• ismi lazım olmayan bir barda, ismi lazım olmayan bir organizasyon esnası... artık parti mi dersiniz, zirve mi, yoksa 80ler gecesi mi, hiç farketmez. 1 kıza 3 erkeğin düştüğü bir denge (parantez içinde ünlem koymama gerek var mı?) kurulmuş, aç kurtların dört döndüğü bir halet-i lahzâ yakalanmış...

    gözlem mözlem yapacağım diye değil, sadece sigara dumanından bunaldığım için balkon tarafına meyletmişim. metrekare başına 2.25 badak düştüğü için yolumu s'ler çizerek açmışım, nihayet sigara sisinden kurtulmuş, balkonda konuşlandırmışım kendimi. balkona kaçış sebebimle çelişse de, camel da yakmışım bir yandan, anlamsızca çevredeki binaları izliyorum.

    bina bina sıkılıyor, dönüp içeri bakıyorum.

    ...meğersem ağaçlardan ziyade ormanın ta kendisini görmek için biraz uzaklaşmak gerekirmiş gönül dostları... her bir odunu ayrı ayrı değil, hepsini bir arada uzaktan izlemek gerekirmiş bu belgeselden keyif alabilmek için.

    ...ilk olarak, içeride dominant rolde hoş bir hanım kızımız var. ben kendisine "alfa dişisi" olarak hitap edeceğim bundan sonra, ama isterseniz "badak mıknatısı" olarak da adlandırabilirsiniz siz onu, burası size kalmış.

    alfa dişimiz dans seviyor. erkeklerin aksine ne kadar saçma sapan dans etseler de kadınların hiç bir zaman aptal gibi görünemeyeceği gerçeğini kanıksamış besbelli. elleri, kolları havada eklemleri alınmışçasına sallanıyor, ama buna rağmen kötü bir görüntü sergilemiyor.

    tabi aynı şeyi etrafında dans eden erkekler için söyleyemeyiz...

    ilk erkeğimiz, ki bundan böyle kendisine ben "tomruk" diyeceğim, hanım kızımızın tam karşısında. çiftleşme ritüelini gerçekleştiriyor, şişiniyor da şişiniyor. hatta olduğundan biraz daha uzun gözükmek adına hafif ayaklarının uçlarına dahi basmış.
    tomruğun durumu feci; doğa ananın kendine bahşettiği hormonları ağzından kulağından fışkırmakta... tomruk fireball misali testesteron topuna dönmüş, alfa dişisinin karşısındaki rolünü kendince kusursuz bir şekilde oynuyor. birkaç başarısız figür denemesinden sonra o meşhur ve anlamsız "akıntıda salınımlanan yosun" dansını icra ediyor.

    alfa dişimizin arkasında ise kısmen daha ufak tefek bir erkeğimiz (kod adı: bilbo) var. nasılsa alfa dişisi o esnada kendine dönük olmadığı için figürlerini sergilemiyor, bunun yerine alfa dişisinin totoşuna bakmakla yetiniyor. gözleri çakmak çakmak, feromonları da yakamoz olup alnına vurmuş... sanki terden değil, çiftleşme arzusundan parlıyor bu alın.

    bilbo sadece totoşa bakıyor. alfa dişisi onu farketmediği için ne mutlu ne mutsuz, kendi halince yaşıyor. sürüdeki rolü pasif.

    üçüncü erkeğimiz biraz daha hanzo bir tip (kod adı: maga). boynunda zincirli, gömleğinin üç düğmesi açık. uzaktan yavaş yavaş yaklaşıyor alfa dişisine. bu esnada bilbo araya girip rekabetin daha da yükselmesini engellemeye çalışıyor, ama kenara itilmesi pek uzun sürmüyor kendisinin.

    magamızın çiftleşme ritüeli tomruğunkinden çok da farklı değil. o da akıntıdaki yosun dansını icra etmekte, ama bir yandan votka-redbull'unu yudumluyor. ağzında sigarası, gözler yarısına kadar açık, alfa dişisini kesiyor.

    bilbo totoşa bakmaya devam ediyor. tomruk avının peşi sıra koşuyor hala. maga ise daha çok bir sırtlan gibi, zayıf anını bekliyor.

    hemen arkasından tomruk bozuluyor. kendisine ciddi bir rakibin geldiğinin farkında. magandamız alfa kızına yaklaşıp birşeyler söylüyor, alfa kızımız ise hiç oralı değil, sallamıyor. eee, daha gece uzun, kim bilir ne erkekler çıkacak daha sürüden.

    bu esnada sürpriz bir gelişme oluyor, ortama alfanın arkadaşı olduğu belli olan daha ufak tefek 2. bir kız daha katılıyor. bilbo'nun gözler parlıyor bu esnada. üstelik tanışıklar sanırsam bu kızla ki birbirleriyle bir miktar konuşuyorlar bile.

    maga ortalıktan kayboluyor ilkin, neden sonra elinde iki tekila shot ile geri dönüyor. önce hüplet sonra gümlet düsturunu kendine nizam edinmiş besbelli, alfa dişisine meylediyor, "içer misin" demişçesine. tomruk çok bozuluyor bu olaya, ama alfa dişisinin maga'yı refüze etmesiyle yüreğine su serpiliyor.

    bir süre tomruk magaya bakıyor, maga tomruğa. aradaki gerginlik neredeyse gözle görülcek; tomruğun gözünden şimşekler çıkıp vuracak magayı. bunu bekliyorum.

    magamız kıro mıro ama akıntıya karşı kürek çekilmemesi gerektiğinin farkında. elinde iki tekilayla yeni bir av aramaya gidiyor. alfa dişisi de yorulmuş, oturacak. tomruk ise magamız kadar tecrübeli olmadığının hasebiyle, tüm akşam onun peşinden koşacağa benziyor.

    bu esnada benim ikinci sigaram bitmiş, içeri dönmemin vaktidir diyorum. kendi arkadaşlarımın yanına ilerlerken şöyle son bir kez göz atıyorum ne olmuş ne bitmiş diye... tomruk hala alfa dişisinin peşinde, bilbo ise beta dişisiyle öpüşüyor.

    çiftleşme dönemindeki hayvanları kameraya çekmişim gibi bir hissiyatla yerime dönüyorum...

    bilboyla gurur duyuyorum.
  • peperuhi'nin uzmanlık alanıdır.
  • - olm baksanıza, nihal'i kaptı allahın kırosu, götürüyo evine?
    - bizi bağlamaz...
    - nasıl bağlamaz be? sarhoş kız üstelik? götürüyo diyorum!
    - arkadaşlarını aslan yerken mal mal bakan zebralardanız biz, bağlamaz.
    - hay kalıbınıza...
  • çiftleşme mevsiminin "her mevsim" olduğu bir belgeslin dinamiğidir.

    ...geyikler nasıl boynuzlarını tokuşturarak dişiyi kazanmaya çalışıyorlarsa erkekler para dökerek, içki ısmarlayarak kazanmaya çalışırlar.

    tek bir farkı vardır hayvanlar aleminden ki, sürünün tüm dişilerini tek bir dominant erkek şeetmez.
  • (bkz: barda kizlarin ilgisini cekmek icin yerde surunmek)
    (bkz: yilansi fare gibi cocuklar)
  • metal ve rock barlarda daha kanlı canlı belgesellere döner bu dinamikler. (bkz: national geographic)

    ama clublarda daha halim salim daha cansızlardır (bkz: discovery channel)
  • (bkz: çocugunu durbunle izleyen adam)
  • av-avcı ilişkisinin resmidir.
    standlar arasında ilerleyen, tuvalete ulaşmaya çalışan kadınlar ve çevredeki ava durmuş abazan grup, dereyi geçmeye çalışan antilop sürüsü ile pusuya yatmış timsahlar arasındaki münasebetin bir canlandırmasıdır misal.
    lakin hiçbir antilopun dere kenarında bir kayanın üstüne çıkıp timsahlara doğru kıçını sallayacağını sanmıyorum.
  • merhabalar sayın seyirciler,hepiniz vahşi kedilerin günlüğüne hoşgeldiniz.bu haftaki programımızda vahşi erkeklerin arasına karışıp,yakın çekim görüntülerle yahşi dişilerle olan ilişkilerine odaklanacağız bu vahşi erkeklerin.

    evet,gördüğünüz gibi vahşi bi erkek görüntülemeyi başardık.sinsice yanına sokuluyoruz.olabildiğince sessiz ve usulca yapıyoruz ki bu işi,bizi farkedip,ürkmesin.

    erkeğimiz tipik bir vahşi erkek.kalıplı vücudu dikkat çekiyor.daracık bir tişörtle ayıboğan imajını desteklemiş.kol,göğüs,kanat ne ararsan var.poposu da bi hayli kaslı.başının üstündeki kıllarının modern bir havası var.üst kısımlar kısa denebilecek şekilde,ama ense kısmında hafif bi uzunluk dikkatlerden kaçmıyor.bebeksi yüzüne kirli sakal bırakarak vahşilik katmış.yanında da hemen hemen kendi ayarında,ancak biraz daha kısa başka bir vahşi erkek daha var.kader ortaklığı etmiş gibiler.vahşi erkekler arasındaki bu tür ilişkilere kankalık deniliyor,bildiğiniz üzere.

    evet,vahşi erkeğimiz nihayet gözüne yahşi bir dişiyi kestiriyor,kankasını da yanına alıp yahşi dişinin bölgesine doğru ilerliyor.yalnız görüldüğü üzere etrafta bir sürü vahşi erkek mevcut.testosteron kokusu burun direklerini sızlatacak seviyede.bu esnada esas vahşi erkeğimiz kankasına dönüp "amma çok apaçi var amua goyim" diyor.bu cümle vahşi erkekler arasında bulunulan ortamda rekabet edilmesi gereken diğer başka vahşi erkeklerin de bol miktarda olduğunun bir göstergesidir.

    şu an vahşi erkeğimiz,pozisyonunu almış,yahşi kızın hemen yanında.yüzü sahneyle yahşi kız arasında 45 derecelik bir açı yakalıyacak şekilde konuşlanmış.inceden inceden kesiyor dişiyi.bir yandan da müziğin ritmine eşlik ediyor.ancak hareketleri abartılı değil.o geniş göğsünü dizlerini hafifçe bükerek bir öne bir arkaya yavaş yavaş hareket ettiriyor.belirttiğimiz gibi hareketler abartılı olmaktan çok uzaklar.ağır ağır takılıyor vahşi erkeğimiz.

    yahşi kızımız da tipik bir dişi.kulaklarını kapatan kıvırcık saçları,yaptığı çılgın danslar sonucu bir o yana bir bu yana savruluyor.kırmızı ruju erkeklerin dikkatini celbediyor,içlerini gıcıklıyor adeta.dişimiz yahşi imajını üzerine geçirdiği avuç içi kadar üstünde i am so sexy yazan beyaz tişörtüyle tamamlıyor.

    evet,yahşi kızımızın dikkatini çekmeyi başardı vahşi erkeğimiz.tatlı tatlı,baygın baygın bakışıyorlar.yahşi kızımızın yüzünde bir tebessüm beliriyor,ancak vahşi erkeğimiz gözleri kısık,kaşları çatık bir vaziyette bakmakta hala.inceden o güzel bedenler birbirlerine doğru çevriliyor,ortak bir dans ediş,beraberce bir salınım başlıyor.vahşi erkeğimiz hala baştaki gibi ağır takılmakla birlikte,o güçlü kollarını biraz daha sergilemek adına hafif hafif sağa sola sallamaya başlıyor.bu arada kızımız çılgın danslarına devam ediyor fakat o da bu güçlü kolların büyüsüne kapılmış sokuldukça sokuluyor erkeğe.ve erkeğimiz doğru anın geldiğini düşünüp hamlesini yapıyor.o güzel vücutlar,heykel gibi bedenler sarmaş dolaş oluyor sayın seyirciler.dudaklar diller birbirilerine ilk defa değmenin heyecanıyla tir tir titriyor.

    eee öhöm öhöm,her neyse vahşi kedilerin günlüğünün değerli izleyicileri bir dahaki programda,doğanın bu mükemmel ritüeline beraber tanıklık etmek dileğiyle,esen kalın efendim.

    belgeselcinin notu:elin oğlu ritüel gerçekleştirsin,sen anca belgesel çek.hey gidi gidi gidi goca dünya dert yükü müsüüüüüüüüünnn
  • "dişi insan* bu gece de evine yalnız dönecek. çünkü kur yapan erkekler kendisine 32 bira ısmarlamak konusunda çok isteksiz kaldı.*"
hesabın var mı? giriş yap