ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yurtdışındaki eğitimli türkler lobi başlatmalı
-
türkiye (eğitimli) vatandaşlarını sevmeyen, bu vatandaşları küstürmeyi uzun zamandır kendine görev bilmiş kişiler tarafından yönetilen bir ülke. bu sadece akp döneminde değil, öncesinde de böyleydi. akp aynı durumu şiddetini fazlasıyla artırarak devam ettirdi.
peki kim, niye, hangi motivasyonla onu sevmeyen, onu istemeyen bir ülkenin lobisini yapar?
vatandaş ülke için var olmaz. ülke vatandaş için vardır. türkiye kendisi için lobi yapılmasını istiyorsa önce kendi içindeki bu çarpık anlayışı düzeltip vatandaşına değer vermeli.
erkekler bedenlerine kadınlar beyinlerine güvenir
-
(bkz: tam tersi olmasın o)
bir başkadır
-
oy verme egilimleri söyle diye tahmin ediyorum:
meryem - akp
peri - chp
yasin - mhp
gülbin - hdp
gülbin'in ablasi - akp
sinan - chp ya da iyi parti
hoca - saadet partisi
meryem'e asik filozof genc - deva partisi
hocanin kizinin arkadasi - tkp
ruhiye - gecersiz*
türevin gerçek hayattaki uygulamaları
-
öğrendiğimde ufkumu 2 katına çıkaran şeylerden biriydi benim için (ufkum dar olabilir kusura bakmayın yıllar oldu öğreneli ama o günlerde çok etkilenmiştim), enteresan denebilecek bir kaçını yazayım..
-ölüm saati hesaplama,
-böbreklerde süzülen kanın konsantrasyonunu zaman değişkeni ile beraber hesaplama,
-arteriyel ve venöz kanın dokulardaki konsantrasyonları,
- mikroorganizmaların maksimum konsantrasyona hangi zaman aralığında hangi sıcaklıkta geleceği (bunu biliyoruz biz zaten diyebilirsiniz ama hayvan veya doku deneyleri için bu zaman dilimlerini tutturmak önemlidir)
integral de bu işlemlerde ara ara haliyle devreye giriyor.. benim kafama tek takılan bu olaylar üzerinde kafa yorup hem matematiksel bağıntısını hem işin işleyişini kovalayan insanların varlığı. iyi ki varlar. canlarım benim.
debe editi: bu kadar çöp içerisinde okuyan birilerinin olmasi çok güzel teşekkür ederim.
o konsantrasyonunu ölçeriz dediklerimi kanda veya dokudaki üre, glikoz, oksijen gibi bileşenler... olarak düşünebilirsiniz.
yaran diyaloglar
-
zaman:2002, yer: roma, interrail sirasinda tanisilan alman bir cocukla -ki adi john boy'du- muhabbet edilmektedir. ingilizce yazmak zorundayim yoksa bir manasi yok.
john: i like doner a lot. so how can i say "i want one doner" in turkish?
ben: you should say "bir doner istiyorum".
john: can you write it here, so i can spell.
(kagida once turkce olarak "bir doner istiyorum" yazarim. cocuk duzgun telaffuz edemeyince, o okunusu veren ingilizce kelimlerle anlatmaya calisirim)
-"beer doner is tea your um"-
john: biir doner iz-tii-yor-um.. that's it?
ben: yep.
john: cool.. but you know, when i go to turkish restaurants in berlin, the turkish guys always use some words like "be" and "ulan". what does "ulan" mean?
ben (hadi buyrun): hmm.. "ulan" is a turkish lingo. it doesn't have an actual meaning but it adds a more serious feel to the sentence. like, "gel" means "come" in turkish; but if you say "gel ulan", it's more serious like "come here right now" or something.
john: hmm ok. what about "be"?
ben: not the same thing but similar.
john (aha burası): ok then.. so when i go to the restaurant, i'm gonna say "ulan biir doner iztiiyorum be"
ben: hahahaha!
john: ??
aşk-ı memnu'dan akılda kalanlar
-
bihter'in o şahane elbiseleri. bi daha hiç o kadar güzel olmadı beren saat.
orhan pamuk
-
nobel ödülü var ve mensubu bulunduğu ulusun bütün milliyetçileri ondan nefret ediyorlar. bir yazar hayatta başka ne ister ki?
8 milyar insanın boku sidiği nereye gidiyor
-
hepsi ortadoğu'da toplanıyor kardeşim.
ars longa vita brevis
-
yanlış anlaşılan bir popüler sözdür. bu sözün "hayat yeterince sanat eseri tüketmek için çok kısa" gibi bir düşünceyle ilgisi alakası yoktur.
hiçbir şey bilmeyen bir insan bile en azından azıcık mantık yürütebilir bu mevzuda. bu sözün tarihi milattan önce 400'lere kadar gidiyor. o dönemde milletin evinde netflix, telefonunda 10 playlistli premium spotify, yatak odası komodininde içinde 1000 tane e-pub yüklü kindle mı var? yok. zaten kaç kişi okuma yazma biliyor? kaç kişinin bitmeyecek kadar fazla, binlerce sanat eserine erişimi olabilir? yok öyle bir şey. tam bir "bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış." olayı bu.
bu sözün orijinali antik yunanca olarak hipokrat tarafından yazılmıştır. gelin orijinalinde geçen antik yunanca sözcükleri latincesiyle kıyaslayalım.
bios (antik yunanca) - vita (latince):
bio zaten yaşam bilimi biyolojinin de kökü. burada sorun yok.
brakhys (antik yunanca) - brevis (latince)
brakhys kısa demek. tıpta brakidaktili dediğimiz, anormal derecede kısa parmak kemiklerini ifade eden durumun etimolojik kökü bu. burada da sorun yok.
macre (antik yunanca) - longa (latince)
bildiğimiz makros aslında bu da. uzun anlamında.
tekhne (antik yunanca) - ars (latince)
işte karışıklık burada çıkmış. burada ars sözcüğünün karşılığı olan tekhne, güzel sanatlar anlamına gelmiyor. buradaki tekhne, bugünkü teknoloji sözcüğünün etimolojik kökü. teknik anlamında kullanılmış.
zaten sözcüğün kullanıldığı bağlamdan da anlaşılabilir bu. hipokrat bunu tıbbi bir metin için yazmıştır. anlatmak istediği şey mesleki uzmanlığın edinilmesi için gereken zamanın uzunluğuna karşılık hayatın kısalığıdır.
gidip dövme falan yaptıracaksanız anlamını bilin bari.*
sabah saat 06.38... arayan adnan oktar'dı
-
"yatakta sağa dönmeler, sola dönmeler, yorganı kafaya çekmeler falan."
biz yanıyoruz izmir 'de, neyin yorganı ahmet hakan ?!
24 mayıs 2021 izmir barosu tarafından suç duyurusu
-
tam hali 24 mayıs 2021 izmir barosu tarafından süleyman soylu, mehmet ağar, sedat peker, tolga ağar ve erkan yıldırım hakkında suç duyurusunda bulunması olacak.
kaynak