hesabın var mı? giriş yap

  • hangi ilçe olursa olsun huzurun, refahın, barışın ve insan kalitesinin anlaşılmasında en önemli rolü kediler oynar. kediler bir ilçede inaan gördüğünde korkmuyorsa o ilçenin insanları iyi insanlardır. o ilçe yaşanılabilir bir ilçedir. şayet insan gördüğünde bir kedi, kendini kaybedip mahalle değiştiriyorsa oradan uzak durmak gerekir. kendi yaşadığınız il ve ilçeyle bu durumu karşılaştırıp da kendi gözlerinizle görebilirsiniz sonucu.

  • hep bu kadınları dileyip zeytine kurdele bağlayan kadınlarla evleniyorsunuz.
    hayır hayır kezban değilim.

  • kahvedeki akp'li dayı ile kahvedeki gençler arasında ilginç bi diyalog yaşanmasına sebep olmuştur. her şeyin özeti aslında.
    kad: kahvedeki akp'li dayı
    g: gençler

    g: ulan yine elektrik kesildi. böyle işin ben.....
    kad: bu hükümet size 364 gün elektrik sağlıyor, bir gün kesilse çok mu.
    g: ama dayı dünde kesilmişti elektrik.
    kad: eee hadi 2 gün diyelim, ne olcak.
    g: ya kaç oldu bu ay. en az onuncu kez kesiliyor.
    kad: yatın kalkın dua edin, tayyip yokken bu millet gaz sırasında beklerdi. şimdi her yer sabah akşam ışıl ışıl maşallah.
    g: neresi ışıl ışıl dayı? görmüyon mu her yer karanlık işte.
    kad: bak işte bize ceryan geldiğinde dua etmeyi öğretiyor. hey kurban olduğum tayyip. çok büyük adam hakkaten.
    g: .........

    bu kafayı yenemezsiniz, boşuna uğraşıp yormayın kendinizi. kafa beton kafa.

  • çok vahim sonuçlara yol acabilir, şöyleki;

    - melis kumandayı versene tatlım.
    - yeter ama cemil, kac zaman geçti hala melis.
    - cemil?
    - nerden cıkardın gene cemil'i mehmet, konuyu bana çeviremezsin şimdi!

    vay arkadaş ya?

  • amerikalı joe; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. joe bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 1300 dolar kazanıyor. joe'nun dünyalar tatlısı oğlu jack, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. joe ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 500 dolar köşeye atarız ve sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir ay zorlanırız ama jack'in yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    türk mehmet; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. mehmet bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 2400 lira kazanıyor. mehmet'in dünyalar tatlısı oğlu murat, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. mehmet ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 750 lira köşeye atarız ve sonra bir dahaki ay da aynısı yaparız, sonra yine, sonra yine ve sonra yine derken 10 ayın sonunda sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir yıl zorlanırız ama murat'ın yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    bu hayatı bir koşu yarışı varsayarsak, amerikalı bizden 10 kat hızlı koşuyor ve üstelik biz daha çabuk yoruluyoruz.

  • şu an okumakta olduğum stefan zweig - macellan kitabında da yer verilmiş antlaşmadır.

    öncesi ise şöyledir; dünyanın ilk denizci ulusu olma başarısını gösteren portekizlilerin ispanya ile giriştikleri egemenlik mücadelesinde, papa nın devreye girerek, 4 mayıs 1493 tarihli fermanla, dünyayı bıçakla böler gibi bölüp, batısı ispanya' nın (çünkü batıya sefer yapan cenova' lı kolomb' u destekleyen ispanyollar olmuştur.) doğusu portekiz' in şeklinde paylaştırmıştır. antlaşma öncelikle memnuniyetle kabul edilmiş; fakat daha sonra portekizlilier sınır çizgisinin biraz daha batıya kaydırılmasını talep etmiş ve tordesillas antlaşması ile yapılan yaklaşık 500 kilometrelik bu kaydırma işlemi henüz keşfedilmemiş brezilya' nın da portekiz in payına düşmesi sonucunu doğurmuştur.