bana ne
-
kendimize yapıp yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden biri "bana ne!" diyebilmeyi öğrenmektir. bana ne'yi öğrenince sana ne'yi de yanında hediye olarak veriyorlar hem. bana ne derken vurdumduymazlığı kastetmiyorum; değiştiremeyeceğimiz, gücümüzü, idrakimizi, haddimizi aşan her şey karşısında takınacağımız tavırdır bana ne. zira bize ne'dir, biz ancak bize verilmişlerle, yapmamız gereken ne ise onla ilgilendik mi dışarının girdabından kurtulabiliriz. bana ne'yi diyemediğimiz anda o girdabın içine çekiliveririz. girdabın mahiyetini, önünü sonunu kestirmediğimiz için de sonunda yine vay gara başlarım diyerek yen yaka yırtan biz oluruz. bunlar hep tecrübeyle sabit. "bana ne" insanı özgürleştirir efendim, tıpkı "ben bilmem" gibi, tıpkı "kul oldum hür oldum" gibi. elbette bunları üstünkörü söylemekle iş bitmez, fakat üstünkörü söylemek de bir şeydir, gün gelir hakikatini de öğretirler.
ötesi bana ne! cümle nevrozların, depresyonların, sıkıntıların devası bu sözü içten, gönülden söylemekte gizlidir. "üstüne vazife olmayan işe karışma!" bu söz benim babamın virdi mesabesindedir, kendimi bildim bileli babamın bana ve herkese verdiği öğüt budur. anlamını, 40 yaşımda az buçuk anlamak nasip oldu. tabii kemâline değin anlamaya, öğrenmeye devam. analarımızdan babalarımızdan, bize gerçek ders verenlerden hakk gani gani razı olsun. -
insanın kendisine odaklanmasını sağlayan kelime grubudur efendim.
şöyle ki ‘bana ne’ dediğiniz zaman sizi ilgilendirmeyen fakat aklınızı meşgul eden gereksiz düşünceleri uzaklaştırırsınız. mesela iki arkadaşınız kavga mı etmiş ‘bana ne kendi aralarında çözsünler’ dediğinizde kafanızı meşgul edecek bir durumdan kurtulmuş oluyorsunuz. başka bir örneğimiz şu şekilde olabilir. iki ünlü kavga etmiş diyelim. bu durumda birinci seçeneğimiz durumu araştırmak olacaktır. bu seçenek hem zaman kaybı hem de enerji kaybına neden olacaktır. ikinci seçeneğimiz ise ‘bana ne sanki bana mı kavga ettiler’ deyip sizi ilgilendiren olaylara yoğunlaşmaktır. hatta son örnek cümledeki ‘bana mı kavga ettiler’ kısmını atıp birkaç kelimelik daha enerji ve zaman tasarrufu yapabilirsiniz.
bu kalıbı kullanma alışkanlığını edinmeniz ve hangi durumlarda kullanacağınızı belirlemeniz biraz zaman alabilir. fakat bir kere alıştığınızda stres seviyeniz önemli ölçüde azalacaktır. biraz daha derin düşünürseniz bu kalıp medeniyetin doğuşu bile olabilir... -
(bkz: edis)in yine beni uzun süre meşgul eden şarkısıdır.
"bir kere de ben güleyim.
daha ne dediğimi sorma, bana ne...
yerine koyamam ki sonra, bana ne...
sen git, olurum peşinde, kime ne?
ben öyle bir cool olamam.
daha ne dediğimi sorma, bana ne.
yerine koyamam ki sonra, bana ne.
düşerim peşine, kime ne?
bana ne..." -
dünyanın en basit ve kullanışlı mottosu olabilir. sadece saniyenin onda biri süre sakin kalıp bundan bana ne sorusunu kendinize sorabilirseniz her şey kolaylaşır. bu demek değildir ki etrafta olup biten her şeye kayıtsız ve de duyarsız kalan apolitik bi bitki olun. komşunun on yıldır evli olup çocuk yapmamasından, ev sahibinin gay olmasından, berikinin maaşından, ötekinin borcundan bana ne gibi şeyler işte.
benim gözlemim bunu yapmanın insanı daha az strese soktuğu. kıyas azaldıkça insan hem kendini hem de karşısındakini özgür bırakmış oluyor bi bakıma.
ama bazı durumlarda da bana ne demek bencillik olabilir, bana ne’ yi doğru anlamak ve doğru zamanda kullanmak önemli.
bir süredir deneyip faydasını gördüğüm söz. -
modernadam’ın, arpej yapım etiketiyle yayınlanan tekli çalışması.
söz: efe dinler
müzik: modernadam
düzenleme: modernadam
ece gülsayın imzalı klibi buradan izlemek mümkün.
şarkının sözleri ise şu şekilde:
“bir gün yok olsam da
beni hiç bulamasan da
korksan da, çıldırsan da
bana ne?
günlerce arasan da
sonra beni unutsan da
başka koyunda uyusan da
bana ne?
en başında derdin hep
özgürüm ben, uçabilirim
kendi kendime yok sebebim
istediğime konabilirim.
işte açık bu kapı,
kurtul uç dışarı.
cesaretin yoksa gitmeye
sus, ağlama yüzüme.
eve gelince uyusam da
işte canım çıkmışsa da
senin canın sıkılsa da
bana ne?
vaktimi sana ayırsam da
sen yine hiç doymasan da
sussan da somurtsan da
bana ne?
en başında derdin hep
özgürüm ben, uçabilirim
kendi kendime yok sebebim
istediğime konabilirim
işte açık bu kapı
kurtul uç dışarı
cesaretin yoksa gitmeye
sus, ağlama yüzüme.
susamıyorsan
bakamıyorsan
sevemiyorsan
kalma burada,
bilemiyorsan
kaçamıyorsan
gülemiyorsan
bana ne?
en başında derdin hep
özgürüm ben, uçabilirim
kendi kendime yok sebebim
istediğime konabilirim
işte açık bu kapı,
kurtul uç dışarı.
cesaretin yoksa gitmeye
sus, ağlama yüzüme” -
ne bana, ne bana!
"sana ne değil değil bana ne dedirtmeyeceğim sana dedirtmeyeceğim." william faulkner - ses ve öfke
"1936'da ve 1945'te benim adımı taşıyan kişiye kötü şeyler yapılmıştı; peki, beni ilgilendirir miydi bu?" jean-paul sartre - les mots
"ileride kimisi bu terbiyesizliği örtbas etmek için isa'nın söylediğini daha nazik biçimde ifade edecek ve farklı yorumlayacak, hatta isa'nın sözlerinin anlamını tamamen değiştirecekti, ve onlara göre isa şöyle söyleyecekti, neden bununla beni üzüyorsun, ya da, bunun benimle ne ilgisi var, ya da, seni ne ilgilendiriyor, ya da, yapacağımız bir şey var mı, ya da, bu işi bana bırak, ya da, ne istediğini söyle ben de elimden geleni yapayım, ve hatta, seni memnun etmek için elimden geleni ardıma koymayacağım." jose saramago - o evangelho segundo jesus cristo
(ilk giri tarihi: 16.6.2016)
(bkz: kime ne)
(bkz: sana ne)
(bkz: bize ne)
(bkz: na na/@ibisile)
(bkz: beni ilgilendirmez) -
14 mayıs seçimlerinden beri en fazla kullandığım söz öbeği. ülkedeki durumdan sıkıldım, yoruldum, bıktım. ama millet bıkmamıs demek ki. iyi kötü hayatımı idame ettirecek param da var. çorbamı bir şekilde kaynatırım. o yüzden ülkede olan her şeye bana ne diyorum.
insanlar aç, sıkıntıda.
bana ne.
merkez bankası dolar rezervleri çok kötü halde.
bana ne.
elektriğe, doğal gaza zam gelecek.
bana ne
böyle gidiyor işte. çok sevdim bu kafayı. -
28 mayıs seçimlerinden sonra yandık bittik geçinemiyoruz, sığınmacılar her yeri ele geçirdi, hüdapar teklifiyle şu yasa bu yasa geçti demesin kimse. yanıtımız belli. biz her şeyden memnunuz. bakın seçim sabahı türkiye ekonomisi hemen bir tık güçlendi ve büyüdü. hepimiz hissettik dimi? işte bu güçlü türkiye'yi engellemeye çalışanlar olacak. bu yüzden ilerde çıkacak iç savaşın sorumlusu da abd'dir. ak parti değildir. bunu da belirtelim.
-
bir çeşit iç isyan. her şeyi kendi açısından düşünmenin tezahürü.
"feleğin çarkı dönmeyecek madem muradımca,
gökler ha yedi kat olmuş, ha sekiz, bana ne?"
ömer hayyam.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap