hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye bitmiş.
    lan lise mezunu bekçi maaşıyla doktor, mühendis, avukat, öğretmen maaşı aynı gibi.
    bu koşullarda kim eşşşek gibi çalışıp doktor, avukat, mühendis falan olmaya uğraşır ki?
    ha, bekçinin aldığı parada da gözümüz yok, belki anca yetiyordur da, maaş farklarında böyle saçmalık olmaz.
    bekçiye gerek var mı yok mu o da ayrı bir konu.

  • bazen yardığı kadar dumur eden de diyaloglardır.

    kahramanlarımız kreş öğrencileri olan erkan*, sinem* ve gökhan dır. erkan sinem i sevmekte yalnız sinem hanım hem erkan a hem de gökhan a pas atmaktadır. bir gün erkan ın kafası atar ve sinem i bir köşeye çekip konuşmaya başlar:

    e: sinem! ben seni seviyorum. o yüzden bi karar ver artık beni mi seviyorsun yoksa gökhan ı mı?
    s: ben seni seviyorum ama gökhan da beni çok güldürüyor. sen de beni gökhan kadar güldürsen seni daha çok severim.
    e: sineeem! ben sana aşığım diyorum, soytarıyım demiyorum!?..

    (bkz: mavi ekran)

  • gunumuzden 13.000 yil once, buzul caginin sonundaki erimelerle olusmus gecici gol.

    ayrintilara gecmeden once, genel bilgi vermesi acisindan (bkz: nuh tufani/@cench) okunabilir.

    agassiz ismi, 1879 yilinda golun buzul erimeleri sonucunda olustugunu gosteren ve hazirladigi haritalarda dogal sinirlarini ayrintilariyla belirten louis agassiz'den geliyor

    30.000 yil once kuzey amerikayi tamamen kaplayan buzullar, buzul caginin sona ermesiyle erimeye basladilar. guneyden kuzeye dogru ilerleyen erime etraftaki yukseltilerin arasinda birikerek dogal bir baraj golu olusturdu. baraj ise kuzeydeki dev buzullardi. (resmin kaynagi)

    gunumuzden 13.000 yil once, biriken sular monitoba, bati ontario, kuzey minnesota, kuzey dakota'nin dogusu ve saskatchewan'i buyuk olcude doldurmustu. bu haliyle 440.000 kilometre kareye ulasan gol, hazar denizinden bile buyuktu.

    tarih boyunca bircok kere sizintilar ve dogal baraj yikilmalari yasandi ama en buyuk olay gunumuzden 8.400 yil once hudson korfezi'ni kaplayan buzulun erimesiyle gerceklesti. yapilan hesaplara gore, bu erime sonucu goldeki butun su okyanuslara akti ve deniz seviyesini bir seferde 1-3 metre arasinda yukseltti. bu yukselmenin bir seneden kisa surede tamamlandigi tahmin ediliyor.

    erime olayinin kuresel etkileri hesaplanamayacak kadar buyuk. okyanusa karisan tatli su nedeniyle kuresel iklimin degistigi, okyanus akintilarinin dengesizlestigi ve deniz seviyesindeki yukselmenin, bati kulturlerinde buyuk tufan olarak yorumlanan olaya neden oldugu dusunuluyor.

    http://en.wikipedia.org/wiki/lake_agassiz

    ayrintili bir calisma icin, google earth community'deki konu basligi incelenebilir.

  • yıllar önce otomobili uzun yolda sürerken birdenbire arabanın anahtarını evde unuttum aq diyerek tüm ceplerimi karıştırdım.

    bulamayınca sağa çektim o an dank etti. anahtarın kontakta olduğu. 1-2 dakika güldüm kendime sanırım, anahtarı olmadan arabayı acaba nasıl sürüyordun şapşik diye.

  • kendisi yani orijinal guy ritchie muhtesem filmler ceken kendine ozgu bir sinema dehasi ve kurgu ustasidir. ama soyle bir konu var;

    (bkz: türk sinemasında guy ritchie şablonu)

    (bkz: türk sinemasında guy ritchie dönemi)

    eger bu adam olmasaydi son 20 yilda cekilen turk filmlerinin yuzde ellisi olmazdi herhalde. gunumuzde artik akli basinda herkese gina getiren turk filmi sablonu var ya hani soyle bir sey;

    -her biri birbirinden tuhaf, korkutucu ama bir yandan da komik buyuk mafyalar,

    -bunlarin filmin baslangicinda bir anlik goruntusunun dondurulup pastel hale getirilerek ozelliklerinin anlatilmasi,

    -tesadufen veya kendi hallerinde cakallik yapmaya calisirken kendilerini devasa ve karmasik olaylarin icinde bulup istemeden buyuk suclara karisan alik bir kisi/grup,

    -arka planda eski zamanlardan kalma hareketli sarkilardan olusan adeta dj listesi gibi bir soundtrack,

    -olaylarin yavas yavas cigirindan cikmasi, ve en beklenmeyen karakterin en kapsamli plani yaptiginin sonradan ortaya cikmasi

    vesaire vesaire.

    son yirmi yildir turk sinemasini esir alip aile filmlerinde bile ortaya cikan "olaya mafya karismasi", "korkutucu ama komik ve egzantirik mafya liderleri", "zengin olmak icin suc islemeyi planlayip ellerine yuzlerine bulastiran arkadaslar" temalari bu elemanin filmlerinden birebir alintidir.

    hatta oyle ki cogu filmde ritchie rich abinin filmlerindeki efektler, muzik ritmleri, kamera acilari hatta benzer mekanlar birebir kullanilir. buna cogu kisinin son donem turk sinemasinin efsanesi dedikleri ve absurd komedi ornegi sanilan butun o dandik filmler de dahildir(absurd komedi oyle bir sey degil zaten). en populer unlulerin oynadigi birbirinden bagimsiz ama guy ritchie filmlerinin kotu birer kopyasi olan bu filmlerin ovulmesi ise utanc sebebidir. inanmazsaniz guy ritchie'nin butun filmlerini seyredip sonra turk sinemasindan son 20 yildaki "eglenceli tiplerin suca/mafyaya karismasi" temali filmleri seyredin, hatta aile komedi filmleri diye yutturulanlari da seyredin neredeyse sahnesi sahnesine calinti oldugunu gorursunuz.

    nasil ki john carpenter habersiz olarak yesilcam filmlerine soundtrack yaptiysa, yani adamin kendi filmleri icin yaptigi muzikler ondan habersiz/izinsiz/telifsiz olarak yesilcam'da kullanildiysa, guy ritchie'nin film sablonu da son 20 yilda turk sinemasindaki butun yeteneksiz unlulerin caldigi bir kaynak olmustur.

    isin daha da tuhafi guy ritchie'in her filminde mutlaka bir turk muhabbeti gecmesidir. kalp kalbe karsidir mi diyelim ne diyelim bilmem ki.

    not: niye guy ritchie de quentin tarantino degil derseniz, tarantino'nun tarzi bu yeteneksizler icin fazla vahsi kaciyor herhalde ne bileyim.