• en azından birisine göre bir numaranın olması yeter şartını karşılayamamak.
  • hiç de öyle dert edilecek, kuruntu yapılacak şey değil. her şeye rağmen hayata umutla bakabilmek, asla karamsar olmamak, pozitif enerji şeyedebilmek lazım*.

    eğer "ben asla aşık olunası bir insan olamayacağım, anladım artık bunu." diyorsan hiç üzülme, bardağa bir de dolu tarafından bak.

    mesela sen;

    * işi düşeceği zaman aramak isteyenler için çok iyi bir insan,
    * dert anlatmak isteyenler için hoşsohbet bir dost,
    * canı istemiyorsa telefona yanıt vermeyen insanlar için çok anlayışlı bir arkadaş,
    * fikbidi olmak isteyenler için arkadaşlığın bir üstü sevgililiğin bir altı konumunda bir hiç
    olarak,
    çok önemlisin, çok değerlisin, iyi ki varsın, hep olmalısın, falansın felansın.

    bütün bunlardan uzak durup yalnızlığı tercih etmemelisin, bu tip ilişkilerden mahrum kalmamalısın, daha sosyal olmalısın, sokaklara çıkmalısın, koşup çoşmalısın... hadi göreyim seni...

    (bkz: hayat ne güzel çiçekler falan)
  • şeytan tüyü sahibi olmayan*** kişiler için karşı cinsle ilişkilerden kendini soyutlamamak, asosyal olmamak adına gösterilen faydasız çabalardan sıyrılmaktır. boşvermektir, koyvermektir. rahatına, işine gücüne bakmaktır.
    (bkz: cemil olmak)tır... ya da cemile...
  • bünyeye huzur ve rehavet verir. düşünsene eğer aşık olunası bir insan değilsen hiç karşılıklı aşk yaşamayacaksın, ayrılık hüznü tatmayacaksın ve ilerde "hayatında hiç aşk acısı yaşamamış insan" olacaksın demektir. yani acı yok rocky... ay ne tatlı...

    not: iki dakika pozitif olayım, mevzuya pollyanna açısından bakayım dedim ama sıçtım batırdım gibi sanki...
  • (bkz: pelüş ayı)dan öte başka bir şey ifade etmediğinizi anlamanızla aynı zamana gelir.
  • yalnız bir insanın kendini avutmak için kullanabileceği bir cümle.
  • çekici buldukları, aşık oldukları, peşinde köpekler gibi süründükleri, ilgiye sevgiye boğdukları, uğruna dağları deldikleri masal prensesleri tarafından her defasında kalbi kırılmış adamların son tercihi, daha süslü ifade ile "mantıklı" tercihi olmak. (bkz: aşk vs mantık)*

    aynı şekilde gezip tozup çoşup eğlendikleri çapkın prensler tarafından her defasında kalbi kırılmış kadınların son tercihi, "mantıklı" seçimi olmak. daha süslü ifade ile "evlenilesi efendi erkek" sayılmak.

    "35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim" gibi çogomik şakalar duymak.
  • çok da figaro amına koyiim, ben sekiz yaşımdan beri biliyorum bunu. önemli olan bunu birlikte olduğunuz kişiye çaktırmamak, hep yalan dolan, yoksa 31 olsam çekilecek adam değilimdir.
  • zamanla insanı kendinden nefret ettirebilir, depresyona sokabilir. eğer ciddi anlamda insanları sizden uzaklaştıracak bir kusura sahip değilseniz ve hala birilerini kendinize aşık edemiyorsanız ya da etseniz bile bu hep çok zaman sonra, hep çok beklettikten sonra gerçekleşiyorsa, en sonunda kendinizde bir bokluk olduğunu düşünmeye başlarsınız. ''ben deli değilim'' diye ortalıkta dolaşırken, gerçekten bir deli olarak ortaya çıkabilirsiniz.
  • halt etmektir.
hesabın var mı? giriş yap