• babamın biz çocukken en sık verdiği yanıtlardan biriydi... genelde bişi için izin isteme ya da bişi alınmasını isteme filan hallerinde baba "bakarız" demişse sevinmeye başlardık biz* çünkü babam hiç direkt "evet olur" demezdi. ya "olmaz" derdi ki bu yanıtı vermişse istediğiniz kadar açıklama yapın ikna için kar etmezdi ama "bakarız" demişse "bir umut var"dan öte izni kopardığınız ya da istediğiniz şeyin alınacağı anlamına gelirdi bu... büyüdük şimdi ve babam artık "bakarız" demiyor... ama artık "olmaz" da demiyor... yani bu tavrı bana çok ketum gelirdi ve nasıl da değişiyor insan zamanla... torunu olunca bambaşka biri oldu sanki babam... o ketum adam gitti yerine bir pamuk adam geldi... duygularını artık sadece gözleriyle/bakışlarıyla anlatmıyor... en çok da ben ve babam arasında geçerdi "olmaz" ve "bakarız"lı diyaloglar*... en büyük çocuğum ben... ona göre ise çocuklarının en inatçısı ve onunla en çok zıtlaşanı... eskiden derdi bunu da... artık demiyor ama bakışında hala okurum bunu... anneciğim çok kaldıydı aramızda... ben ve babam çok üzmüştük onu... "birbirinize o kadar benziyorsunuz ki " derdi annem... bildiğimizi okumakta ve bildiğimizde ısrar etmekte/kabul ettirmeye çalışmakta üstümüze yoktu ikimizin de... sanırım bir tek annem değil ben ve babam da çok üzüldük bu halden ötürü çok uzak olmayan bir geçmişte... birey olmak... baba olmak... evlat olmak... ilki ne onun için ne de benim için zor değildi ancak çatışma nedenimiz buydu... diğer ikisi de hakikaten zor ve bunlar konusunda biz bir denge kurana kadar geçti 30 yıl... "bakarız" bir sözcükten fazla şey yani benim için...

    buruldu kalbim yine ama şükür toplamda sevgimiz/bağlılığımız hiç eksilmedi hala ve mutluyuz bugün...

    "sevgili günlük" tadında oldu bu yazı ama dökmeli söze (yetmese de sözler yaşanana) bunları bi vakit...
  • ortamı germeden, kargaşa yaratmadan, sorunu yada isteği bilinmeyen bir geleceğe erteleyen baştan savma kelimesi. kişinin, hiç istifini bozmadan, kafasını gazeteden kaldırmadan söylemesi cinnete davet etkisi yaratabilir.
  • 'tamam canim, bakariz' la cozulmuyor olaylar; sadece cozuldugu saniliyor. "bakariz"la gecistirilen sey * 2 sene daha uzatilabiliyor. ondan sonra yapilmasi gerekenlerde en en son gune birakilabiliyor. o arada gunler aylar yillar hanesine hep cizikler atiliyor. cizikler 5li oldugunda sinir hanesine de bir cizik gidiyor istemdisi.

    bakariz dukkani 5 dakikaligina kapatip zaman belirtmeden "5 dakika sonra gelicem" demek gibi. "geliriz acariz bi ara dukkani" , "bakariz", "he he oyle".

    bir de "bakariz" daha cok telefonda deniliyor, bir tusun telefon uzarsa kapatilabilecegi bilinerek. yoksa yuzyuzeyken bakarizlar islemiyor, her biri ok gibi saplaniyor.

    insan icindeyken farkinda olamiyor bazi seylerin. uzerinden zaman gectikten sonra farkina variyor sadece. oysa o anda disardan bakan, kisiyi taniyan birisi bir yonlendirme yapabiliyor, yonlendirmesini gectim yapilan genis vadeli bir plana uyulmasi gereken adimlarin ikisi de farkindayken digerine bunu hatirlamatmak amaciyla diyebiliyor; o kisiye bunu dile getirirken bakariz demek terbiyesizlikten ote gitmiyor.
  • - tamam yavrum uzatma.. bakariz bir ara iste
    - nereye bakariz hedercan, ne zaman bakariz peki? bakar miyiz cidden?
    - oyhhh iligimi kuruttun.. belediye baksin sana
    - evet..iki gun sonra da kuduzdur bu diye zehirlesinler beni dimi :(((
    - ahahah tamam tamam hadi gel disari cikip hayvanlara bakalim
    - eyoooo!!
  • (bkz: du bakalim)
  • yapmayacağım şeyleri isteyen insanlardan kurtulma hamlem. babam ve amcam da sık kullanıyor, sanırım ırsi.
  • bir arkadasımın, kelimeleri yaya yaya konusan kızların her sorusuna verdiği tek cevap.

    -keereeem sinemaya gidelim miaaa?
    -bakarız..

    -keereem dans edelim miaaa?
    -bakarız..

    -kereeem beni seviyoaaar mısaaaan?
    -bakarız..
  • klasik gamsız baba cümlesi. ne zaman ki bir istediğim olur, babam bakarız der ama ben umudu kesmem. çünkü genel kanının aksine ''bakarız'' fiili babamın ''tamam istediğin olacak yalnız sabrını deneyeceğim önce'' düşüncesinin kısaltılmış halidir. ve ben ne zaman ''bakarız'' cümlesini duysam, sabır en yakın arkadaşım olur, iki gün sonunda güzel arkadaşlığımız sona erer. ta ki bir daha ''bakarız'' sözünü duyana kadar.
  • hem anı kurtaran, hem geçiştiren, hem güven veren kaç söz vardır ki bunun gibi. tabii karşı tarafın sabrı, anlayışı, konumu, işin aciliyeti iyice ölçülüp tartılmalı. zira kullanılmak için can atılsa da amire verilecek hoş bir karşılık değildir. tarafımca test edilmiştir, onaylanmamıştır. (bkz: uzmanlar uyarıyor)
  • hayır demenin yoldaşıdır. bakarız demekteki yegane amaç(lar) "keyfime göre davranacağım ve büyük ihtimallede o dediğin şey yaş arkadaşım kusura bakma" söylemini biraz yumuşatmak ve kelime tasarrufunda bulunmaktır. bunu bilmeme rağmen neden her seferinde tamam diyorum? çünkü içinde belkiyle karışık parçalı umut taşıyor. hani olur da bu sefer rüzgar bu tarafa eser de bir rica da kabul görür diye düşünüyoum...

    daha gerçekleşmedi böyle bir mucize ama umut fakirin ekmeği işte...
hesabın var mı? giriş yap