ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kutlu doğum haftası
-
ben küçük bir çocukken "doğum günü kutlamak haram" derdi herkes. şimdi peygamberinkini kutluyoruz hem de bir hafta boyunca...
lise hocalarına yıllar sonra söylemek istenenler
-
gözlerim bozuk olduğu halde en arka sırada oturup tahtada yazan bir kelimeyi görmeden bitirdim liseyi ama hanginiz farkına vardı bunun.
ayrıca sonradan renk körü olduğumu farkettim, o koyu yeşil tahtaya pembe ince tebeşirle yazılanları hiç görmedim. en önemli kısımlar onlarmış ama olsun.
edit: farkında olmadan içini cızlattığım insanlar olmuş. merak etmeyin çok iyi konumdayım hayatta
türkiye'deki kadınların %90'ı hakan'ı istiyor
-
arada böyle boş bomboş entrylere denk geliyorum. hani vardır ya uyku öncesi ne var ne yok.
iki dakika boş vaktim var; iki sorum var cevaplarsanız sevineceğim;
1) bu varoş kadın kim?
2) siz bu varoşları neden takip edip, her söylediklerini ve her yaptıklarını sanki önemli bir insan yapmış gibi sözlüğe taşıyorsunuz?
(forum mode off).
bir adet varoş kadın sözü. herkes ister sen alırsın. alırsııınnnnnn evet evet alırsınnnnn.
migros'ta satılan koç taşağı
-
"şırdan denilen şey" 4 bölümlü midedeki şirden adlı parçadan yapılır. yani taşak değil midedir.
niye yirmili yaşlarda evlenmedim ki pişmanlığı
-
neden bu kadar eleştiriliyor anlamadım.
babam 18, annem 17 yaşında imiş evlendiklerinde.
erken evlenmenin en güzel kısmının çocuk sahibi olmak olduğunu düşünüyorum erkenden. evet geri kafalı deyin ne derseniz deyin ama düşünüyorum şimdi.
bizi tanımayanlar hiçbir zaman inanmıyorlar baba oğul olduğumuza. bir de ben sakal bırakıyorum, iyice yaşıt gibi duruyoruz.
mahallede halı saha maçı yaptığımızda defansa da dikiyoruz babamı. yani ben oğlumla halı saha maçı yapmayı çok çok isterim. hangimiz istemeyiz?
evet çok sıkıntılı günler de yaşadık ben çocukken. yani düşünün ben ilkokula başladığımda babam 25 yaşında falandı!
lâkin bunların yaş ile ilgili olduğunu sanmıyorum!
sevgi ve saygı!
babam, annemin başında yıllarca ağladı hastalık yılları geçene dek. görüyordum.
şimdi de arada bir tartışıyorlar tabii. ama ne bileyim çocuk kavgası gibi geliyor lan bana*
" valla çekeceğim kulaklarınızı! " diyorum hatta.
yani hayata bu kadar negatif bakmayın arkadaşlar. bu hayatta iyi örnekler de var.
bir evde olması gereken ilk şey huzurdur. gerisi hikâye.
dipçe: kırıcı bir mesaj aldım! yumuşatarak söylemem gerekirse " evlenmişler de ne olmuş? neden okumamışlar! "
arkadaşlar, buradan nasıl görülüyor bilmiyorum ama herkesin şartları aynı değil. önceden de değildi. babam, babasının yani dedemin cenazesine gidememiş bir insan askerde iken. bu yüzden içinde iki acı vardır:
baba hasreti ve okuyamamak!
yoksulluktan okuyamamış köy yerinde ne annem ne babam. fakat bu adam sırf bana yeni önlük alabilmek için hamallık yapmış bir adam. o yüzden laf ettirmem.
okuyamadılar belki fakat beni öğretmen yapan ikisidir. siz dilediğiniz kadar bu hayattan nefret edin ve etrafınıza da bu nefreti kusun. bu hayatta iyi şeyler her daim olacaktır.
ikisine de minnettarım.
iz bırakan kitap cümleleri
-
"daha çok anlat” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız."
(bkz: şeker portakalı)
beyaz yakalı şiiri
-
büyük şehir dediler bırakıp geldin izmir'ini
yersin şimdi 1,5 liralık istanbul simidini
yemekhanede beleş yemek peşinde koşarsın amma
öğleleri take away kahve favorindir #beyazyakalı
akıllı telefon uzvun olmuş elinde
markafoni'de beğendiğin babet başkasının sepetinde
hesapların maşallah hep ekside
kredi kartın bff'indir #beyazyakalı
yemeksepeti.com
-
1. sipariş veriyorsun,
2. sipariş sana teslim ediliyor,
3. hizmeti ve ürünü beğenmiyorsun, hatta çöpe atıyorsun,
4. medeni bir şekilde ürünü ve hizmeti puanlayıp yorumluyorsun,
5. restoran ve yemeksepeti birlikte karar verip siparişi iptal edip yorumunu siliyor.
6. hiçbir şey olmamış gibi, her şey mükemmelmiş gibi hayat devam ediyor.
restoranının ayrı, sepetinin ayrı mk. düzeninize sokayım sizin.
aybüke yalçın
-
kırmızı fuları olmadığı için ölümü ilgi çekmeyen genç kardeşimiz.