesini isterim.

    bugüne kadar çalıştığım yöneticilerin hepsine adnan polat'a, bu transfere izin veren ünal aysal'a ve ali dürüst teşekkür ediyorum. çok büyük bir cesaret örneği gösterdiler. çünkü benim için de onlar için de çok önemliydi. büyük bir naziklik yaptılar benim önümü açarak. çünkü ben buradan galatasaray'ın evladı olarak değil bir türk evladı olarak gidiyorum.galatasaray taraftarına da teşekkür ederim. onlara mesajım var. artık galatasaray taraftarı oldum.

    galatasaray'da çok mutluydum ama daha sonra düşünüp gitme kararı aldım. emeklerimin karşılığını verdiğimi düşünüyorum, yüksek bonservis bedeli kazandırıp gittim. galatasaray'ı çok seviyorum ve ben her zaman galatasaray taraftarı olarak kalacağım. türkiye'ye dönersem ilk tercihim galatasaray olur. asıl olan galatasaray'dır. kalbimdeki takım her zaman galatasaray'dır. ancak benim de hedef ve ideallerim var. beni çok isteyen atletico madrid oldu.

    fatih hoca ile aramızda bir üzüntü oldu. o da zamanında fiorentina'ya gitmişti. belki fatih terim ile aramızda bir kırgınlık olacak ama beni en iyi anlayacak kişi fatih hocamdır.

    real madrid'den hiçbir zaman teklif almadım; ama alsam da atletico madrid'e giderdim. onların taraftarı da galatasaray taraftarı gibi ateşli.

    galatasaray kaptanını yuhalanmasına hep karşı çıktım. ben asla ıslıklamayacağım. sakatlığım döneminde bana daha çok destek olmalarını beklerdim. emre ağabeyi tepki göstermeleri normal. sonuçta galatasaray'dan yetişti. emre ağabey benim için çok özel insan. emre ağabey protesto edilecekse galatasaray-fenerbahçe maçında edilmesi lazım. milli maç onun yeri değil. galatasaray taraftarı doğru olanı yapacaktır.hocamı aradım, ulaşamadım. tesise de gittim. olmazsa hocamla vedalaşmak için tekrar istanbul'a dönerim. orada başarılı olmak istiyorum zaten başaramazsam da birçoğuna kına yaktırırız herhalde!

    her zaman takımımı çok iyi idare ettim. hiçbir futbolcu arkadaşımız kaptanlarından habersiz çıkıp yönetime bir şey sormadı.

    g.saray kaptanlığı için kalbimden geçen sabri ve ayhan abidir.

    bence spor mahkemeleri kurulup biri bir hata yapmışsa futboldan men edilmelidir. hiç kimse futbol için hapis yatmamalıdır. lig nasıl başlarsa başlasın g.saray'ın her şampiyonluğu önemlidir. herkes keşke ligde olsa. atletico madrid'de giyeceğim numaram belli değil, ben 14 ya da 66 numara istiyorum.

    a.madrid forması için sonuna kadar savaşacağım. bir türk insanı olarak sizin hislerinizi yansıtacağım orada.

    galatasaray'da en sevindiğim an şampiyonluk anıdır. en çok üzüldüğüm anlar ise diyarbakır deplasmanıyla antalya deplasmanında yakın mesafeden küfür edilmesidir.

    benim basınla her zaman iyi ilişkilerim oldu, bel altından vurmadığınız sürece. ben insan olmaktan, arkadaş olmaktan yanayım.

    10 numara önemli bir numaradır ama orada önemli oyuncular ve o forma için. ben 14 veya 66'dan yanayım. belki 66'yı özlemiştir insanlar. futbola veda etmek istediğim forma her zaman galatasaray formasıdır.

    6 ay önceden ispanya'dan ev tuttuğum haberlerinin gerçekliği yok.

    ben magazinci arkadaşlarımdan yardım istemiştim çeşme'de. ramazan ayı olduğu için denize girerken çıkarken çekmesinler istedim ama her zamanki gibi saygı göstermediler sağ olsunlar.

    hangi takımın formasıyla futbola veda edeceğimi kimse bilemez ama benim kalbimde g.saray var.

    türk pasaportu olduğu için çok zor oldu. bunu tuncay abiye, nihat abiye sormalısınız. euro 2008'de yarı finale çıktık, hangimiz yurt dışına transfer olduk.

    selçuk'un galatasaray forması giymesi ben istedim. ona da tavsiyede bulundum. gerçi bana hala sistemde bulunuyor. kardeşim artık selçuk forması giyeceğini söylüyor. ispanya'da fizyoterapist ve tercüman istiyorum. ama ispanyolca öğrenmek istiyorum. bonservis bedeli olmadan gitmiyorum. transfer rekoru olduğunu düşünüyorum. galatasaray yönetimi elinden geleni yaptı, yeni bir teklifte bulundular ama bunu benim tercihim

    ispanyolca öğrenebileceğim bir arkadaşım da uygun olursa benimle gelecek. çalışmaya ve futbola yönelik bir arda olacak. daha 24 yaşındayım ve düşünün yaşadığım olayları.

    a.madrid dışında bir kulüpten teklif geldi ama kulübümüz böyle uygun gördü. bir türk oyuncu için sanırım transfer rekoru bu. hem kulübe faydalı olup gidiyorum hem de kendi planlarım için de uygun.

    yeni bir teklif geldi g.saray'dan ama konu para değildi. çok kısa bir dönemde olduğu için fazla zaman bulamadım. bana mesaj atan ve telefonla arayan herkese teşekkür ederim. dönemediğim kim varsa kusura bakmasın.

    hiddink de transferimden memnun. ujfalusi'yle kısa bir sohbetimiz oldu atletico madrid'le ilgili.

    hakkınızı helal edin. sıkıntılı dönemler yaşasak da hepinizi çok seviyorum.

    tekrardan yolun açık olsun arda, mutlu olman dileğiyle...
  • gidişiyle galatasaray'ın yükselişe geçeceğini düşündüğüm eski galatasaraylı.

    bütün kulüp yıllarca arda'ya odaklandı. arda yıllarca galatasaray'a odaklandı, "terimi, kanımı galatasaray için akıttım" gibi beylik laflar edip durdu. gerek yok aslında böyle şeylere. kulüp için çok değerli bir oyuncuydu, fazla üstüne düşüldü, orası tamam. fakat arda turan'ın galatasaray sevgisinin ne kadar samimi olduğunu hepimiz bildiğimiz halde artık vıcık vıcık bir hal aldığını da herkes görüyordu. mesela bülent korkmaz'dan "kolum çıkık oynadım ben galatasaray için" gibi laflar duymadık biz. hasan şaş "galatasaray uğruna belim koptu a.k." demedi. ilgi görmek için konuşup durmadılar ama bilirdik nasıl galatasaraylı olduklarını.

    velhasılıkelam, transferinin en güzel yanı arda turan gibi bir yeteneğin bütün dünya futbol severleri tarafından izlenecek olmasıdır. ne mutlu kendisine ve bizlere.
  • bugün ki basın toplantısını seyrederken "real madrid'den teklif almadım ama alsaydım da atletico madrid'i seçerdim" benzeri bir laf ettiğini duyunca,direk büyük dilimi yutasım geldi.
  • galatasaray'dan gitmesine rağmen, kendisinin üzerinden galatasaray taraftarının kendi kendine gelin güvey olmaya devam ettiği oyuncu. her 3 entryde bir geçiyor metin oktay lafı. metin oktay olsa böyle yapmazmış. kalsa metin oktay olabilirmiş. metin oktay efsane olmuş ve bitmiş (eto'o bitmiş anlamında bitmiş değil tabi bu bitmiş. doğru anlayınız.). o da "abi ben efsane olcam ya" diye yapmamıştır hiçbir şeyi eminim. klübünü sevdiği için, içinden gelerek yapmıştır her şeyi. arda bunları yapmadı diye galatasaray'ı sevmiyor, galatasaray'a ihanet etmiş falan değildir. siz 20'li yaşlarının başındaki bir gence "ardacım canım sen yeni metin oktay olacaksın al bakayım kaptanlık bandı" diye ona metin oktay patchi yüklemeye kalkar, sonra olmayınca da "tüü yazıklar olsun" derseniz, daha çoook üzülürsünüz canlarım. hadi üzülmek neyse de bir de kızanlar, sinirlenenler var ciddi ciddi. adam senelerce bu klüpte oynamış, sevmiş, her şeye rağmen elinden geleni yapmış, şimdi de güzel bir teklifle birlikte ispanya'nın prestijli ekiplerinden birine gidiyor. sorun nedir ben onu anlamadım.

    büyük sakatlık sorunları yaşamazsa son derece başarılı olacak ayrıca onu da söyleyeyim. yolu açık olsun.
  • arda'nın iki farklı portresi var incelenmesi gereken. gidişi vesilesi ile incelemiş olalım kendisini. bir yıl önce onun için yine bu başlığa yazdıklarımın üstünü çizmiş oluyorum.

    arda'nın yetenekleri:
    arda çok kolay adam geçebilen, etkili orta açabilen, çok iyi ara pas atabilen, top saklayabilen bir oyuncu. defansa yardım edebilen, fiziğini iyi kullanabilen bir oyuncu. iki eksiği var kendisinin. şutlarının etkisizliği ve hızı. şut çalışıyor arda şut eksiğini bilerek. geçmişte de çalışarak geliştirmişti bazı yeteneklerini, gelişime açık birisi. ama hız, özellikle de bu yaşında sonra çalışarak geliştiremeyeceği bir özellik. arda yavaş olması sebebi ile ikinci sınıf bir kanat oyuncusu. birinci sınıf olanlar ise bale, messi, robben, ribery, ronaldo. bu oyuncuların hepsi top önlerinde bir savunma kendilerini takip ederken ve kaleye kırk metre var iken top sürerek kaleci ile karşı karşıya kalırlar. arda ise böyle bir pozisyonda hızına güvenemediği için topu kanada çekmek zorunda kalır. tek ciddi eksiği bu arda'nın. buna rağmen ilk on kanat oyuncusundan biri olabilecek yeteneğe sahip arda.

    arda'nın bayrakadam olmasını engelleyen vukuatları:
    ilk sezonlarından birinde şampiyonlar ligi maçında rakibe kafa atması, kart göstermek isteyen hakeme sen gel demiş olması, takım arkadaşına idmanda yumruk atması, hadsizce milli takımın başına gelecek hocanın türk olması gerektiğini bildirmesi, yirmi iki yaşında kaptan olmak için yönetime trip atabilmesi, kaptan olduğu sezon her uzatılan mikrofona avrupaya gitmek istediğini beyan etmesi, lincoln'e seksen dakikada beş pas atıp yerine giren aydın'a on dakikada 7-8 pas atması, elano/emre çolak ikilisi ile de aynı şeyi yaşaması, galatasaray taraftarına kendisini galatasaray'dan soğutmamaları gerektiğini söylemesi, tribünlerin en nefret ettiği insanı idol edindiğini her ropörtajda anlatması, magazinden etkilenen bir yapıya sahip olup bunun takıma da zarar verdiğini bilmesine rağmen hep gündemde olacak şeyler yapması (emniyet müdürünü ziyaret, sinema kapatma, teknede öpüşmesi, açılıştan açılışa koşması), takım menfaatine olacağını bilmesine rağmen daha yirmi üç yaşından göbeklenmesi, kendine iyi bakmaması ve sık sık sakatlanmaya başlaması...

    böyle iki farklı profili vardı arda'nın. ve bu iki özelliğin gerektirdiği yerde. yolu açık olsun.
  • "...real madrid'den teklif almadım ama alsam da atletico madrid'i tercih ederdim..."

    lafı götünden anlayanlar için edit: arda'nın açıklamasının uzun hali şöyle;

    "..ben real madrid'den hiçbir zaman teklif almadım ama ben real madrid'den teklif alsam herhalde atletico madrid'e giderdim. çünkü vicente calderon'a daha önce gittiğimde çok etkilendiğimi söylemiştim zaten çünkü onların taraftarı da galatasaray taraftarı gibi ateşli... hem savaşmaya hazır hissediyorum kendimi, takımın bir parçası olabileceğime inanıyorum..."

    lafı götünden anlamayan herkes buradan ne anlar? olası bir tercihi belirleyen ilk faktörü adam kendi söylüyor, tribünlere oynamaya başlıyor hala yok efendim yok öyle demek istemedi, daha kolay oynarım ondan dedi... edit burada bitti.

    daha gitmeden tribünlere oynamaya başlamış. ispanya'nın başkentinde bu sözü duyanlar ne cevap verirler bilmiyorum ama türkiye'nin başkentinde bu açıklamayı duyanların söyleyeceği söz belli; saçma sapan konuşma la.

    oyuncu, arda'dan terim'e ince mesaj başlığıyla verilen haberde ise şu sözleri söylemiş.

    "fatih hoca'ya da ayrı bir parantez açacağım. gittiğim için kırgınlık olmadı ama üzüntü olmuştur. fiorentina'ya gittiğinde başarılı bir süreç geçirdi. beni en iyi anlayacak kişi odur."

    hocam sen kariyerin için fiorentina'ya gittin ben de madrid'e gidiyorum... diyor kendileri. fatih terim, galatasaray'dan ayrılırken galatasaray'ı dört sene üstüste şampiyon yapmış üstüne bir de uefa kupası kazandırmış, galatasaray için yapabileceğinin maksimumunu yapmıştı. galatasaray, monaco'ya süper kupa maçı yapmaya giderken terim, çizmenin orta-üst sıra takımına gidiyordu. kendini terim ile kıyaslayan arda'nın kaptanlığında galatasaray bir tek kupa bile kazanamadı. arda'nın kaptan olduğu galatasaray avrupa kupalarına katılamazken arda avrupa'ya gidiyor. bir de hala utanmadan terim'e gönderme yapıyor. terim galatasaray'ın verdiklerini kupalarla geri ödemiş bir galatasaraylı, sen borcunu euro ile ödemiş bir futbolcusun. seninle terim arasında büyük bir fark var...
  • bir metin oktay degil yeaaaah diyen arkadaslarin sanirim bilmedigi noktalardan biri metin oktay`in zamaninda yurtdisina (palermo) transfer oldugu. bir de sinema kapatma konusu var tabi. yahu rahmetli birakin sinema kapatmayi, sinema filmi cekmisti :-)

    yanlis anlasilmalara karsi edit: bir galatasarayli olarak metin oktay`a sevgim ve saygim sonsuz elbette. metin oktay ismi son yillarda ozellikle de onunla ilgili fikir sahibi bile olmayanlar tarafindan gercekustu bir yere konumlandirildi. gerci bu bir sorun sayilmaz da rahmetlinin adi ikide birde galatasaray`li oyunculara laf sokmak icin kullanilmaya baslaninca sorun basliyor iste.
  • insanı memleketten soğutanlar olduğu gibi takımından, hem de sadece oynadığı değil hem oynadığı hem tuttuğu takımından, soğutanların da varlığını gösteren futbolcudur, 24 yaşındaki bi insan evladıdır. burada kalıp, kız arkadaşıyla olan ilişkisinden bilmemnesine varasıya değin edilen lafları duyup, asabını bozmasındansa gidip de orada nihat kahveci veya tugay kerimoğlu gibi bi figür olması, buna çabalaması, iyidir.
    arada bize de golleriyle bi selam çakarsa, bize yeter de artar bile :)
  • basın toplantısını izledim. bundan 3 sene sonra "emre abi" sinin yolundan giderek fenerbahçeye transfer olursa şaşırmayacağım insan.

    öte yandan atletico madrid'in büyüklüğünü avrupa ligi ve süper kupa kazanmış bir takım diyerek anlatmaya çalışmasına bayıldım. evladım sebep buysa gitmeseydin kaptanı olduğun kulüpte de aynı kupalar duruyordu.
hesabın var mı? giriş yap