• lizbon antlaşması ile yürürlüğe girmeyen anayasa. avrupalı liderlerin brükselde toplanarak tekrar görüşmeye aldığı büyük avrupa projesi. avrupa birliğinin muhtemel başkanı seçilerek imparatorluğun resmiyet kazanması hedefleniyor hayırlı uğurlu olsun şimdiden.
  • avrupa'nın amerikanlaştırılması projesinin ayaklarından bir tanesidir. zira oyun, fransa'nın anayasaya hayır demesiyle bozulmustur. politik kulturleri itibariyle, avrupa ile amerika arasinda daimi surette bir gerilim zaten mevcuttur. aydinlanmanın, fransız ve rus devrimlerinin yaşandığı, nihayetinde marksizmin doğduğu anakarada bu tür alicengiz oyunlari hos olmamaktadir.
  • içinde 78 kere pazar, 174 kere rekabet kelimesi geçen anayasa. koy sepete...
  • bugün itibariyle fransa'da halk oylamasina sunulan anayasa. anayasanin yürürlüge girebilmesi icin bütün birlik üyesi ülkelerin halk oylamalari ile anayasayi kabul etmesi gerekmektedir(ratifikasyon). anayasanin yürürlüge girmesi icin öngörülen tarih 2006'dir ancak bugün fransa'dan gelecek sonuclar bu konuda cok etkili olabilir. fransa, almanya ile birlikte birligin basini ceken ülke oldugundan anayasanin reddedilmesi avrupa birliginin gelecegine duyulan güveni de zedeleyebilir. avrupa anayasasi birligin gecmisteki anlasmalarinin yanisira yazili bir temel haklar katalogu icerdiginden, temel hak ve özgürlüklerin korunmasi konusunda birligin ve adalet divaninin yetkilerini genisletmektedir. bu yetkilerin kullanimi ve anayasanin hukuki baglayaciligi ancak ratifikasyondan sonra gercekleseceginden anayasa su anda sadece referans kaynak olarak kullanilmakta, hatta süs esyasi yapilmaktadir. yine de simdilik süs esyasi olan anayasa avrupa birligi'nin devletlesme ve siyasi birlesme yönünde attigi en önemli adimdir. euro ile ekonomik birligi tamama erdiren ab, anayasa ile de siyasi birligi saglayarak büyük avrupa devleti projesini gerceklestirme niyetindedir. dün arte kanalinda izledigim bir tartisma programinda konuklardan biri almanya yi california ile fransa yi newyork ile karsilastirmak gerektiginden,bu ülkelerin artik avrupa devleti`nin sehirleri durumuna gelmis oldugundan bahsederek beni saskinliga sürüklemistir. türkiye'de aday ülke olarak avrupa anayasasini imzalamistir, fransa'nin anayasa oylamasinda verecegi yanit türkiye'nin de ab üyeligi kaderini etkileyecek önemli gelismelerden biri olacaktir.
  • avrupa anayasasinin temel fikri avrupa birligi'ni daha demokratik, daha seffaf, birlik vatandaslarinin avrupa parlamentosu yoluyla insiyatif kullanabildikleri, daha cagdas bir avrupa yaratmaktir. bu nedenle anayasa birlik organlarinda önemli degisiklikler öngörmektedir. konseyin su anda avrupa topluluklari antlasmasi madde 205'e göre birlik kanunlarini, yönergelerini onaylarken kullandigi niteliki coguluk yerini ikili cogunluk denen bir sisteme birakmistir, bu sistemin tek amaci konseyin daha kolay karar vermesini saglamak, daha hizli bir sekilde karar icin gereken cogunluga ulasmaktir. bu güne kadar süre gelen birligin temsil sorunu, avrupa birligi'nin nihayet bir disisleri bakanina sahip olmasiyla cözülecektir. komisyon baskani parlamento tarafindan secilecek, baskan olacak kisi o dönemki aktif politika icinde yer almayan ancak diger üye ülke baskanlarinin önredigi kisilerden, secim yoluyla secilecektir. konsey baskani tipki komisyon baskani gibi belirli bir kisi olacak, 6 ayda bir yok avusturya yok ingiltere degismeyecktir. böyle degisiklikleri öngören anayasanin üye ülkelerden hak ettigi ilgiyi görmüyor olmasi kanimca anayasadan cok daha baska nedenlere dayanmaktadir.
  • avrupa birliği anayasası modern dünyada imparatorluk kurmanın diğer adıdır fakat birçok ülkede yapılan refarandumlar sonucu görüldüğü kadarı ile bir daha açılmamak üzere rafa kaldırılmı$tır. almanyanın diretmesi sonucu bazı anasayal terimle ta$ıyan maddeler deği$tirilerek "lizbon anla$ması" imzalanmı$tır.
  • liberal-kapitalist yapısından dolayı fransız halkının kabul etmediği anayasa taslağıdır. görünüşe göre avrupa birliğinin ve avrupa anayasasının liberal temeller üzerine kurulmasına karşı çıkanlar da var.. (bkz: emeğin avrupası)
  • an itibariyle başbakanlık işiyle iştigal etmekte olan recep beyin devasa papa * heykeli -ki kendisi osmanlıdan hiç hazetmeyen papagillerden biriymiş rahmetlik- önünde imzaladığı anayasa, laik olması bakımından vatikandan da tepki alan ilgili anayasaya ilgili başbakan "bebelere balööön"daki "balööön"'e bakar gibi neşeli bir hal ve tavır sergilemekteydi, anayasanın bence en ilginç kısmı;

    7. madde: birlik vatandaşlığı

    1. bir üye ülkenin her yurttaşı birlik vatandaşıdır. birlik vatandaşlığı ulusal vatandaşlığa ilavedir. onun yerini almaz. bütün birlik vatandaşları, kadın ve erkek, kanun önünde eşittir.

    yani hermafrodit iseniz ya zükü tuttunuz ya da ayrıcalıklısınız demektir mi diyorlar ne diyorlar belli değil...(bkz: insan insan)
  • bugun uye ve aday ulkeler tarafindan kabul edilen anayasa. sozlukte pek ragbet gormeyen, rte ve gul tarafindan imzalanan anayasa, gerekli referandumlardan sonra 2006 yilinda yururluge girecek.

    ne yazik ki 29 ekim gibi ironik bir tarihte imzaladigimiz bu onemli belge hakkinda , birileirnin egemenligindeki medyada da yer bulmus sayilmaz. (yarinki gazeteleri gormedim bi edit borcum olsun.) bulabildigim en ayrintili metni asagiya ekliyorum.

    türkiye’nin de içinde yer alacağı avrupa’nın geleceğini belirleyecek en önemli belge bugün komisyon tartışmalarından bunalan ab liderleri tarafından roma’da imzalandı. türkiye de aday ülke sıfatıyla romanya ve bulgaristan’ la birlikte nihai senede imza attı. eğer anayasa 25 üye ülkenin gerekli onay sürecinden geçerse, 2009’da yürürlüğe girecek, daha önceki antlaşmaların yerini alacak ve ab bütünleşme yolunda bir adım daha atacak.

    bilindiği gibi 349 sayfa ve 448 maddeden oluşan avrupa anayasası nihai şeklini, 18 haziran 2004'te brüksel'de aldı. ancak son şeklini alana kadar da üstünde çok çalışıldı, çok tartışıldı. taslağı oluşturma yetkisi verilen konvansiyon, çalışmalarına şubat 2002'de başladı ve yaklaşık 16 aylık bir dönemin sonunda ilk taslağı hazırladı.

    çalışmaların başlamasıyla birlikte, fransa ve almanya'nın başı çektiği, iki vitesli avrupa tartışmaları, ispanya’nın direndiği ağırlıklı oy sistemi, polonya’nın önem verdiği hıristiyanlık mirası gündemi işgal etti. tartışmalara zaman zaman da türkiye’nin üyeliği karıştı.

    ama sonunda tartışma bitti. şimdi önümüzde onay bekleyen bir avrupa anayasası var. eğer onay süreci kazasız belasız atlatılırsa, avrupa konseyi’nin oylama prensipleri, parlamentonun yapısı ve niteliği köklü bir şekilde değişecek. birlik bir tüzel kişilik kazanacak. ab’nin dış politikası oluşacak ve ab güvenlik alanında önemli adımlar atma imkanına kavuşacak.

    anayasanın 1. bölümünün 25. maddesinde temel karar organı olan konsey’deki oylama "nitelikli çoğunluk" esasına göre yapılırken komisyon’dan gelen teklifler için ab nüfusunun yüzde 65'inin ve en az 15 üyenin oyunu alması gerektiği belirtiliyor. komisyon’dan gelmeyen teklifler içinse % 72’lik bir destek isteniyor. ayrıca bir araya gelebilen dört üye ülke karar verme sürecini tıkayabileceği de kabul ediliyor.

    bu kural türkiye’nin üyeliği açısından bakıldığında nüfus anlamında ağırlığını hissettirmesi ama katılabileceği kararları bloke etmek istediğinde yanına üç üye daha bulmak zorunda kalması demek. ancak anayasaya göre üye ülkeler savunma, dış politika ve vergi konularında veto haklarını saklı tutabilecek. ayrıca "acil fren" denilen bir başvuru sistemi de getiriliyor. buna göre, bir konudaki kararı beğenmeyen bir ülke, bunun yeniden gözden geçirilmesi için ab konseyi’ne başvurabilecek.
    bunun dışında altı ayda bir değişen ab dönem başkanlığı kalkıyor, yerine nitelikli çoğunlukla iki buçuk yıllığına seçilecek bir ab konseyi başkanı getiriliyor. anayasa’nın yürürlüğe girmesi halinde ab’nin dışişleri bakanı da olacak. fakat dışişleri bakanı sadece tüm üye ülkeler arasında mutabakata varılmış konularda birlik adına açıklama yapıp, hareket edebilecek.

    dışişleri bakanının hedefi ab’nin gerçek anlamda bir dış ve güvenlik politikasına sahip olmasını sağlamak. 1. bölüm 40. maddede amacın üye devletlerin eylemlerinin birbirine uyumlulaştırılması olduğu belirtilmiş. aynı maddenin 5. paragrafında ise üye devletlerin uluslararası alanda herhangi bir eyleme kalkışmadan önce birbirine danışmaları karara bağlanmış.

    buna karşılık aynı bölümdeki 41. maddenin 7. paragrafında nato’yu kuran 1949 tarihli washington antlaşması’nın 5. maddesine benzer bir hüküm konarak kısaca “birimiz hepimiz-hepimiz birimiz için” denmiş. her ne kadar nato’ya bağlılık teyit edilse de, bu paragrafın ve aynı maddenin 2. paragrafının savunma politikası oluşturulmasına ilişkin öngördükleri atlantik ittifakı’nın geleceğinin pek parlak olmadığını gösteriyor.

    sadece bu bile türkiye’nin neden bir an önce ab üyesi olması gerektiğini açıklamaya yeter. ancak ilave nedenler de var. türkiye 750 sandalyeli ve gücü pekiştirilmiş avrupa parlamentosu'nda nüfusu yüzünden en fazla temsile sahip olan ülkeler arasında yer alacak. 96 temsilciden fazla bulunduramayacak ama etkisini fena halde hissettirecek...

    mensur akgun

    http://dosya.hurriyetim.com.tr/…_dehseti/mensur.asp
  • erkenden hazırlıksız bir şekilde gündeme getirilmek suretiyle rafa kaldırılan anayasa girişimidir.
    bu anayasa girişiminin hayata geçememiş olması neticesinde; avrupa fikrini aydınlanmaya dayalı bir idealler bütünü olarak görenler ile dine ve kültüre dayalı bir coğrafi birlik olarak görenler arasındaki mücadeleyi ikinciler kazanmış böylece bugüne uzanan daha içe kapalı, milliyetçi söylemlerden beslenen siyasi düşüncelerin ve uygulamaların da yolu da açılmıştır. zihniyet olarak 15. yüzyıla tekabül eder.
hesabın var mı? giriş yap