• bir türk büyüğünün dediği gibi "look at the tabela ".

    1-galatasaray 65
    2- fenerbahçe 58

    şu rakamların ne olduğunu araştırın ve tezahurata devam edin..

    lig: 19>17
    kupa: 14>5
    süper kupa:11>7
    uefa: 1>yarı final
    avrupa süper kupa: 1> ?
    şamp. kulüpler: yarı final > 1.tur
    şamp. ligi: 3 çeyrek final> 1 çeyrek final.

    hadi hayırlı traşlar. herkes rütbesini bilecek.
  • işin daha da komik yanı o tezahüratı yapanlardan biri olan mehmet yozgatlının 17 mayıs 2000'de parken'de avrupa fatihi rakibine son darbeyi popescu'nun penaltısıyla vurduğu anda sahaya fırlayanların en önde gideni olmasıdır.
  • "uefa $ampiyonu olmami$ midir bu takim, super cup almami$ midir, avrupa fatihi degilse bir nedir?" diye cevaplanasi, her zamanki kurban olunasi fenerbahce taraftarinin zekasini ve mantiksizligini gozler onune seren tezahuratlardan bir digeridir (bkz: biz de inandik siz de inanin)
  • şampiyonluk hayal oldukça, sözlük malların aklına gelen marş.

    halbuki mevcut durumla ilgili daha anlamlı şarkılar da var.

    (bkz: fener ağlama)
  • ezikliğin daniskasıdır.
    çeyrek finalleri, yarı finalleri, avrupa'nın büyük takımlarını dize getirmeleri filan birkaç istisna hariç hep galatasaray başarıyordu. diğerlerinin mazisi en fazla ''yenildik ama ezilmedik'' idi. gelgelelim üzerine kupa 2 de gelmişti. avrupa fatihi denilince türkiye'de akla zaten 1 takım gelirdi.
    bu kadar başarının üzerine bu marşı söylemenin tek amacı, kendisinin elde edemediği başarıya bok atma güdüsüdür. kitap okumayan hanzonun, metroda elinde kitap olana entel diye aklınca dalga geçmesidir, mantık yok gerçekten
    yapılan ikinci eziklik de galatasaray'ın 4 sene üst üste şampiyon olmasından sonra, şampiyon olan takımın ''efsane geri döndü'' marşını söylemesiydi.
    kafa yok amınakoyayım.
  • ağza oturan bir tezahürat olduğu doğrudur.ne var ki en dandik tezahüratta bile az da olması beklenen
    bir gerçeklikten yoksundur.hiç bir ince mizahi unsur veya yaratıcılık içermemekte,ülkenin bayrağını avrupa'da taşıyan tek takıma karşı
    "avrupa fatihiymiş galatasaray", "ananı s.keceğiz galatasaray" cümlelerini ihtiva etmekten başka bir açılım getirmeyip
    buram buram kıskançlık kokmaktadır.
    yaratıcı tezahüratlar,pankartlar yok mudur?tabii ki vardır.hatta itiraf edeyim,bu hususta fenerbahçe tarafratarını daha başarılı bulmaktayım.
    misal roma polisine uzanan eller kırılsın pankartı beni sandalyemden düşürmüştür.(ki o zaman sözlüğü bilmiyordum ona rağman sandalyeden düştüm gerisini siz düşünün.)
    mesele bu da değildir,her takımın taraftarı bu tip tezahüratlar yapabilir.
    mesele, hasbelkader yedek kulübesine oturduğu bir takımda hayatında görüp görebileceği tek avrupa kupasına dokunan bir futbolcu müsveddesinin utanmazlığıdır.tuncay'ı anlarım,anlayışla karşılarım ama avrupa atmosferi solumuş,devleri dize getirmeyi alışkanlık haline getirmiş bir takımda kenarda seyirci olarak da olsa de bulunmuş bir aslandan böyle bir sazanlık görmek şaşırtıyor insanı...

    yazık tabii,hayatın insanı nerelere götüreceği belli olmuyor.
    futbol hayatının geri kalanına hayal bile edemeyeceği bir kupaya küfrederek devam etmeyi seçti.
    istese atom mühendisi bile olabilirdi...
  • 'ulan yoksa adamlar haklı mı?' diye düşündüren tezahürat
  • https://www.youtube.com/watch?v=n6ixasepdpu

    hazır toplanmışken gs'ye küfür edelim deyip aradan tüm ligi çıkaran bir grup fenerlinin başlangıç cümlesi. trabzonspor kısmını 3 kişi bildiğinden orada biraz teklemişler.
  • "mış" eki fazla olan marş. gerçeği için:

    (bkz: avrupa fatihi galatasaray)
  • muazzez abacı'nın umrumda değil şarkısının,
    bu akşam hüzünleri evde bıraktım
    körkütük sarhoş oldum elimde değil
    seni kucakladığım yerde bıraktım
    ağzınla kuş tutsan umrumda değil, nakaratının melodisiyle söylenirdi.
hesabın var mı? giriş yap